Ligi bitirelim o zaman

_Trabzon'da attığı gollerle ön plana çıkan Burak, "Şampiyonlar Ligi'nde Türkiye'yi biz temsil ediyoruz. Bu nedenle de bir an önce, şampiyonluk kupamızı bekliyoruz" dedi. Şampiyonlar Ligi, şampiyon belirlenirken bir kıstas olarak kabul edilmeli mi?
Şampiyonlar Ligi'nde oynama kararı UEFA'dan geldi. Futbol Federasyonu da kararını sezon sonunda açıklayacağını bildirdi. Şimdi Burak konuşmuş olmak için konuşuyor.

_Fenerbahçe ile Trabzon maçında neler yaşanacak şimdiden tartışılıyor. Burak Yılmaz, iki takım taraftarlarının da birbirlerine karşı çok dolu olduğunu belirterek, "İki maç da İzmir'de oynansın" dedi.
Neye güvenemiyor? Trabzon seyircisine mi; yoksa Fener seyircisine mi güvenemiyor? Yarın Türkiye'de oynanacak maç kalmaz. Bursaspor ve Beşiktaş oynayamıyorlar. Fenerbahçe ile Trabzon oynayamıyorlar. Yarın Galatasaray ile Eskişehir...
Böyle bir şey olur mu? O zaman maçları kaldırsınlar, bitsin lig...
Geçen sene Bursa'da olay çıktığında ben Bursa Valisi'ni alkışlayanlar arasındaydım. Doğrudur, Beşiktaşlılar gelecektir. Önemli olan bu gelişi sağlamak.
Ama Futbol Federasyonu, durup dururken, bu maçın oynanmasını engelleyenBursa'ya verdiği cezayı kaldırdı!.. Onun üzerine Vali bu defa 'Beşiktaşlılar gelsin' diyemedi. Bursa-Beşiktaş maçı seyircisiz oynandı. Beşiktaş seyircisi yoktu.

EKMEĞİNE MANİ OLUYOR
_Şampiyonluğa ulaştıkları sezon beğeni toplayan Bursa seyircisi, eski kimliğine dönmüş görünüyor.
Özellikle Beşiktaş maçları olaylara sahne oluyor. Rakip Bursa olunca İnönü'de de benzer olaylar yaşanıyor.
Bursa seyircisi, Türkiye'nin en kötü seyircilerinden bir tanesi... Ben kendi yaşadıklarımı biliyorum Bursa'da.
Resmen ölümden döndük. Üstelik Bursa-spor kazanmıştı maçı! Ama 'Böyledir' diye mağlup olmayacaksın. Tedbirlerini alacaksın; maçı oynatacaksın. Gazeteciler gelemeyecek, rakip taraftarlar gelemeyecek!
Deplasman maçları şehir için önemlidir.'İstanbul'dan Bursa'ya yığınla adam gelmesi' demek 'Esnafın satış yapması' demek. 'Restoranların para kazanması' demek, 'Kestane şekeri satanların para kazanması' demek, 'İskender kebabıyapanların para kazanması' demek. 'Gelmişken hafta sonunu Bursa'da geçirelim' diyenler sayesinde 'Otellerin para kazanması' demek. Bunun dahi farkında değiliz.
Sen şehrini girilmez hale getirirsen kendi ekmeğine mani olursun.

VİCDANIM SIZLIYOR
İstanbul' dan 10 bin kişi gelse, ne olur!.. Arabayla gelen ailesini de getirir 'Ben maça gideyim. Siz de buralarda dolanın, eğlenin' der. Hayır!
Bursa'da 34 plaka ile gezemiyorsun maç günü... Böyle bir şey olur mu?
Birtakım zorbalara Türkiye mahkum mu olacak? O zaman futbolu niye oynuyoruz? Düşmanlıkları yaratmak için mi?
Kocaeli-Bursa bir zamanlar böyleydi. İki komşu kent... Yürüyerek gidersin neredeyse birinden öbürüne... Gidemiyorlardı. 41 plaka orada dolanamıyordu, 16 plaka burada dolanamıyordu!
Ama işte... Federasyonlarımız kendi kararlarını kendi iptal ettirerek işi bu hale getiriyor.
En büyük sebep yerel medya bir defa... Yerel gazeteler ve yerel televizyonların yayınları aksi yönde olmalı. İstanbul'dan gelenleri ağırlayalım, para kazanalım. Bursa'nın satacak o kadar malı var ki... Öyle bir ağırlama yapacaksın ki adam çoluğunu çocuğunu alıp gelecek. Holiganlardeğil.
Adam gibi aileler gelecek Bursa'ya... Çekirge'de harika kaplıcalar var. 'Karımı, çocuklarımı kaplıcaya bırakacağım ben maça gideceğim. İki saat sonra onlara katılacağım, güzel bir yemek yiyeceğiz, dolaşacağız. Harika tarihi yerler var, müzeler var, camiler var.' Bursa, Türkiye'nin en güzel yerlerinden bir tanesi... Ama maç günü oraya uğrama!.. Maç günü Teksas!..
Yabancılara tahammül edemeyen Teksas!..
Hangi takımdan olduğun fark etmez. Bursa-Fener maçında beni orada görseler dövebilirler! Ama o maçtan iki gün sonra Bursa'da imza günü yapayım, yaşadım bunları, 1.5 kilometre kuyruk oluyor. Yağmurun altında... İnsanlar bekliyorlar.
İçeride yer yok çünkü kitapçı küçük. Benim vicdanım sızlıyor,onlar orada bekliyorlar. O da Bursalı; maçtan sonra beni bekleyip öldüresiyedövmek isteyen de Bursalı. Ama ben aynı benim...

CEYLAN'IN FİLMLERİ GİBİ
_Arka arkaya maçlar oynanıyor. İzlerken ne hissediyorsunuz, ne düşünüyorsunuz?
Sıkıcı... Nuri Bilge Ceylan'ın filmlerine döndü.
Bu seneki lig, bir defa keyifli bir lig değil. Şu anda Belediye ile birlikte lig lideri olan Fenerbahçe'nin teknik direktörü, "Boynumuzda iple dolaşıyoruz" diyor. Doğru.
O lig nasıl keyifli lig olur. Ligin kendisi keyifsizken, bir de her geceye maç koyduğun zaman insanlara artık bıkkınlık geliyor.
Ben bir sürü maçı bir devre seyrettim.
Bazılarını hiç seyretmedim.
Seyretsem de ne olacak; onu bilmiyorum ki...

NETİCEYE BAKILIYOR
_Eskiden "Futbolla halkı uyutuyorlar" şeklinde bir kanı vardı. Bugün de arka arkaya maçlar oynanıyor ve federasyona yönelik bu tür eleştiriler var.
Heyecan vermeyen bir lig, halkı nasıl uyutur?
Ayrıca bizim halkımız futbolun güzelliği ile ilgili değil neticeyle ilgili. Takım iddiasını kaybettiği zaman maç seyretmeye gitmiyor. En güzel bahar aylarında pırıl pırıl, serin, yağmur yok, güneş gökyüzünde; Galatasaray 2 bin kişiye oynuyor. Niye; 'Galatasaray'ın ligde iddiası kalmamış!' Mesele Galatasaray'ın ligde iddialı olması değil futbol seyretmek.
İngiliz onun için gidiyor maça...
İngiltere'de ligin yedincisi ile on üçüncüsü oynuyor; 35 bin kişi var tribünlerde... Niye; iki takımın da ne Avrupa iddiaları var, ne de küme düşme korkuları var ama İngiliz pazar günü, futbol seyretmeye gidiyor. Bizde öyle bir şey yok. Biz neticeye bakarak gidiyoruz.