02 Aralık 2016 | Cuma

Etki ve tepki

Yarın akşamki derbi öncesinde iki takımı tartarken, sezon başında olsa Fenerbahçe adına tedirginlik duyardım.
Şimdi Beşiktaş karşısında güven duyuyorum.
Fenerbahçe sürekli kazanıyor.
Beşiktaş hiç yenilmedi ama kazanmakta zorlanıyor.
El değiştiren bir yolculukta, Fenerbahçe adına avantajlı olmanın küçük bir belgesi belki. Şimdiki zamanın şartlarına mahsuben!

***

Fenerbahçe'nin Saracoğlu'nda kaybetmeye niyeti olmadığı ortadayken, "etki yasası" Fenerbahçe için geçerli.
Bu statta 11 yıldır kazanamamış olmanın Beşiktaş'a ayrı bir gerilim yükleme ihtimaline karşı, ekstra bir direnişi de beraberinde getirecek olduğunu düşünürsek, "Tepki yasası" da Beşiktaş için geçerli.
Fenerbahçe'de Josef kaç zamandır pozisyonları sahiplenme konusunda önemli bir liderliğe soyundu. Mehmet Topal'la birlikte canlı performansları üst düzeye ulaştı.
Buna karşılık Atiba ve Oğuzhan'ın sonlara doğru fiziksel çöküntüleri dikkat çekici.
O yüzden orta alandaki kapışmayla renklenecek olan maçta, Fenerbahçe'nin hücum anlayışıyla, Beşiktaş'ın savunma mekanizması sonucu belirleyecek dersek maç öncesi ihtimal sayılsın.
Kimsenin gönlü kırılmasın da!

***

Sihirli adam sergisinden kimin fotoğrafının çıkacağı belli olmaz.
Sow'un Rize maçında attığı gole saygıdan adındaki harfler bile şapka çıkardı. Beşiktaş maçlarındaki performansının klasik olduğunu not düşerken, ondaki sükunetin krallık olduğunu da itiraf edelim.
Quaresma'ya gelince. Sadece futbolu düşünürse Quaresma faktörü Beşiktaş için çok önemli.
Ritmini tutturursa bir futbol sanatçısı. Ama Quaresma kadar kolay bozulan ve saha içindeki varlığını riske atan başka biri de yok.
Buna da parantez açalım.

***

Gökhan Gönül'e gösterilmesi beklenen tepki de öznelerden biri.
Bizler Fenerbahçe taraftarına "size yakışanı yapın" diyelim.
"Eski futbolcunuza tepki göstererek harcayacağınız emek ve zamanı, kendi futbolcularınızı alkışlamaya ayırın" diye tırnak içine alalım.
Ve noktayı koyalım.
"Fenerbahçe aşkı Gökhan Gönül nefretinden çok daha anlamlıdır!"

***

İki takımın teknik adam ustalıklarına bakarken, Şenol Güneş'in kaliteli futboldan ödün vermeyen duruşunu takdir etmemek mümkün değil.
Fındık kabuğundan bile gemiler yapan adam. Hakkını verelim.
Advocaat'ın tecrübesini ve ürettiği başkaldırı formülünü alkışlayalım.
Eldeki kaliteli adamların eksikliğini bile yok sayan bir takım ruhu aşıladığı için ve sızlanmadığı için onun da hakkını verelim.
O yüzden iki teknik adamın kalitesinden bir futbol ziyafeti çıkma ihtimalini yok saymayalım.

***

Benim yarınki derbide iki takım için de cümlem belli.
"Eğer maçtan önce hayal ettiklerinizi maç sırasında gerçekleştiriyorsanız, önce futbol sonra sonuç size gülümser." Futbolun hakkını verenin futbol da hakkını verir.
Yeter ki hakem denen cinayet aletleri bu işe karışmasın.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor