02 Şubat 2011 | Çarşamba

F.Bahçe şampiyon!

_Haftanın maçında Fenerbahçe, Trabzonspor'u 2-0 mağlup ederek şampiyonluk için umutlandı. Bununla birlikte Gezer'in tartışılan kararları var. Karşılaşma ile ilgili neler söyleyeceksiniz?
Türkiye futbol medyası, nasıl bir Fenerbahçeli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Başlıklara bakıyorum; "Fenerbahçe harika, muhteşem" diye!.. Neredeyse Fenerbahçe'yi şampiyon ilan ediyorlar!
Şöyle olsaydı; maçtan evvel, Fenerbahçe, Trabzon ile puan puana olsaydı. Karşılaşma, 'Şampiyonluğun düğüm maçı' diye ilan edilirdi. Pazartesi günü de Trabzon kazanıp, farkı 4 puana çıkarsa, 'Trabzon arayı açtı' diye yazarlardı. Şimdi ara 4 puan ve Fenerbahçe 'şampiyon' ilan ediliyor. Mantıklarına bakar mısın!.. Nasıl bir sarı lacivert gözlüktür bu?
Ama ben şunu söylüyorum: Bu senenin şampiyonu Fenerbahçe olacak.
Bu medya Fenerbahçeli; medyanın Fenerbahçeli olduğunu bu ülkenin bütün hakemleri biliyor. Devre arasında Aziz Yıldırım'ın attığı dayağın, hakemleri nasıl etkilediğini ikinci haftada gördük. Bünyamin Gezer'in maçı nasıl Fenerbahçe gözlüğü ile yönettiğine şahit olduk. 'Efendim, Selçuk'u attı.' Mecburdu! Selçuk'u atar atmaz da bir Trabzonlu'yu atmanın hazırlıklarına başladı. Glowacki'nin gördüğü iki sarı kartın arasında iki dakika var. Selçuk'un oyundan atılmasından iki dakika sonra bu kartları gördü. Herkes biliyordu, bir Trabzonlu'nun atılacağını... Doğru, yanlış tartışmıyorum. Ama herkes biliyordu ki 'Trabzon'dan biri gidecek.'

EMRE VE LUGANO ATILIRDI
Emre'ye 5 sarı kart çıkması gerektiği konusunda tüm yorumcular ittifak etti. Ama Emre, 90 dakikayı tamamladı.
Lugano'ya en az 3 sarı kart gösterilmesi gerekiyor, bir tane gördü, Lugano 90 dakikayı tamamladı!
Devre arasında Aziz Yıldırım'ın, Murat Özaydınlı'nın ve Emre'nin hakeme fırça attığını gazetelerde okuyorum.
Hakemden bir tepki yok. Kıyametleri koparmıyor, 'Ne işi var hakemin yolunda, Fenerbahçe yönetiminin' diye... Bu hakemler, Fenerbahçe'den başkasını şampiyon yaparlar mı?
Trabzon tarafına bakalım... Maçı Fenerbahçe kazanmadı, Fenerbahçe futbol adına bir şey de oynamadı.
Kimse şişirmesin. Fenerbahçe'nin bir tane özelliği var; duran topu iyi kullanmak. Rakip sahanın neresinden olursa olsun, Fenerbahçe duran top kazanmışsa, Alex oyunda ise 'gole yakın' demektir. Korner, frikik, neyse...
İlk golü böyle attı, Fenerbahçe... İkinci golü de hakemin Emre'ye, sarı hatta kırmızı çıkaracağı bir pozisyonu, görmezden gelmesi ile kapılan top ve kontrataktan buldu.
Birinci gol duran top, ikinci gol hakem. Nerede Fenerbahçe!..
Kimse palavra atmasın.
Trabzon'u soruyordun, 'Lider, puan farkını açtı' diye...
Ben ne cevap veriyordum: "Her takım kötü; her takım kötü olduğu için mi Trabzon lider, yoksa Trabzon iyi olduğu için mi Trabzon lider, buna karar vermek için erken."

