Avantaj kaçtı

Uzun zaman sonra Beşiktaş'ı canlı izleme fırsatını bulduğum için dün heyecanla Olimpiyat Stadı'nın yolunu tuttum. Nedense bu stat bana hep soğuk gelmiştir, umarım yeni stadımız bir an önce biter ve özlenen atmosferi yeni stadımızda yaşarız.
Dün oynanan karşılaşma her iki takım için çok önemliydi, bir yandan şampiyonluk turu atmak isteyen Fenerbahçe diğer yandan Şampiyonlar Ligi vizesini almak için elini sağlamlaştırmak isteyen Beşiktaş. Yeni bilet sisteminden olsa gerek stadın büyük bir kısmı boştu, girdiğimde o havayı yakalayamadım, o stadı ful görmek isterdim.
Gelelim maçın ilk yarısına, Fenerbahçe attığı gole kadar Beşiktaş yarı sahasında rakibine ciddi pres yaptı. Biliç bu prese karşı rakibini hızlı oyuncularıyla vurma niyetindeydi, ilk sinyali maçın 9. dakikasında Almeida'nın mükemmel deparıyla verdi ancak sonuç alamadı. Buna benzer bir hücumu Gökhan Töre ile yakaladıysa da istediği golü bir türlü bulamadı. Fenerbahçe golü sonrası bu sefer rakip yarı sahada baskı kuran taraf Beşiktaş oldu. İlk yarının son 20 dakikasında oyunu Fenerbahçe ceza sahasına yıkan siyah-beyazlılar arzuladığı golü bitime son 3 dakika kala buldu.

Keyifsiz bir derbi
İlk yarıda Beşiktaş'ın rakibine göre çok daha fazla net gol pozisyonu vardı ama bunlardan sadece birini değerlendirerek soyunma odasının yolunu tuttu.
İkinci yarıya her iki takımda pozisyonlarla başladı, Olcay biraz ayağına hakim olabilse takımını öne geçirebilirdi, ardından Mehmet Topal'ın boş kaleye topu gönderememesi Fenerbahçe adına şanssızlıktı. İlk yarı sararan oyunculardan Emre oyundan alınırken Motta'nın maça devam etmesi takımını 10 kişi bırakmasına sebep verdi.
Hakemin maçın sonlarında verdiği ucuz serbest vuruşunu, topu auta atarak kullanmayan Fenerbahçeli futbolcuları kutlarım.
Sonuçta keyifsiz bir derbi oldu, benim için 9 kişi kalan Beşiktaş'ın 1 puan çıkarması yeterliydi ama G.Saray'ın kaybettiği haftada kazanılmalıydı.