Bir iHTiMAL daha var

Afrika'da her sabah bir ceylan uyanır; en hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini, yoksa öleceğini bilir.
Afrika'da her sabah bir aslan uyanır; en yavaş ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini, yoksa aç kalacağını bilir.
Aslan ya da ceylan olmanızın bir önemi yoktur. Yeter ki, güneş doğduğunda koşmak zorunda olduğunuzu bilin." Bu Afrika atasözünde olduğu gibi Çek Cumhuriyeti maçını kazanmaktan başka bir çaremiz yoktu.
Maç öncesi de saha içinden çok saha dışının konuşulması ortamı iyice germişti.
Kazanmak da yetmiyordu ah o ihtimaller yok mu?

Messi misin Emre?
Maça çok iyi başladık. Fatih Terim'in kadroda yaptığı büyük revizyon millilerimizi adeta şaha kaldırmıştı.
Golü de erken bulduk.
Şu bir gerçek ki Burak Yılmaz, Türkiye için alternatifi olmayan bir forvettir.
Ya Emre Mor'a ne demeli?
Messi misin mübarek çocuk?
Aldığı her topla Çek savunmasının canına okudu. Adeta rakibin içinden geçiyor bu çocuk.
Volkan Şen olmazsa olmazıydı bu takımın. Bunu son maçta da olsa anladık!
Golü bulduktan sonra ikinci gol için yüklenirken Çekler'e yüreğimizi ağzımıza getiren pozisyonlar verdik.
Volkan Babacan devleşti kurtarışları ile.
Ama ilk iki maçta sahada yürüyen millilerimiz dün hızlı top çevirdi.
Bunda kadroda yapılan radikal değişikliklerin rolü büyüktü.
2. yarıda Emre Mor'un Çek savunmasını çalıma dizip kaleyi yokladığı bir pozisyon var ki 'Ah bu gol olmalıydı' dedirten...

Bir mucice daha mı?
Ve Hırvatistan karşılaşmasında saçlarıyla oynadı diye acımasızca eleştirilen Ozan Tufan topu 90'a taktı ve 'futbol saçla değil ayakla oynanan bir oyundur' cevabını verdi futbol ulemalarına.
Helal olsun sana Ozan. Hırvatistan ve İspanya maçlarında dökülen Arda Turan dün takımı bir maestro gibi yönetti.
Çek maçını tam da hesapladığımız gibi kazandık. Aslanlar gibi oynayarak hem de.
Tebrikler çocuklar!
Sıra ihtimallerin lehimize gerçekleşmesine geldi. Bir Kazakistan mucizesi daha gerçekleşir mi?
Neden olmasın! İhtimal dahilinde...