Yunus Akgül

Yunus Akgül

28 Ağustos 2016 | Pazar

Olimpiyattaki yerimiz burası değil

Organizasyonunu düzenleyen ülkeye büyük şeref bahşeden ve 'olimpiyat yapmış ülke' statüsü kazandıran...
Katılabilmek için bile sporcuların büyük mücadele verdiği, milyonlarca, yüzbinlerce yarışmacı arasından 10 bin 500 kişiden birisi olabilmenin büyük şeref sayıldığı...
Olimpiyatta yarışmış olmanın onurunu torunlara mirasların en büyüğü olarak bırakıldığı...
Maddi değer biçilemeyen kazanılan madalyanın aile mirasından öte ülke mirası olarak kabul edildiği...
Dört yılda bir yapılan sporun zirvesi olimpiyatlar Türkiye için acaba ne ifade ediyor?..
Taha Akgül'ün kazandığı altın madalya sonrası sporumuzun tepe yönetiminin verdiği tepkiden, abartılı sevinç gösterilerinden anladığımıza göre olimpiyat Türkiye için de bir şeyler ifade ediyor...
Öyle de olması gerekir...
Olimpiyat madalyası bir sporcu ve o sporcunun ülkesi için büyük bir onurdur ve sevinç kaynağıdır...
Toplam 39 branşta, 306 müsabaka sonunda tam 2 bin 488 madalya (812 altın, 812 gümüş, 864 bronz) dağıtılan olimpiyat oyunlarında, kazanılan madalyalar adeta ülkelerin gelişmişlik, zenginlik, dünya siyasetinde etkinlik seviyelerinin de birer göstergesi gibidir...
Dünya ekonomisi, siyaseti, zenginliği ile ilgili bir grafik çizecek olsak tam da olimpiyatlardaki madalya sıralamasındaki diziliş karşımıza çıkacaktır...
Kıyamet silahlarını birbirlerine karşı kullanma fırsatı bulamayan modern dünya! Savaş arenası, bilek güreşi yaptıkları en önemli etkinlik alanı ve rejim propagandası için en uygun yer olarak olimpiyat organizasyonunu görürler...
Yani olimpiyatlar citius, altius, fortius (daha hızlı daha yüksek, daha güçlü) masum spor ifadesinin çok çok ötesinde manalar ifade eder... Her zaman anlatmaya çalıştığımız gibi olimpiyatlarda spor asla sadece spor değildir...
Orası çok ciddi kuralları olan bir spor arenası gibi görünse de elde edilecek bir tek madalya ve ülkesinin şerefi adına hiç bir kuralın sökmediği bir savaş alanıdır...
Türkiye'nin olimpiyat macerasına da baktığımızda karşımıza yukarıda anlatmaya çalıştığımızdan çok da farklı bir manzara çıkmaz...

YÜZ SPORCUYU AŞTIK
Ekonomik olarak bağımlı, siyaseten güdümlü, dünya arenasında yeri olmayan bir ülke olarak olimpiyatlara katılan sporcu sayımız da elde ettiğimiz madalya sayısı da sıralamadaki yerimiz de hep orantılı gitmiş...
Çok fazla gerilere gitmeye gerek yok... 2000 yılından itibaren olimpiyat karnemize şöyle bir bakacak olursak;
2000 Sydney'de 59 sporcu katılımı elde edilen 5 madalya ve sıralamadaki yerimiz 26.lık...
2004 Atina 66 kişilik katılım, elde edilen 10 madalya ve sıralamadaki yerimiz 22.lik...
2008 Pekin 68 kişilik katılım, elde edilen 8 madalya ve sıralamadaki yerimiz 37.lik...
2012 Londra 114 kişilik katılım, elde edilen 4 madalya ve sıralamadaki yerimiz 41.lik.
2016 Rio 103 kişilik katılım, elde edilen 8 madalya ve sıralamadaki yerimiz 41.lik...
Görüldüğü gibi Olimpiyatlara katılımımız da, elde ettiğimiz madalyalar da, sıralamadaki yerimiz de ülkemizin dünyadaki etkinliği ile doğrudan ilintili...
Son iki oyunlarda yani Londra ve Rio'da katılım sayısı olarak yüz sporcu barajını aşmış durumdayız...
Bu durum da bizim iddiamızı kanıtlayan en önemli istatistiktir.

MADALYALARIMIZ ARTSIN
Artık Türkiye dünya siyasetinde önemli bir aktör... Kendi arasında top çeviren emperyal güçleri ciddi anlamda rahatsız ediyor. Mazlum halkların ümidi olduk... Çevresinde olup bitene kayıtsız değil, belirleyici rol alıyor...
Oyunlara katılımımız bir önceki Londra Olimpiyatları'na göre bir düşüş gösterse de yine de 103 sporcu ile yüz barajının üzerinde kalmayı başardık...
Şimdi sıra bu etkinliği madalya sayısına yansıtmakta...
Kazanılan madalya sayısı bugünkü Türkiye'nin resmini kesinlikle yansıtmıyor...
Daha özgürlüklerini sadece on yıllar önce elde eden bir çok ülke madalya sayısında Türkiye'nin çok çok önüne geçmiş durumda...
Bugünün Türkiye'sinde olimpiyat madalya sıralamasında ilk onda yer alabilmek için her türlü altyapı mevcut...
Tesis eksiğimiz yok. Sporcu konusunda fabrika gibiyiz. Antrenör, teknik ekip açısından hiç bir sıkıntı yok...

TOKYO'YA ODAKLANALIM
En rahat olduğumuz konu ise para konusu... Türk sporunun maddi anlamda hiç bir sorunu kalmamıştır...
O zaman neden hâlâ 41. sıralarda geziyoruz?..
Acil olarak bu sorunun cevabını bulmamız ve Tokyo'da hem katılım sayımızda hem de kazandığımız madalya sayısı konusunda hak ettiğimiz yerde olmamız gerekiyor...
Her şeye rağmen enseyi karartmaya gerek yok...
Birazcık gayretle biz bu işi başarırız...
Yeter ki kendimize dert edinelim...
Olimpiyatlar bizim derdimiz olsun...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Etiketler :

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor