14 Mart 2017 | Salı

Köpekler!

Sokak köpeklerinin arkadaşlığıyla geçen yıllarımızda hep Avrupa hayalimiz vardı.
"Birimiz hepimiz için" duygusunu "Üç Silahşörler" kitabıyla öğrenmedik.
Mahalle kültürümüzde bunlar mevcuttu çünkü.
İnsanlık ve adalet arasındaki yaşam köprüsünü "Suç ve Ceza"yı okumadan önce de geçiyorduk.
Yine de Avrupa'dan vazgeçmedik.
Ama ithal hakemleri yorumcu yapanlar adaletin canına okurken isyan ettik. Aldığı paranın karşılığını vermeyen onursuz Avrupalı futbolcuları teşhir etmekten gurur duyduk.

***

Sınırsız bir dünya özlemimiz vardı ama hayallerimize vize vermedi yeni dünya düzeni.
Bizlerin Avrupa'ya baktığı gibi Avrupa'nın bize bakmadığını gördükten sonra ne hayal kaldı, ne özlem.
Havaalanlarında bizleri koklayan köpekler eğittiler.
Yetmedi üzerimize saldılar.
Omuzlarındaki melekleri düşürenler gözümüzden düştü.

***

Asla yabancı düşmanı değiliz.
İnsan olsun yeter!
Ama yabancının ahlaksızlığına yerli futbolcunun ahlaksızlığı kadar değer vermeyen yöneticilerle dolu olduğumuzu gördük.
Sınırsız yabancıyla ülkemizin ne hale getirildiğini gördüğümüz gibi.
Kulüpler borç batağına sürüklenirken, sırf kulüp başkanları, yöneticiler ve aradaki menajerler parsayı toplasın diye yabancı cenneti olduk da futbolumuz ne oldu?
İmparatorlara, krallara ve başkanlara kul olmaktan başka!

***

Hala hakemlik cesetleriyle dolu maçlarımız. Hala dirsek atan futbolcuya gözlerini kapatan haksızlık uşağı düdükler var. Hala eliyle attığı golü inkar eden biçareler.
Bir marka değeri tutturmuşuz, varsa yoksa para!
Sistemin ağaları, Başakşehir'in bırakın şampiyon olmasını ikinci olmasını bile istemiyorlar.
Üst katlarda büyüklere yer ayırmak için var gücüyle çalışıyorlar.
Futbolun paraya, hakemlerin eyyamcılığa, yorumculuğun vidanjörlere bağımlılığı futbolumuzun anayasası.
Abdullah Avcı'nın yasası da, sisteme ve rakiplerine karşı onurlu biçimde direnmek!

***

Yabancı hayranlığının önü açık.
Abdullah Avcı'nın yarattığı mucizenin yarısını bir yabancı yaratsa, utanmaz yorumcular heykelini dikerdi.
Tudor iki maç kazandı diye yere göğe sığdırılamıyor.
Sergen Yalçın'ın Kayseri'de yaptıklarının yanında Tudor nedir?
Kendi çocuklarını inkar eden futbol, bu şartlarda nasıl gelişir ve büyür ki?

***

Avrupalı olmayı "ayrıcalık" zannettiren düzenin bizlerden aldıklarıyla, bizlere verdikleri arasında uçurum duruyorken.
Hayallerimizin futbol ülkeleri bile komut veren köpeklerini o fotoğraflara yakıştırırken.
Çocukluğumdaki Avrupa'yla sevişmek yerine, şimdiki Avrupa'yla dövüşmeyi tercih ederim.

***

Sokak köpeklerinin gözlerindeki derinlikleri her zaman sevdim.
Ama elinde tasmayla "ısır" komutu veren Hollandalı köpekleri değil.
Köpeklerin havlaması doğa kanunudur.
Ama vahşice eğitilmiş Hollandalı köpeklerin dişlerini insanlarımıza geçirmesi Ortaçağ kanunudur.
O yüzden Avrupa'nın futbolu da kendilerinin olsun.
Köpekleri de.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor