Sabah Spor yazarları, Dünya Kupası arasına giren Süper Lig'de geride kalan dönemi detaylarıyla masaya yatırdı.
SORU: Galatasaray'da Okan Buruk rüştünü ispat etti. Tam da böyle bir zamanda gelen ara, Aslan için handikap mı?
Sabah Spor yazarları, Dünya Kupası arasına giren Süper Lig'de geride kalan dönemi detaylarıyla masaya yatırdı.
SORU: Galatasaray'da Okan Buruk rüştünü ispat etti. Tam da böyle bir zamanda gelen ara, Aslan için handikap mı?
LEVENT TÜZEMEN: Okan Buruk için 'Bu kadroyu yönetemez' yorumunu yapanlar şimdi saklanacak delik arıyor. Algı operasyonları Buruk'u yıpratmadı. Yaşanabilecek krizleri dışarı sızdırmadan başarıyla yönetti, İcardi'nin yeniden futbolu düşünmesini sağladı. İcardi gibi Mata ve Mertens'in mütevazi tavırları, hocaya destek olmaları, yerli oyuncularla iyi diyalog kurmaları G.Saray'ın rayına oturmasını sağladı. Rüzgârı alan G.Saray, eğer zorunlu ara olmasaydı ligin kalan haftalarında tozu dumana katardı. Hiçbir G.Saraylı oyuncu, bu formu yakalamışken Dünya Kupası nedeniyle verilen arayı istemez ama Buruk, yakaladığı kadro istikrarı ve oyuncuların birbirleriyle oynama alışkanlığıyla handikap sorununu geride bırakacaktır.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Bütün takımlar için ara çok bilinmeyenli denklemdir. Galatasaray tabii ki maçlar devam etsin isterdi. Ama burada şöyle bir gerçek var; Buruk güzel futbolla hem Beşiktaş derbisini hem de Başakşehir'i yenince zihinsel olarak rahatladı. Bundan sonrası onun için daha olumlu geçer. Bilhassa ligin ikinci yarısında Galatasaray'ın fikstür avantajı var.
İSKENDER GÜNEN: Okan Buruk çok daha önce Başakşehir'i şampiyon yaptığında rüştünü ispat etmişti. Sezon başı kariyerli oyuncuların transferlerinin, yanında birtakım sorunları beraberinde getirmesi doğaldır. Beşiktaş ve Başakşehir maçlarında sorumluluklarının bilincinde olan bir takım sahadaydı. Ara sadece Galatasaray için değil her takım için bazı zorlukları beraberinde getirecektir.
BÜLENT TİMURLENK: Gol kısırlığıyla başladığı sezonda son 3 maçta 11 gol atıp ik i şampiyonluk adayını dize getiren Galatasaray, rüzgârı arkasına almışken bu uzun ara handikap gibi duruyor ama hem Buruk hem de takımı kendini buldu. Serie A'nın son 10 yılında en çok gol atan 10 futbolcudan ikisi İcardi ve Mertens'i kadrosunda bulundurmak, Oliveira gibi bir maestroya, uzun yıllar sonra gerçek bir 6 numara Torreira'ya sahip olmak ve kulübeden Mata'yı getirebilmek transfer başarısıdır. Giresun, Kayseri mağlubiyetleri, Alanya beraberliği ve sezon başındaki sıkıntılı galibiyetlere rağmen liderin sadece 2 puan gerisindeler. Bundan daha iyisi Şam'da kayısı.
GÜRCAN BİLGİÇ: Kaliteli bir kadro oluşturdular ama bunu sahaya yansıtamadılar. Problem, Kerem ile Yunus'un beklenenden uzak kalmasıydı. Uyum dönemi yaşadılar ve sonra Karagümrük maçıyla da coşkuyu ekleyerek, iki virajı (Beşiktaş ve Başakşehir) döndüler. Buruk, ön taraftaki kişiselliği, pas ortaklığına getirmeyi başardı. Oyuncuların, egolarını takıma yöneltmesini sağladı. Kırılma noktası, bu değişen psikoloji.
ALİ GÜLTİKEN: Aslında bir nefes olur düşüncesindeyim. Çünkü G.Saray, kervanı yolda düzdü diyebiliriz. Mertens, Mata, İcardi gibi oyuncular hazır değillerdi. Son haftalarda ancak verimli hale gelebildiler. Keza Kerem için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Bu nefeslenme, kadronun istenilen fiziki ve birlikte oynama sürecini de tamamlamasına yol açacaktır. Ayrıca soru işaretlerini geride bırakmış bir şekilde yeni bir başlangıç yapacaktır.
JESUS BÜTÜN EZBERLERİ BOZDU
SORU: Fenerbahçe, Jorge Jesus ile neleri başardı?
ALİ GÜLTİKEN: F.Bahçe'yi tekrar şampiyon olabilme duygusunu yaşar hale getirdi ki bu çok önemli. Bunu yaparken ortaya koyduğu oyun felsefesi de birçok değişime yol açtı. Sistem ve istikrarlı kadro söylemlerini bir kenara itti. Teknik adamlıkta en önemli şeyin, istediğini uygulatabilme olduğunu ortaya koydu. Bütün oyuncuları oynar ve takım içinde rekabet eder hale getirdi. Bunun sonuçlarını da aldı.
GÜRCAN BİLGİÇ: Öncelikle yenilgiye üzülen ama kızmayan bir taraftar oluşturdu. Takımına inanan ve vazgeçmeyen bir takım gördü Fenerbahçeliler. O yüzden coşkulu ve iddialılar. 12 transfer yaptı. Buna bütçe sağlayan Ali Koç'u da unutmamak lazım. Jesus, planı için nokta isimler aldırdı. Kadroyu kendine inandırdı, sert rotasyonlar ile 3,5 günde bir maç yapan futbolcularını formda tuttu. Takım kendi yıldızlarını oluşturdu ve gol kralını da bünyesine aldı. Jesus hepimize "yapılabileceğini" gösterdi. Kimseye mazeret bırakmadı.
LEVENT TÜZEMEN: Jesus, F.Bahçe'de tüm oyunculara, "Benim için yıldız ayrımı yoktur. Kim iyi oynarsa formayı kapar, hepinize eşit mesafedeyim" mesajını verdi ve oyuncuların saygısını kazandı. Kötü oyun veya kötü skordan sonra asla oyuncusunu taraftarın önüne itmedi. Futbolcular da Jesus'un adaletine güvendikleri için kendilerini hep hazır tuttu.
İSKENDER GÜNEN: Yıllardır dilimize pelesenk olan sözler var, 'Galip gelen takım bozulmaz' ya da 'Bir takımda çok fazla rotasyon yaptığınızda performans düşer' gibi. Jesus bu sözlerin anlamsızlığını ortaya koydu. Çünkü gerek Avrupa Ligi gerekse Süper Lig'de oynanan her maçta değişik ve rotasyonlu 11'lerle sahaya çıkmasına rağmen geçen sürede çok başarılı sonuçlar aldı. Rotasyon yaptığı ya da sonradan oyuna giren her oyuncudan istediği katkıyı alabilecek bir yapıyı kurdu. Bana göre en büyük başarısı bu olsa gerek.
BÜLENT TİMURLENK: Fenerbahçe, ezeli rakiplerinin iki katı maça çıkarken iki kulvarda da lider. Elbette Giresun mağlubiyetiyle uzun araya gitmek ağızlarda ekşi bir tat bıraktı ama Jesus'un geniş kadronun hakkını verdiği, ön alanda presiyle fark yaratan sarı-lacivertli takım, uzun yıllar sonra tribünlerini mest etti. Dünya Kupası arası yorgun kadro için ilaç gibi geldi. İtalyan teknik adamların çalıştırdığı 3 takıma 14 gol atan Fenerbahçe'nin Anadolu'ya sadece iki deplasmana gittiğinin altını çizelim. Üç kulvarda yoğun bir fikstür bekliyor Portekizli teknik adamı. O da mutlaka ara transferde başta stoper olmak üzere takviye isteyecektir…
ÖMER ÜRÜNDÜL: Benim Jesus'un kazandığı maçlar dahil iki eleştirim vardı. Birincisi ve en önemlisi, sürekli rotasyon yapması. Avrupa'daki üst düzey takımların hepsinin önemli yedekleri olmasına rağmen kadro istikrarını ön planda tuttuklarından Jesus'un bu anlayışı, benim futbol mantığıma ters geldiği için. İkincisi de defans bloğunun çizgi hâlinde önde yakalanıp rakibe pozisyon vermesi. Birçok maç son dakikada kazanıldı. Tabii ki kazanan haklıdır prensibi işler. Ama Giresunspor mağlubiyeti önemli bir mesajdır.
VISCA GERİ DÖNÜNCE İŞLER YOLUNA GİRER
SORU: Son şampiyon Trabzonspor beklentilere yanıt veremedi. Neden?
İSKENDER GÜNEN: Liderle arasındaki fark 6. Bana göre bir kaşık suda fırtınalar oluşturulmaya çalışılıyor. Geçen yıldan farklı bir oyuncu grubu var. Nwakaeme, Cornelius ayrılmış. Visca sakat, takımın olmazsa olmazı Hamsik'in sezon başı sakatlığı, Dorukhan gibi görev verilen her yerde çok başar-ı lı performans gösteren bir oyuncunun sezon sonuna kadar takımda yer alamayacak olması... Bütün bu gerçeklerin ışığında bir performans düşüklüğü yaşanması normal. Eleştirilecek konu ise takıma katılan oyuncuların performans düşüklüğü.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Avrupa'da liglerinde şampiyon olmuş hiçbir takım bu kadar büyük değişime uğramaz. Gidenler ve kalanların da sakatlık problemi eklenince ortaya olumsuz bir tablo çıktı. Çok önemli bir santrfor olan Maxi Gomez fizik açıdan toparlanamıyor. Dünya Kupası'na gitmesi bir avantaj olur mu diye düşünüyorum ama aklıma şu geliyor, genelde yedek kalacağı için nasıl kondisyon kazanacak? Visca hazır olarak döndüğü zaman işler yoluna girer.
