İngiltereyi 2- 1 yenerek Avrupa Şampiyonu olan Ampute Milli Takımı takım kaptanı, gazi Osman Çakmak gecenin en çok konuşulan ismi olmuştu. Şırnak'ta askerlik yaparken tek bacağını kaybeden Çakmak'ın askerde kumanya yerken çekilen fotoğrafı ortaya çıktı. Tokat Zile'de yaşayan anne Anne Sultan Çakmak gözyaşları döktü, 4 oğlu, 2 kızı olduğunu belirterek, 'Hepimiz kurban oluruz bu vatana. Osman'ın şampiyon olmasına çok sevindim. Hepsinden Allah razı olsun' diye konuştu. Çakmak, 2007 yılında Hakkari'de 12 askerin şehit edildiği olay sonrasında protez bacağını çıkartarak yaşanan terör olaylarına tepki göstererek, 'Vatan için canımız feda' demişti. Osman Çakmak'ın yaşam öyküsü de çok çarpıcı. Çakmak, vatani görevini Şırnak'ta yaparken Besta vadisindeki bir operasyonda mayına basar. Sol bacağı diz altından kopar. Defalarca ameliyat edilir, uzun sürer tedavisi. Rehabilitasyon merkezinde iken bir gün dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ziyarete gelir Mehmetçikleri... Sohbet sırasında Osman, Büyükanıt'a şunları söyler: 'Komutanım, yine bölgeye gitmek istiyorum. Ben artık iyileştim.' Büyükanıt'ın yanıtı şu olur: 'Vatana hizmet için ille çarpışmak gerekmez. Ampute futbol oyna, milli takıma gir, öyle hizmet et.' Osman bu sözleri hiç unutmaz. Zaten askerden önce futbolculuğu vardır. Yeteneklerini Ampute Milli Takımı'nda göstermeye başlar ve başarısını Avrupa şampiyonluğuyla taçlandırır. İŞTE OSMAN ÇAKMAK'IN AYRINTILI HAYAT ÖYKÜSÜ Osman Çakmak, vatani görev kapısını çalınca önce Manisa Doğukışla ardından Şırnak Besta Vadisi'nde piyade komando oluyor. Kuzey Irak dahil birçok operasyona katılan Çakmak, bir sabah 05.00 sıralarında Şırnak-Şenova yol emniyetini alma görevi sırasında mevzilere döşenen mayına basıyor. Çakmak, bu patlamada sol bacağını kaybediyor. 'Sol bacağımı diz altından kaybetmiştim. Şırnak Devlet Hastanesi'nde uyandığımda doktora ilk söylediğim 'Ayağımı kesme ben top oynamak istiyorum' oldu. 'Bak; annem bana çok düşkündür; kabullenemez, karşısına ayaksız çıkamam' derken uyumuşum. Uyandığımda ayağım yoktu. Diyarbakır, oradan Ankara GATA... Anneme o zamana kadar ayağımın kesik olduğunu söylememiştim, komutanlarıma da 'Ayağım takılana kadar annemin haberi olmasın' dedim. Ama bir şekilde öğrenmiş. GATA'ya geldiğinde feryat koptu. Sonra da 'Bununla geçmiş olsun, vatanın vatan olabilmesi için bu ülkede hem şehit hem gazi olacak' dedi. Ondan sonra bana daha bir güç geldi. Üç ay sonra protez takıldı ve yürümeye başladım.' Çakmak'ın hayat hikayesi ise şöyle: 1977'de Tokat Zile'nin Narlıkışla köyünde doğuyor. 6 çocuklu çiftçi ailenin tekne kazıntısı, ilkokulu bitirince aileye maddi destek sağlamak için İstanbul'da çalışan iki ağabeyinin yanına okumaya gidiyor. Ağabeylerinin karşı çıkmasına rağmen Arnavut ustasının desteğiyle, o dönem süper ligde oynayan Zeytinburnuspor'un seçmelerine katılıyor. O seçmeler profesyonel futbol hayatının da ilk adımı oluyor. Bir yandan marangozhanede çalışan Çakmak diğer yandan Yenidoğan Güneşspor'da kendini göstermeye çalışıyor. 16 yaşında iki ağabeyi de askere gidince, hem onlara hem eve bakmak ona düşüyor. Daha fazla para kazanmak umuduyla Rusya'ya gidiyor. Dönüşte 'elinden tutan olmayınca' futbol hayatına kaldığı yerden devam ediyor. Ardından vatani görev kapısını çalıyor ve Şırnak'ta göreve gidiyor. Şenova'da hayatını değiştiren mayın patlamasıyla bacağını kaybediyor. Osman Çakmak, maçın ardından Avrupa şampiyonluğunun haklı gururunu yaşarken, duygularını da çok anlamlı sözlerle ifade etti. İşte Osman Çakmak'ın açıklamaları: 'Engelli camiasının yanında olan engelsiz spora çok teşekkür ediyorum. Genel müdürüme bir söz vermiştim. Siz bizim maçları canlı verin biz de size kupayı getireceğiz demiştim. Bir şeyi çok istersen Allah da sana onu verir ya. Ben de bu kupayı çok kişiye söz verdim. İş yerimde genel müdürüme, yönetim kurulu başkanlarıma, komutanlarıma... Turnuvada hiç golüm yoktu. Cenab-ı Allah nasip etti, kariyerinin sonunda ay-yıldızlı formayla, kaptanlık pazubandıyla şampiyonluk golünü de sen getir. Bu golü kimin attığı önemli değil. Benim aslanlar gibi 13 tane kardeşim var. Beraber mücadele ettik. Tekmeye kafaya attık. 'Bizi diğer takımla kıyaslamayın. Ben Emre Belözoğlu aşığıyım. O 5 numarayı giyiyor diye, ben de giyiyorum. Sabah çıkarken hocam 'İngilizler hiç yenilmemiş' dedi. 'Tamam da hocam, daha Türklerle oynamadılar ki' Osman Çakmak'ın evi