12 Nisan 2017 | Çarşamba

Futbol bilimi

Ülkede medya aracılığıyla ya da futbol ağalarının emriyle, kulüplerin başına teknik adamlar tayin edilir.
Kimi teknik adamların kumar borcunu ödemeleri için, kimilerinden beslenmek için.
Bu ülkenin futbolunu batıran kulüp başkanlarıdır.
O yüzden büyük takımlarda ayağa kalkıp suçu üzerine alacak adamlar lazım! Başkanların adını duyunca alttan alan adamlar değil!
Ve bu ülkeye Şenol Güneş gibi, Abdullah Avcı gibi teknik adamlar lazım. İpini başkanlara teslim eden kuklalar değil!

***

Fenerbahçeli bir arkadaşım, "Adebayor Fenerbahçe'ye gelse kral olurdu" dedi.
Van Persie'nin elini kasıklarında gezdirdiği görüntü bir sezona bedel sayılırken, "olmazdı" dedim.
"Fenerbahçe'de yıldızlar yere düşer!
Adebayor kral olacağı bir takıma gitmiş zaten!" Krallarla soytarıları aynı kefeye koymayı sevmediğim için, "bir futbolcunun gerçek enstrümanı ayakları ve kafasıdır" diye not düştüm, "eli" değil!

***

Fenerbahçe'nin bu sezon seyirci ortalaması 12 bin'i gösterirken, taraftarı futboldan soğutan gerçekler kimsenin umurunda değil.
Hayallerin tahtına oturmakla, gerçeklerin inşaatına başlamak arasında harcanmış bir sezon duruyorken, eski filmler vizyona konuyorsa.
Polemik yaratmakla takım yaratmak arasındaki ince çizgide, her mevsim bir günah keçisi bulunuyorsa, bu takıma yürekli bir teknik adam bulmak da zor!
Taraftarı yeniden ayaklandırmak da!

***

Başakşehir teknik adam harikasıdır.
İkinci el sayılan futbolculardan bir takım nasıl oluşturulur gerçeğinin ta kendisi.
Başakşehir-Galatasaray maçı; kazanmak için sahaya çıkanla kaybetmemek için sahaya çıkan iki takım arasındaki farkın yansımasıdır.
Teknik adam yatırımının bedeli.
Galatasaray'ın tarihinde bir sezonda aynı takıma 3 kere yenilmek yoktur.
Şimdi Başakşehir tarih yazarken.
Tarih de Galatasaray'ı yazıyor!
O yüzden Abdullah Avcı eşliğinde bilimsel takım yaratma kursuna Tudor'u yere göğe sığdıramayan futbol medyası da davetlidir.
(Günlük düşünenlerin insani yatırımın ne olduğunu anlayabilmesi için, temsil ettikleri kulüp başkanlarını yanlarında getirmeleri zorunludur!)

***

Abdullah Avcı'yı futbolla birleştiren gerçeğin adı bilim. Onun yüklendiği idealler başkalarında pek bulunmayan gerçekler.
Yıllarca cesur davranmanın sonuçlarına katlandı. Üstelik öznesi para olmayan bir sevdanın işçiliğinde.
Kayıtsız şartsız kendisini mesleğine ait hissetmenin erdemidir bu.
Abdullah Avcı keşfedilen yeni bir imza değildir. Futbol tarihindeki anlamlı bir mühürdür. Piyasa oluşturmak çabasında olmayan ender teknik adamlardan biri olarak!

***

Yanarım yanarım da, futbolun bilim adamı Abdullah Avcı'nın bitirimliğin film adamları kadar değer görmediğine yanarım.
Onca zarafet ve kültür farkına rağmen!
Olsun! Ona da böyle bir düzende parıldamak yakışıyor zaten.
Çünkü bu bir duruş biçimi.
Onun ödülünü de yürekli insanlar kalbinden veriyor.
Alkışlarla!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor