Aşırı'NET...

Yayın konusunda Rusya, Rostov kaynaklı yaşanan sıkıntı sonrası interNET üzerinden yayına kilitlendi futbol severler...
Bu devirde böylesi bir uygulamayı yaşayan-yaşatan bir takımın zaten UEFAAvrupa Ligi'nde işi olmamalıydı. Sanıyorum, ilk maçın ümitsizliği ve ona bağlı parasal sorunlar yayınsızlığın sebebi...
UEFA'nın lig haricinde bu aşamaya karışmıyor olması ise ayrı bir skandal!
Neyse! Anlayabildiğim, görebildiğim, izleyebildiğim kadarıyla...
İlk maçın en iyileri Bosingwa ve Constant'ı mecburen Trabzon'da bırakan Vahid hoca; üzerine bir de 3 iyiyi daha ekleyerek, sanıyorum takımının sınırlarını zorladı Rostov karşısında...
Yürekler ağızlarda, bitmek bilmeyen dakikalar, Onur'un mucizevi kurtarışları...
Sayısını unuttuğumuz kornerler, yan ortalar ve Deniz'in kaçırdıkları derken ilk bölüm kazasız, belasız bitmiş oldu...

***

Yine anlayıp, görebildiğimiz kadarıyla...
Oyuncuların kapasiteleri, büyük takım, büyük forma ağırlığını kaldırabilme becerileri bir tarafa... Sisteme kanalize olma konusunda bireysel gayretleri ve fiziksel dayanıklılıklarını iyi buldum...
As kadrodan bir an da 4-5 oyuncu değiştirmenin verdiği dağınık görüntü normal!
Hoca oyunu tutup, Deniz Yılmaz'la gol bulmayı hesaplamıştı, Deniz Yılmaz'ın gol pozisyonuna girmesi şu aşama için önemli...
Dün gece sahada oynayan bir çok oyuncunun tamamlayıcı oyuncular olduğunu da göz ardı etmememiz gerekiyor...

***

Her şey bir tarafa hep şunu söyledik; 2010-2011 sonrası hak ederek gidilen şampiyonlar ligi ve akabinde özellikle geçen yıl limitlerin zorlanması şu demekti: "Trabzonspor artık her yıl Avrupa'da olmak zorundadır."
5 yılda bir toparlanıp yine kafaya oynama hastalığını da hesaba katar isek, kadro oturur, sistem yerleşirse Trabzonspor yine şike yaptırır.
Yeter ki biraz sabır, yeter ki biraz daha yol alma kredisi..