KAZANSA İŞİ BİTİRECEKTİ
Şenol Güneş, Fenerbahçe maçını elleriyle teslim etti.
Ben bu kadar korkak bir hoca görmedim. Dünya Kupası yarı final maçında, Brezilya'ya korkaklığından kaybettiğini söylediğim zaman, yer yerinden oynadı. Beni vatan haini ilan ettiler. Yıllar içinde Şenol da bir gelişme bekliyordum ama Fenerbahçe-Trabzon maçı gösterdi ki Şenol'da gelişme yok.
Sen 7 puan öndesin. Maçı kazanırsan Fenerbahçe'yi maddi, manevi bitireceksin. En güçlü rakibini... Ve neredeyse şampiyonluğunu ilan edeceksin. Kaybedersen; hâlâ 4 puan öndesin. Yani kaybetme korkun hiç yok, kazanırsan işi bitirebilirsin. Bu durumda bir takım korkak futbol oynar mı? Sahaya savunma takımı çıkarır mı? İyileşip, iyileşmediği belli olmayan Egemen ile başlıyor, korkudan... 19. dakikada ilk değişiklik hakkını boşu boşuna kullanıyor.
Fenerbahçe 2-0 galipken, sonuncu değişiklik hakkında oyuna soktuğu adam Tayfun!.. Bunun mantığı var mı; bunu bana birisi anlatsın. 2-0 mağlup olmakla, 4-0, 7-0 kaybetmenin mantığı var mı?
Trabzon'da dikine oynayan ve Fenerbahçe'nin savunmasının en zayıf yanı, ortadan, yerden oynayan adamlar. Havadan oynadığın zaman Yobo, Bilica, Lugano, hangisi oynarsa oynasın, armut piş ağzıma düş, bayılıyorlar. O Fenerbahçe'nin ortadan ve yerden her zaman gedik vermeye, her zaman sarı kart görmeye, mahkum savunmasına karşı oynaması gereken bir adam var elinde, onu 90 dakika kenarda tutuyor. Hiçbir işe yaramadığı açıkça görülen Engin, Burak ve Umut'u 90 dakika oynatıyor.
2-0 mağlupken de son değişiklik hakkını, bir savunma oyuncusu, bir stoper sokmak için kullanıyor. Yürekli bir hoca olsa, hatta o son değişiklik hakkında kalecisini çıkarır, Alanzinho'yukoyar. Riski göze alacaksın arkadaş, 2-0 mağlupsun, ne fark eder! 4-0 yenilince, 6 puan vermiyorlar Fener'e!.. Ya da senden puan eksiltmiyorlar.
2-0 yenilince de sıfır puansın, 4-0 yenilince de...
Şenol bunu düşünemiyor mu? Ama biliyor ki 4-0 yenilirse başı derde girebilir. Korkak hocalar kendilerine oynuyorlar maçı, takımlarına değil...

SCHUSTER FARKI GÖZE ALDI
_
Bu konuda 'Schuster iyi bir örnek' diyebiliriz herhalde. Belediye karşısında Aurelio'nun atılmasına karşın takımını geriye çekmedi.
Schuster yenildi, Büyükşehir Belediye'ye yenildi. Son 5 dakikayı hatırla, 5-1, 6-1 olabilirdi maç ama onu göze alabildi Schuster. Çünkü 2-1 ile 5-1 farkı yok Beşiktaş için... Schuster için var sadece... Adamın da umurunda değil...
Yani bir tane sebep yok maça başlarken Yattara ve Alanziho gibi iki Fenerbahçe savunmasını zorlayacak adamı kenarda bulundurmak için. Bana bir anlatsın sebebini.
Sonra Selçuk kırmızı kart gördüğü anda Alanzinho hamlesini yapacaksın. 10'a 11'sin. Hayır, o hamleyi yapmıyorsun.
Ve 2-0 mağlupken takımın, stoper sokuyorsun oyuna.
Ben o hocaya 'hoca' demem.
Kimse kusura bakmasın.
Futbol dehası olsun isterse...
Yüreği eksikse ben ona takımımı emanet etmem. Şenol Güneş maçı kazanmak için hiçbir şey yapmadı. Kazanmayı da hiçbir zaman düşünmedi. Sahaya çıkardığı takım da kenar yönetimi de razıydı, bıraktılar maçı.

