Kurtulduk!

Üç gün önce dünya üçüncüsü Hollanda'yı elimizden kaçırmıştık, üç gün sonra dünya 136'cısı Lüksemburg'un elinden zor kurtulduk… Rakip güçlüyse baskıyı taşıyamıyoruz, rakip zayıfsa motive olamıyoruz… Gariplikler abidesiyiz vesselam… Maçın hemen başında Mevlüt'ün şık golüyle rahatladık ama arkasını getiremedik… Rahat battı deyim yerindeyse… Topla oynama oranları 70'e 30 lehimize iken pozisyonumuz yok ama golümüz vardı… Gol demişken rakip Lüksemburg değil Hollanda olsa Mevlüt aynı pozisyonda o fantastik vuruşumu yapar yoksa daha garanti olsun diye daha sert bir vuruşu mu denerdi acaba?
Bence daha sert bir vuruş dener ve muhtemelen golü kaçırırdı! Futbol böyledir, basit bir oyundur ama hata affetmez… Basit oyna ve kendine güvendiğin anda inandığın vuruşu yap!

Ozan çok özel oyuncu
Neden ilk golü bulduktan sonra farka gidemedik ve neden pozisyon bulamadık?
Dahası Lüksemburg'tan nasıl gol yedik ve nasıl bu kadar pozisyon verdik? Kazakistan ve Letenya maçlarının provası buysa yandı gülüm keten helva… Kapanan takımlara karşı oynamayı bilmiyoruz, öğrenmeye de niyetimiz yok. Net!
Allah'tan ayağına top yakışan, vurdu mu çerçeveyi bulan bir Hakan'ımız var artık… Maçı kurtardı… Bursa'nın Ozan'ı özel bir oyuncu, nereye eksen orada bitiyor. Savunmada da görevini layıkıyla yaptı. Allah yolunu açık etsin… Terim bu maçtan bayağı bir ders çıkaracaktır, bizim çocukları kendi hallerine bırakmaya hiç gelmiyor, bir gol attıkları anda maçın bittiğini zannediyorlar ki fena halde yanılıyorlar… Maç 90 dakika, hatta fazlası var, erken atmakla da bitmiyor, erken yemekle de… Bunu artık anlasak iyi olur diyorum…