Şampiyonlar Ligi'nde B Grubu'nda oynadığı 4 maçta puan alamayan ve son sıraya yerleşen Beşiktaş Mogaz'ın antrenörü Arın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2004 yılında göreve geldiğinde bazı hedefler koyduklarını, bu hedefleri yavaş yavaş yakalamaya başladıklarını belirtti.
Hedeflerden birinin de süreç içinde Şampiyonlar Ligi'ne kalmak olduğunu dile getiren Arın, son 3 yıldır eleme turlarında ligin kapısından döndüklerini ifade etti.
Arın, bu sezon eleme aşamasında Romanya'nın Constanta ve Norveç'in Haslum HK takımlarını geçerek ilk kez Şampiyonlar Ligi'nde mücadele etme hakkı kazandıklarını vurgulayarak, "Grubumuz Şampiyonlar Ligi'nde 'ölüm grubu' olarak adlandırılıyor. Geçen yılın şampiyonu Flensburg-Handewitt, yarı finalde elenen Barcelona, Danimarka'nın Kolding, İsveç'in Alingsas ve Polonya'nın Orlen Wisla Plock takımları var. Bunlar ülkelerinin hedef ve ekol takımları" ifadesini kullandı.
İlk hedeflerinin gruplara kalmak olduğunu kaydeden Arın, şöyle devam etti:
"Bunu gerçekleştirdiğimiz için başarılıyız. Skorlarda mağlubiyetler var. Beşiktaş Şampiyonlar Ligi'nde yenildi ama ezilmeden mücadele etti. Hentbol otoritelerinin söylemi bu. Hentbol, son 5 veya 10 dakika içinde skorların açıldığı bir branş. Amacımız bu mücadeleyi önümüzdeki yıllarda çok daha farklı konumlara taşıyarak daha farklı başarılar elde etmek."
- "Bu Türk hentbolu açısından büyük bir başarı"
Arın, Türkiye Ligi ve Şampiyonlar Ligi'nin farklı iki kulvar olduğunu, ikisini bir arada götürmenin de zorluklarını yaşadıklarını anlattı.
Hiçbir ligin mücadele etmeden kazanılmadığına işaret eden Arın, "Burada Şampiyonlar Ligi'nde ekol olmuş ülkeler ve onların sembol takımlarıyla oynuyorsunuz. Bu takımlarla mücadele etmek kolay değil. Biz yenilsek de kora kor mücadele ettik. Bu Türk hentbolu açısından büyük başarı" dedi
Arın, Türk hentbolunda bir ilerlemenin söz konusu olduğunu, Beşiktaş'ın başarısının bunu gösterdiğini ancak bu ilerlemenin yeterli bulunmadığına dikkati çekti.
Türk hentbolu ile Avrupa arasında fark olduğunu vurgulayan Arın, "Fark var ama bu kapatılmayacak bir fark değil. Başarı sadece birincilik olmamalı. Gerçekten kaliteli sporcular yetiştirmeliyiz. Çocuk pas vermeyi ve temel teknikleri öğrenmeli, ondan sonra başarı peşinde koşmalı. Bizdeki sorun önce başarının peşinde koşulması" diye konuştu.
