Gemi batıyor!

Bu yazımı kaleme almadan önce, bundan önceki yazılarıma ve benimle daha önce yapılan röportajlara göz gezdirdim. İki yıl önce yine bu sütunlardan Türk Futbolu'nu bekleyen tehlikeleri yazmışım. Tam 8 yıl önce Sabah Gazetesi'nde futbolumuzda bir sistemin olmadığını haykırmışım.
Milli Takım'da revizyona ihtiyacımız olduğunu, kulüplerin bu yönetim anlayışıyla batmak üzere olduğunu defalarca söyledim.
Hızla artan fanatizm ve yöneticilerin olur-olmaz yerlerde verdikleri tahrik edici açıklamalar nedeniyle gerçek futbol taraftarının statlardan uzaklaşacağını vurguladım.

Artık kendinize gelin
Ve maalesef haklı çıktım.. Korktuğum, çekindiğim tüm tehlikeler başımıza geldi.
Milli Takımımız büyük çöküşte. UEFA, batma noktasına gelen kulüplerimizin kapısına dayandı. En kötüsü artık statlarımızdaki maçlar boş tribünlere oynanıyor.
Ben falcı veya müneccim değilim.
Sadece Türk Futbolu'nun gittiği yanlış yolu gözlemleyen, futbolun içinden biriyim.
Milli maçta yaşanan Volkan Demirel olayını izlerken, inanın çok üzüldüm.
Milli futbolcuya küfür edenlere mi kızsam, yoksa bir mahalle maçını terk eder gibi çekip giden futbolcuya mı?
Ve şunu gördüm, kamuoyu 'Volkancılar' ve 'küfredenciler' diye ikiye ayrıldı.
Ayıptır, günahtır beyler; kendinize gelin! Gemi batıyor ve hepimiz bu geminin içindeyiz. Artık deniz bitti!.

Çare Gündüz Tekin Onay
Türkiye'deki her futbol adamı şapkasını önüne koyup düşünmeli. Herkes kendi öz eleştirisini yapmalı. Futbolu artık futbolun içinden gelen gerçek futbol adamları yönetmeli.
Türkiye'de futbolun profesörü rahmetli Gündüz Tekin Onay'ın raflara kaldırılan, futbolumuz için neler yapılması gerektiğini içeren araştırmaları hemen uygulanmaya başlanmalı.
Daha önce yazdım; futbolumuzun akil adamları artık bir araya gelmeli ve bir yol haritası belirlemeli. Maalesef artık gemi su almaya başladı. Gelin hep beraber bu geminin batmasını engelleyelim. Çok ümitli değilim, çünkü böyle gelmiş böyle gidiyor. Umarım bu kez yanılırım!