ADAMIN AYAĞI MI KIRILMALI!
_Fenerbahçe bu fırsatı iyi değerlendirdi. Sarılacivertli oyuncular bu defa çok istekli ve agresifti.
Fenerbahçe'nin bariz tarafı maçta çok sert oynaması ve Bünyamin Gezer'in de bu sertliğe göz yumması.
Maçın başında Jaja ayağına aldığı 3 topun üçünde de indirildi.
FIFA diyor ki, "Uyar ve sarı kart göster. İlla adamın ayağının kırılmasını bekleme. Birini oynatmama niyeti varsa o oynatmama niyetini cezalandır. Çünkü millet oyun seyretmeye geliyor." Bünyamin Gezer'in, Fenerbahçe gözlükleri bunları görmedi.

* * *
İNSANLIKTAN UZAK BİR GÖRÜNTÜYDÜ
Aykut, Güneş'i sevmediğini söyledi, arkadan da sevmediğini gösterdi. Ama yaptığı çok yanlıştı

_Maç kadar, Kocaman ile Güneş'in buluşması da merakla bekleniyordu. Güneş, deplasmanda olmasına karşın, Fenerbahçe kulübesine giderek Kocaman'ın elini sıktı ve centilmenlik örneği gösterdi. İki hocanın buluşması ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Bir defa Aykut hoca pot kırdı. "Şenol Güneş'e kırgın mısınız?" sorusu üzerine "İnsan sevdiğine kırılır" dedi.
Yani 'Ben Şenol Güneş'i sevmiyorum.' Arkadan sevmediğini de gösterdi.
Fenerbahçe'ye konuk Trabzonspor... Ev sahibi takımın hocası sahaya girer girmez direkt kulübeye oturuyor.
Konuk takımın hocası, o kulübenin önüne kadar gelince lütfedip kulübeden çıktı Aykut. Yaptığı yanlış. Sen ev sahibisin.
Türk töresinde, kan davalın evine gelse 'Hoş geldin' diyeceksin. Adamı öldüreceksen de evinden çıkmasını beklersin. Aykut insanlıktan uzak bir sahne sergiledi.
Onun için benim kafamda 'Aykut' diye bir teknik direktör yok.

AZİZ YILDIRIM GAZ VERMİŞ
Zaten gazetelerde de okuduk. Maçı Aziz Yıldırım kazanmış.
Maçtan evvel soyunma odasına gelmiş. 20 dakika konuşmuş. Çocuklara gaz vermiş, bugün okuduğum haberler. Çocuklar o gazla Trabzon'u yenmiş. Aykut'un taktikleri ile falan filan değil. Buna da sesini çıkarmıyor Aykut. 'Hayır. Maçı ben kazandım. Trabzon'u iyi analiz ettim' demiyor. Ya da 'Şenol hoca maçı bana ikram etti. Teşekkür ederim' demiyor. "Azizsilin" maçı kazanmış! Maçın başında Fener soyunma odasına geliyor Aziz Yıldırım. Devre arasında da hakem soyunma odasına geliyor. İşi bitiriyorAziz Yıldırım.
Aykut Kocaman'ın ne alakası var!

* * *
MARKUS MERK YANILIYOR
"Top Trabzon'da kaldı. Bu yüzden avantaj" demek demogajidir. Kimse kimseyi kandırmasın

_Emre'nin Jaja'ya arkadan yaptığı hareket çok tartışıldı. Toroğlu, Çakar, Tokat, Tatlı 'faul ve kart' derken, Markus Merk, 'avantaj kuralının işletilmesini doğru bulduğunu' söyledi.
Şimdi Marcus Merk yanılıyor.
Bir kere her halükarda gol oldu; tamam... Golden sonra döner hakem, Emre'ye sarı kartı gösterir. Diyelim ki 'avantaj.' Şimdi Markus Merk'e ben soruyorum; "Avantaj topun senin takımında kalması mıdır; yoksa avantaj, hangi durumda oyuna başlamanın benim takımın lehine olduğuna karar vermek midir?"
Emre, Niang'ı devirdi ama Niang topu sağ açıkta bomboş giden Engin'in önüne attı. Ve Engin gidiyor.
İşte avantaj o.
Ama bu pozisyonda kendi yarı sahasında ve baskı altındaki bir arkadaşıyla topla oyuna başlamak mı avantaj yoksa topu santranın 5 metre ilerisine dikip, bütün stoperlerini 18'in üzerinde kafa vurmaya gönderip, buradan serbest vuruş yapmak mı? Hangisi daha avantajlı? Söylesin bana Markus Merk. Topun sende kalması avantaj değildir.
Ortada iki top var, hakemin tercih yapacağı. Biri duran top, öbürü hareketli top... Hangisi Trabzon'un avantajına? Baskı altında ve gerideki hareketli top değil.
Duran top avantaj... O zaman duran top avantajını kullanacaksın. 'Top Trabzon'da kaldı' diye bir avantaj yok. Avantaj pozisyondur.

