Büyük takım böyle olur

Sevgili okurlar, Türk Futbolu'nda yaklaşan çöküşü iki yıl önce yazmıştım. Kulüplerimizin borç batağında yüzdüğünü UEFA'nın vereceği ağır cezalara hazırlıklı olmamızı belirtmiştim. Maalesef haklı çıktım!
Futbol adamlarımızın yarattığı gerilim ve kavga ortamında tribünler tamamen boşaldı. Bugüne kadar yolda karşılaştığım futbol aşığı kişiler "Bir umut var mı?" diye hep sordular.
Doğrusu düne kadar yanıt verememiştim.
Artık veriyorum; "Veli ve Beşiktaşlı futbolcular..."
Helâl olsun sana Veli
Noktasına, virgülüne dokunmadan yayınlıyorum; Veli'nin sözlerini; "Rakip takım oyuncusuyla mücadeleye girdim. Ben topa dokundum, rakip de bana dokundu ama ayağını hemen çekti. Normal bir fauldü. Hakem kırmızı kart verince çok şaşırdım. Açıkçası ne yapacağımı bilmiyordum. Olcay ve Ersan geldi. Hakemle konuştuk.
Pozisyonun kırmızı kart olmadığını söyledik. Hakem de kararını değiştirdi ve bana teşekkür etti. O anda 1-0 geride olduğumuzu düşünmedik..." Şu adamın asaletine bakar mısınız? Her şeyin kötü gittiği Türk futbolunda genç futbolcu kardeşlerimizin gösterdiği bu olgunluk herkese örnek olmalı. Türk Futbolunda yıllardır büyük yanlışlıklar yapanlar umarım bu genç ve asaletli arkadaşlardan ders alırlar. Dün Türkiye Beşiktaşlı duruşunu bir kez daha gördü. Büyük takım maç kazanılarak, kupa kazanılarak olunmaz. İşte böyle olunur!
Lütfen biraz cesaret
Beşiktaş Teknik Direktörü Slaven Bilic, son oynanan Adana Demirspor maçında neden daha fazla genç oyuncuya şans vermedi, neden rotasyona girmedi diye çok merak ettim.
Bilic bu takımın gençlerine güvenmeli, onları hazır hale getirmeli.
Beşiktaş büyük başarılara genç futbolcularının katkılarıyla kazanacak.
Bilic'in daha cesaretli olmasını bekliyorum.