Kim haketti?

Bursaspor, ligin en golcü takımı.
Son haftalarda her maçta çok pozisyona giriyorlar. Tabii ki Hamza Hamzaoğlu'nun kafasında Bursaspor ile ilgili tedbirler olabilir.
Ancak zaten sakatlar yüzünden allak bullak olmuş bir kadro varken onların kafasını karıştırmak iyi olmadı.
Hakan-Telles ikilisi delik deşik oldu.
Olcan, goldeki harika ortası dışında geçtiğimiz haftalardaki kötü performansını sürdürdü. Bir de Sabri sakatlanınca, sen oraya o buraya şeklindeki diziliş yine değişti.
Galatasaray tarafında bunlar olurken Bursaspor şiir gibi oynuyordu.
Biraz Muslera, biraz da son vuruş heyecanı yeşil-beyazlıların ilk yarıda maçı bitirmesini engelledi. Volkan, Fernandao, Bakambu ve Josue'nin yokluğuna rağmen harikalar yaratan Belluschi, Galatasaray savunmasını perişan etti.

Telles'i sol açık oynattı
Selçuk'un yokluğu Galatasaray orta sahasına olumsuz etki yaptı.
Hamza Hoca, Telles'i sol açık oynatırken son haftalarda hiç de fena oynamayan Bruma'yı yanında oturttu.
Galatasaray'da her değişiklik radikal bir saha içi hareketi getirdi beraberinde.
Bursaspor'un ikinci golden sonra geri çekilişi ev sahibine atak üstünlüğü şansı verdi. Volkan'ın o anlamsız hareketi, maçın kaderini belirledi.
Şenol Hoca değişiklik yapmak için sanki geç kaldı. Ana fikir olarak şunu söyleyebiliriz. Bursaspor bu sezon kimbilir kaçıncı kez rahat kazanabileceği bir maçta puan kaybetti. Galatasaray ise maçın ilk 60 dakikasına göre şanslı, son 10 dakikaya göre şanssız bir sonuç aldı. Sarı-kırmızılılar, Bursaspor'un adeta gücünün bittiği son 10 dakikada daha iyisini yapabilirdi ama organize ataklarla rakibinin üzerine gidemedi. Beraberlik iki takım içinde iyi bir skor olarak gözükmüyor. Maçın gidişine göre Bursaspor daha çok üzülen taraf oldu.
Galatasaray ise bu maçın analizini iyi yapmalı. Sonuçtan dersler çıkarmalı...