BASKI ALTINDA GOL YEDİ
Çarpıcı bir örnek vereyim: Niang'ı 18'in içinde indirseydi Emre ama top Niang düşerken Trabzonlu Umut'ta kalsaydı ne karar verecekti Markus Merk?
Top 'Trabzon'da kaldı' diye 'devam' mı diyecekti? Penaltı verecekti. Niye? Çünkü penaltı daha iyi avantaj o pozisyonda. Demek ki avantaj topun Trabzon'da kalması değil. Avantaj takım için hangisinin daha iyi olması. Bu kadar basit.
Markus Merk ile oturalım yüz kere konuşalım.
Oradan duran top ile başlamak mı daha avantaj Trabzon'a, yoksa baskı altında topun Trabzon'da kalması mı? İşte baskı altındaki toptan gol yediler! Duran top olsaydı, o duran topu Fener kalesinin ortalasaydı, ne olacaktı, bilmiyoruz.
Bu demagoji. "Top Trabzon'da kaldı, o yüzden avantaj" demagojidir.
Kimse kimseyi kandırmasın.

_Bu pozisyonda olduğu gibi; yorumcular, Gezer'in maçı kötü yönettiği konusunda da birleşti.
Hiçbir hakemin Fenerbahçe maçını iyi yönetmesine imkân yok. Bu Aziz Yıldırım ve bu medya ile bu iş bitmiştir.
Fenerbahçe'yi tekletecek iki takım var. Biri Trabzon diğer Bursa... İkisinin de hocaları bu hafta 'korkaklık' ödülü alırlar. Trabzon yenildi, Bursa yendi. Fark etmez!

MÜTHİŞ BİR TALİHSİZLİK
_"Bu kötü Bursa'ya ancak Galatasaray yenilebilirdi" şeklinde görüşler vardı maç sonrasında...
Tarihinin en kötü Galatasaray'ını iki bedava golle yendi Bursa. Bir tanesi hakemin iki net ihlali... Birini yardımcı hakem görmedi, öbürünü kendi görmedi güya!.. Hem ofsayt hem elle düzeltip atıyor golü!..
Öteki de her kalecinin başına gelebilecek müthiş bir talihsizlik.
Devre bitmiş, uzatmanın son 10 saniyesi oynanırken, santrada bir serbest vuruş kazandı Bursa. Bütün Bursa'nın stoperleri Ömer Erdoğan dâhil gitti. Çünkü ancak o atışı yapacak vakit var. Oradan topu ortalayacaklar ve o ortalanan topa birisi vurdu vuramadı, maç bitecek. Serbest vuruşu kullanan oyuncu, bütün Bursalılar o tarafa koşarken, topu ortalamak yerine santrada yanında duran Vederson'a verdi.
Ben "Yuh" diye bağırdım. Top oraya gidene kadar maç bitecek çünkü ve bütün Bursalılar da orada. Orta bekliyorlar.
Ben "yuh" diye bağırırken Vederson oradan bir tane salladı ve kaleci için en talihsiz top, yarım metre önünde yere vurdu. Zavallı Ufuk hayatının en talihsiz golünü yedi. Ama yer. Her kalecinin hayatında böyle talihsiz golleri var.
Ama bir yanda 'Zapata' diye bir adam tribünde otururken Ufuk orada talihsiz golü yedi mi biter Galatasaray'da işi. Nitekim ertesi gün gazeteleri okuyorum, bütün medyam Ufuk'u bitirmiş. Adnan Polat da Ufuk'u bitirmiş kulübün başkanı "Böyle kalecilik olur mu" diye.
Kendi yaptığı yöneticiliğin ne olduğunu kimse tartışamazken... Kaleciye laf ediyor ya!.. İşte Beşiktaşlı Cenk aynı hatayı yaptı. Ufuk'un ki gibi de değil Cenk'in hatası. Daha bariz kaleci hatası...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor