Tıpa!

Akıl hastanesini ziyaret eden adamın biri yetkililere sordu. "Bir insanın akıl hastanesine yatıp yatmaması gerektiğini nasıl anlıyorsunuz?" "Bir küveti suyla dolduruyoruz" dedi doktor. "Bir kaşık, bir fincan ve bir kova verip küveti nasıl boşaltmaları gerektiğini soruyoruz."
Doktor, meraklı ziyaretçiye de sormak ihtiyacı hissetti. "Sahi, siz olsanız ne yapardınız?" "Ooo anladım" dedi ziyaretçi. "Normal insan kovayı tercih eder, çünkü fincan ve kaşık küçük." "Hayır" dedi doktor. "Normal insan küvetin tıpasını çıkartır."
Bu meseleden çıkan sonuç… "Akıl bize sunulanın dışında çözüm aramaktır."

***

Ustalık eldeki harika kadrodan iyi bir takım yaratmaktır.
Bir tane pozisyona girmeden tek farklı galibiyetle puan farkı yaratmak değil.
3 forvetle çıktığı bir rakibin karşısında tesadüfen atılmış bir golle 3 puan alan bir adam, aklını kullanmış sayılmaz.
Sadece talihi yaver gitmiştir.
Hani sunulan harika takımın dışındaki çözümler?
Hani kaliteli futbol, hani göz zevki?
Eğer bu futbolla ligin 4. haftasında Galatasaray'a 5 puan fark atmak tıpayı çıkartmakla eşdeğerse.
Pereira'nın aklına kurban olalım! Pereira'nın "zamana ihtiyacımız var" masalıyla açılan tezgahı iyi işliyor.

***

Kimse Şampiyonlar Ligi'nin hesabını sormadı diye, böyle galibiyetlerle hava atmanın getirisi bu takıma yetmez!
Bilinmelidir ki!
Sadece Türkiye şampiyonluğu hayali maliyeti bile kurtaramaz! Bu kadar para harcanmış, etiketli bir takımda duygusallığa yer yok.

***

Antalyaspor maçında attığı gollerin dışında Nani'yi görebilmek mümkün değil.
Van Persie tedirginmiş!
PTT liginden transfer edilen bir futbolcudan değil, Premier Lig'den transfer edilen bir efsaneden bahsediyoruz.
Meireles yerli bir kimliğe sahip olsa, Fenerbahçe'de forma giyebilir miydi?
Fernandao'yu elden ayaktan düşüren sadece kendi hali mi? Yoksa sistem icabı işaret edilen yeri mi?

***

Yerli bir teknik adam olsa, böyle bir kadroyla oynanan futbolun hesabı fena halde sorulurdu.
Fenerbahçe'de isimlerin görkemine yakışmayan silik bir afişin yönetmeni olarak Pereira'dan da hesap sorulmalı.
Yanlışların üzerini örtmek insana sadece zaman kazandırır.
Ama neler kaybettireceğini tahmin bile edemezsiniz. Beşiktaş ligin seyir zevki en kaliteli takım havasında.

***

Hâlâ stadı yok, şartlar eşit değil.
Ama Kartal'ın, yuvası yükseklerde diye işi hafife alacağı düşünülmesin. Galatasaray'a gelince.

***

Her pozisyonda hakemin etrafını çeviren Melo kılıklı futbolcularına sesini çıkarmayan Hamza Hamzaoğlu hakemlere bakacağına.
Takımın içindeki "iki kişilik imha ustalarına" baksın.
İsim vermeye gerek yok.
Geçen sezon Prandelli'nin gönderilme öyküsüne ortaklık edenlerin şifrelerine göz atsın yeter!
O ikilinin uzağına düşmek, tuzağına düşmekle kardeştir.
Yanlışlarınla inatlaştığın zaman, tersine işlemeye başlar hayat.
Buna kısaca kıyamet denir!