Neyse...

G.Saray'ın Atletico maçı kadrosundaki 18 oyuncunun kaçı Şampiyonlar Ligi düzeyindeydi sizce?
Altından girdim, üstünden çıktım sadece altı isim sayabildim. Misal; Emre Çolak yine çok havalıydı. Tanju Çolak, formunun zirvesinde tüm Avrupa'da nam salmışken bile onun kadar caka satmamıştı.
Rakip U 19 Malta takımıymışcasına gevşek performansından, bizi erkenden kurtaran Hamza Hoca'ya minettarım. İyi bir şutördür ama kabul etmeli ki; Umut bile Emre'den daha iyi bir orta saha...
Denayer'da da ilginç bir öz güven var.
Kısa zamanda iyi bir defans oyuncusu olduğuna hepimizi ikna edecek gibi. Gerçi şu an için bile sağ bekte rakipsiz sanki.
Geçen sezon Fransa ikinci liginde top koşturan Carole'se şaşkınlığıyla neredeyse şirindi. Mevcutta "hiç yoktan iyi" elbette. Dün gece Hakan'ın, form tutmuş iyi bir stoperden, vasat bir orta sahaya dönüşerek maça başlaması ise ayrı bir konu.

Sabri tam bir kabustu
Hamzaoğlu'nu bir kez daha tebrik etmeliyim; bu tip büyük farkları, nicedir sadece Şenol Güneş üretebiliyor. Ama o bunu pozitif anlamda yapıyor, o ayrı.
Mayışıyla (maaş)sık sık gündeme gelen Sabri, nev-i şahsına münhasır debelenişiyle maçta kaldığı bölümde tam bir kabustu.
Podolski ve Sneijder'se oyun durduğunda rakip oyuncularla ''bize hiç bakmayın; ekmeğimizdeyiz'' diye dertleşiyor gibiydiler.
İsimleri zırt pırt Avrupa'nın seçkin kulüpleriyle anılan Burak ve Semih'in de artık adını koyalım.
Kıtada ikamet edecekleri en derin nokta; Florya... Muslera'ya gelince; ikinci golde hayli hatalıydı. Kredisi sağlam, biraz daha susalım. Peki ya; Selçuk!? İnter-Milan derbisini izlerken, kendisini sahada hayal etmiş midir acaba?
Sanmam... Geçen yıl devre arası gönderilemeyen Yasin ve her an altına dönüşebilecek Sinan, keşke en baştan oynasalardı.

Neyse...