LEVENT TÜZEMEN: Şampiyon kadroya 11 yeni oyuncu almak Trabzonspor'a yaramadı. Özellikle Nwakaeme ve Cornelius'un yerini Trezeguet ve Gomez aynı verimlilikte dolduramadı. Avcı'nın yeni bir oyun planlaması gerekir. Ocak ayında da kanatlara topu önde tutabilecek Nwakaeme tipi bir oyuncu transferi yapılmalıdır.
BÜLENT TİMURLENK: Avcı'nın sadece forvet hattı değişmedi, şampiyon 11'den yalnızca 4 adam var sahada. Visca'nın yokluğuna yeni transferlerin birçoğunun fark yaratamaması da eklenince takım Hamsik-Bakasetas- Trezeguet üçlüsünün eline bakar hale geldi. Abdülkadir'in oyunu gelişmiyor. Avcı'nın, forvetin sağında Visca'nın yokluğunu dolduracak kalibrede bir oyuncu almadığını da not düşmek lazım. Dünya Kupası dönüşünde Fenerbahçe sınavı Avcı'nın takımı için "Yarışta varım/yokum" sınavı olacak.
GÜRCAN BİLGİÇ: Öncelikle vücut dilleri, geçen seneden çok uzak. "Şampiyon takım gibi" diyemedik maçlarda. Rehavet de vardı bence. Çabuk oynamaya ve tempoya ihtiyaçları var. Visca döndüğünde belki sorunların bir kısmını çözer ama kolay gol yeme sorununu nasıl çözecekler?
BEŞİKTAŞ'A ŞAPKADAN TAVŞAN ÇIKARACAK FUTBOLCU LAZIM!
SORU: Beşiktaş'ın Şenol Güneş ile başarılı olması için neler yapması lazım?
ALİ GÜLTİKEN: Devre arasında mutlaka bazı takviyeler olacaktır. Yeni transferlerden ziyade Şenol hocanın eldeki kadroyla birlikte çalışma süresi için bu dönem faydalı olacaktır. Hem Şenol hoca oyuncuları yakından gözlemleyip kadro oluşumu için daha net fikirlere sahip olacak hem de kafasındaki oyun planını uygulatabilme zamanını da kazanacak. Ben dönüşün pozitif olacağı kanaatindeyim.
LEVENT TÜZEMEN: Şenol Güneş, göreve başladığı günden itibaren kendi 11'ini belirlemeye çalıştı. Tecrübesiyle Ümraniye'yi yeniden etkili bir yere çevirecektir. Çünkü başarı önce futbolcuların ortak yaşam alanı olan Ümraniye'de kazanılır. Ara transfere kadar Şenol hoca, Beşiktaş'tan üst düzeyde verimi almaya çalışacak ve transfer talep edecektir.
İSKENDER GÜNEN: Beşiktaş'ın sorunlu bölgesi savunma. Orta alanda Josef'in sakatlıktan sonraki performans düşüklüğü ve önde Ghezzal gibi oyunu çözen bir oyuncunun yokluğu sorunları beraberinde getirdi. Teknik adam değişikliğinden sonra Şenol Güneş ile yeni bir sayfa açma şansları doğdu ama özellikle savunmaya transfer yapılmalı.
BÜLENT TİMURLENK: İsmael tercihi kötüydü. Daha kötü olan ise Beşiktaş altyapısından yetişen Rıdvan, Emirhan ve Serdar'ın firarlarını önleyemeyen sportif direktör Ceyhun Kazancı'nın, Şenol Güneş geldiğinde tecrübeli teknik adamın metin altında pasifize edilmiş olmasına rağmen görevde olması. Ghezzal'ın dönüşü mart ayını bulacak. Güneş, sol beklerinden memnun değil, stoper mutlaka isteyecek ve orta sahada rotasyonu sağlayacak iki adama ihtiyacı var. Redmond'un bu takımın hedefleri seviyesinde olmadığı ortada. Forma ve armanın ağırlığı, Güneş'in tecrübesi… Bunlara sırtını dayayıp Beşiktaş bu yolu yürümezse, Avrupa biletine talip Konya, Adana Demirspor, Başakşehir ve Trabzonspor'a geçilebilirler.
GÜRCAN BİLGİÇ: Şenol Güneş yeni bir oyun kuracak. Dünya Kupası arası en çok onun işine yarar. Daha önceki başarılı dönemlerinde hep yıldızları vardı. Talisca-Aboubakar veya Sosa-Gomez gibi. Querasma gibi ekstra bir oyuncuyla da oynadı. Bu kez şapkadan tavşan çıkartan tek oyuncusu; Ghezzal sakat… Önce tehdit eden oyunun peşine düşecektir. Özellikle merkez orta sahaya transfer de gerekiyor.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Beşiktaş'a 1-2 nokta transfer gerekiyor. Ghezzal sakat. Güneş kulübü iyi tanıyor. Bu ara kendisine iyi gelecektir. Bazı oyuncularını daha da güçlendirirse fizik açısından daha iyi bir Beşiktaş gündeme gelir. Güneş'in bir artısı da takım tertibiyle ve sistemle oynamayı fazla sevmemesi.