Necip gibiler...

Futbol her türlü sonuca açık bir oyundur. Üç ihtimalli sonuç her takım için geçerlidir. Doğru ve önemli olan iki yönlü oynayabilmek ve sürekliliği sağlamaktır.
Nevar ki; performansta dalgalanmalar olabilmekte.
Dalgalanmayı ortadan kaldırmanın yolu; antrenmanda iyi çalışmak ve düzenli, özel yaşamdır.
Bu iki unsura birden sahip olan ise başarılı olur.
Necip Uysal, Beşiktaş altyapısından yetişmiş pırıl pırıl bir gençtir. Kusursuzluğuyla Slaven Bilic'in vazgeçilmez oyuncularından biridir. Gösterişli ve teknik kapasitesi yüksek oyuncu değil ama görev, sistem oyuncusu özelliğiyle dikkatleri çekiyor. Bu özelliğiyle savunmanın her noktasında (ön libero, stoper, bek) başarıyla oynayabiliyor. Performansında bugüne dek dalgalanma görmedik. Form çizgisini bozmadı.
Milli Takım'a çağrılmamasının nedeni acaba Beşiktaşlı olması mı?Ya da Milli Takım'da oynaması için F.Bahçe ya da G.Saraylı mı olmalıydı? '

Atom Karınca' Veli
Beşiktaş'ın, form grafiği zigzag yapmayan diğer oyuncusu Veli Kavlak. O da Milli Takımlık oyuncu ama Avusturya pasaportu taşıması, şansını ortadan kaldırıyor, ne yazık ki!.. Bir kez daha altını çizmeliyiz ki; Veli, Beşiktaş'ın Rıza Çalımbay'dan sonraki ikinci 'Atom Karınca'sı. Çok koşuyor, çok çalışıyor, çok yoruluyor. Hani, İyi bir orta saha oyuncusu yani oyun kurucu bulunsa Veli bu ndenli yorulmayacak!.. Yine çalışır, koşar ama bu denli yorulmaz!..
İyi bir 10 numara transferi yapılmaması ve orta sahada iyi bir oyun kurucu olmaması, Veli'nin iki kişilik koşmasının nedeni. Gerçi Veli, oyun kurucu özellikli biri değil ama üstüne vazifeymiş gibi bu açığı kapatmaya çalışıyor.
Brian Ruiz'in gelmesiyle bu yükten kurtulacak Veli'nin de, Beşiktaş'ın da gözü aydın olacak.