Hamle...

Eşitlik golüne kadar Trabzonspor takımını alıcı gözle takip eden herkes bir değişikliğin gelebileceğini, bir hamlenin kaçınılmaz olduğunu düşünüyordu...
Bir kişi hariç...
O da teknik adam ve tek karar verici Ersun Yanal olunca, değişikliğe, hamleye de direnince; baskılar artarak devam etti...
Bu kadar baskıyı, bu kadar gol pozisyonunu veren bir takıma kenardan bir müdahale gelmemiş olması affedilir bir durum değildi.
Ki Galatasaray takımı da bunu affetmedi.
Bu müdahale gecikmesi hali Trabzonspor ve Ersun hoca için bilindik, alışılmış bir duruma dönüşmüş olması kaygı verici.
Daha Konyaspor maçı hafızalarda çok taze zira!

***

Hamit sakatlanınca, zorunlu olarak oyuna giren genç oyuncu Emre Çolak Galatasaray'a müthiş enerji kattı...
Gol attı, pozisyonlar başlattı...
İkinci yarının ilk 20 dakikasında bu derece mahkum oynayan Trabzonspor, rakibine de umut vermiş oldu.
Yediği gol sonrası sinirlenen Ersun hoca, hamle içinde gerekli sinir seviyesine ulaşmış olmalı ki, değişikliklere gitti.
Aylardır "stoper oynamasın" dediğimiz Bosingwa sağa ve yerine, Yusuf ve Yatabare öne geçince bu kez Trabzonspor, umut verdiği rakibinin umutlarını elinden almış oldu.
Medjani'nin attığı gol Trabzonspor'u galibiyete taşıdı...
Şampiyonluk yarışının kızıştığı, Trabzonspor'un da yarışta olmadığı dönemlerde "Trabzonspor maçı verir" diyenlere de kocaman bir 'utanma duygusu' bırakmış oldu Trabzonspor.

***

İlk yarısı Trabzonspor'un, İkinci yarının başları Galatasaray'ın, hamleler sonrası bariz Trabzonspor'un üstünlüğüyle geçen karşılaşmanın son bölümler strese bağlı ekstra gerilimlere sahne oldu.
Övgüyle ilerleyişine şahit olduğumuz Ali Palabıyık, çok net hatalarıyla beni çok şaşırttı.
Abileri gibi değil kendisi gibi olmasını beklerdim.
Maçtan evvel uyardığımız gibi.