Yakma, kesme, buda!

Yeni hocası ile çıktığı ilk maçında ilk düdükle beraber G.Saray olumlu sinyaller verdi.Yeni oyun anlayışı ve bu oyunu oynatma becerisi yüksek hocası Tudor'la en çok eleştirilen takım savunmasındaki iyileşme dikkat çekiciydi.
Top rakipteyken oyunu enine boyuna daraltan, bloklar arasını açmadan birbirine yakın oynayan G.Saray rakibe pozisyon vermedi. Top ayağındayken oyunu açan, bekleri çizgilere bastıran Tudor, kanat oyuncularından da defansın arkasına koşular yapmasını sürekli istedi.
Ataklar da ise kaptırdığı toplardan sonra Rizespor'un hızlı hucümlarını kesmek için yaptığı pres ve aynı zamanda kazanacağı toplarla da rakibi eksik yakalamak istiyordu.
Bunlardan bi tanesinde Sabri'nin presle kazandığı toptan sonra gelişen atakta Josue'nin asisti ve Podolski'nin müthiş bitiriciliğe ile golü buldu.
İlk yarıda sahaya yayılan belli bir düzende oynayıp gayet başarılı olan G.Saray devreyi galip bitirdi. İkinci yarıda da ise bambaşka bir G.Saray vardı sahada.
Risk alıp önde basarak başlayan ve seyircisinin desteğini de alan Rize tempoyu yükselterek pozisyonlar bulmaya başladı.

Bruma'yı kullanmalı
Orta sahanın düştüğünü gören Tudor, Josue-Tolga hamlesi ile sistemi de değiştirerek 4-3-3'e döndü.
Bu dizilişle orta sahayı daha sıkı ve daha dirençli hale getirdi. Bu sayede rakibin baskısını kırdı. Ancak bu şekilde yani 3 defansif orta sahayla da topu tutmakta öne oynamakta, pas yapmakta zorlanmaya başladı.
Orta sahadan organize çıkamayan pas oyununu oynayamayan G.Saray, 3. bölgede çoğalamayınca, topu tutamayınca pas yapamayınca geriye fazla yaslandı ve çıkmakta zorlandılar.
Bu dakikalar da yaptığı oyuncu değişiklikleri ile baskıyı artıran golü bulabileceğinin sinyallerini veren Rize, eşitliği sağladı.
Yediği golden sonra Selçuk-Sinan sonrası yine sistemini değiştiren 4-4-2' ye dönerek maçı kazanma adına risk alan G.Saray bunda muvaffak olamadı.
Savunma anlayışı yüksek olan bir teknik adamın elinde, oyun karakteri olmayan savunma becerisi az olan oyuncular ile kısa sürede bir değişim ve başarı beklemek hata olur.
Son olarak Tudor'un Bruma üzerinden takıma vermek istediği 'patron benim' mesajı zamanlama açısından hiç doğru değildi. Tudor'un yakmak yok etmek kesmek ile budama arasında ki farkı anlamalı Bruma'yı kazanmalı ve kullanmalı.
Ne demişler; "Önce fark yaratırsın sonra farkı yaratırsın..."