Andrea Pirlo yeni yayınlanan 'Düşünüyorum, O Halde Oynarım' adlı otobiyografisiyle sevenlerini mest etti. Karizmatik futbolcu otobiyografisinde sırlarından korkularına kadar pek çok şeyi futbolseverlerle paylaşırken akıllara kazınacak ifadeler kullanmaktan çekinmemiş. 'Baskı umrumda falan değil. Bütün öğleden sonra Playstation oynayıp akşama Dünya Kupası kazanmış adamım ben.' 2010 Şampiyonlar Ligi son 16 eşleşmesi hakkında: '...Park elektron hızıyla bana doğru koşup elleriyle bana sarılıp beni sürekli tahrik etmeye çalıştı. Topa bakıp pozisyonun ne olduğunu anlayamıyordu. Ünlü bir oyuncu olmasına karşın beni savunacak bir bekçi köpeği gibi davrandı 'Herkese ait bir kulübün parçası olmak bana kendimi iyi hissettiriyor. Çoğu zaman seksten daha güzel bir duygu; daha uzun sürüyor ve tadı kaçtığında bile bu, senin hatan olmuyor. Sahada, yatakodasında olduğumdan çok daha iyi bir askerim.' 'Tekerlekten sonra Playstation gelmiş geçmiş en iyi icat. Ve ilk çıktığından beri Barcelona'yla oynuyorum. Sadece, Milan'a transfer olduğum ilk zamanlarda kısa süreliğine Milan'ı seçmiştim.' 'Son birkaç yılda kaç sanal maç yaptığımı hatırlamıyorum bile. Ama sanırım gerçekte oynadığım maçların dört katı falan olmuştur.' 'Milan'daki günlerimizde Pirlo vs. Nesta klasik düello haline gelmişti. Sabah erken kalkar, saat 9'da kahvaltımızı yapar sonra da kendimizi odamıza kapatır saat 11'e kadar laystation oynardk...' 'Sonrasında antrenmana çıkıp odamıza geri dönüp saat 4'e kadar oynamaya devam ederdik.' Pep Guardiola'nın onu Barcelona'ya transfer etmek istemesi hakkında: 'Pep, lafını esirgeyen birisi değildi.Birkaç sohbetten sonra direk konuya geldi. Oyunculuk zamanlarında işi takıma liderlik etmekti; hocalığında da kusursuz bir hücum yapmayı öğrendi.' 'Bana 'Takım olarak zaten çok güçlüyüz. Daha iyisini isteyemem. Ama sen pastanın üzerindeki kiraz olacaksın...' 'Xavi, Iniesta ve Busquets'e alternatif bir orta saha arıyoruz, ve bu isim sensin. Barcelona'da oynamak için her türlü özelliğe sahipsin. Birinci kalitesin' dedi.' 'Yarım saatlik sohbetimiz sırasında ses çıkarmadan dinledim ve onun konuşmasına izin verdim. Çoğunlukla kafa salladım. Heyecanlanmaktan çok şaşırmıştım, ama pozitif anlamda.' Sobhet sonrası verdiği tepki hakkında: 'Paralel bir evrene yolculuk etmiş ve kaderim bir oyuncunun parmaklarının ucunda gibi hissetmiştim.' Geannaro Gattuso hakkında: 'Bazı oyuncular Rino'nun çatallı saldırıları nedeniyle maçlara çıkamamıştı. Tabi kulüpten yapılan açıklamalarda oyuncunun kas sakatlığı olduğu falan söylenirdi.' Zlatan Ibrahimovic hakkında: Milan'ın eski hocası Roy Hodgson hakkında: İstanbul'da Liverpool'la oynadıkları Şampiyonlar Ligi finali hakkında:'O meğlubiyet, beni ikinci kez yaralamasına izin veremeyeceğim bir düşman gibi. Bana zaten yeterince zarar verdi. Bu acının çoğunu da dışa vurmadan içimde yaşadım.' 'O maçı bir daha asla izmeleyeceğim. Zaten bir kez oynadım; sonrasında da kafamda defalarca canlandırdım, belki de hiç var olmayan açıklamalar aradım.' 'Futbolu bırakmayı düşünmüştüm. Çünkü, İstanbul'daki o günden sonra artık hiçbir şeyin benim için anlamı kalmamıştı..' ' '2005 Şampiyonlar Ligi finali beni adeta içimi karartmıştı.' 'Zekice bir söz, özdeyiş keşfedip yolculuğunuz sırasında yaşadığınız acıları hafifletmesi için o söze tutunabilirsiniz...' 'Ben de İstanbul'da bunu denedim ama şu kelimelerin ötesine gidemedim: 'Hay s....yim!'