06 Ağustos 2015 | Perşembe

Hükümsüzdür!

Şampiyonlar Ligi'ni kaybettik.
Hükümsüzdür.
Dün gece gördük ki, Shaktar Fenerbahçe'yi en zayıf yerinden vurdu. Kendi içinden.
Kjaer ve Alves konulu eli açık savunma anlayışından.
Rakibi güçlendiren orta alan yanlışlarından.
Ve takım ikinci yarıda rakibi ezmeye başladığı an, gereksiz biçimde takımı geren tribün yolcusu Pereira'dan.

***
Fenerbahçe'nin baskılı başlangıcı rakibi kilitlemeye yönelik, risk almaya açıktı.
Ama Shaktar'ın hızlı çıkışları bu cesareti kırdı.
İki takım arasındaki bindirme hızı, gecenin sonucunu belirleyen en net gerçeğinin de belgesiydi.

***
İlk yarıda yenilme eğilimi gösteren Fenerbahçe'nin yerine, ikinci yarıda sahneye çıkan cesaret ve futbolla sınanmış hali, çok şeyin karşılığı olabilirdi.
Hele bir 57. Dakika var ki, aynı dakika içinde iki net pozisyondan sonuç alamadık.
Harcanan pozisyonlar, turu geçmeye hazırlanmış bir takımın geceyi ıskalamasından başka bir şey değildi.
Takımın bütün direncini kıran penaltının sözlük anlamı. "Devrim beklerken harakiri!"

***
Takım hazır değil.
Fernandao ağırdı, Sow topla buluşmaktan uzaktı, Nani gücünün uzağındaydı.
Orta alanda sadece Diego'nun özel bir direnişi vardı o da yetmedi.

***
Bu yangından kalan yanlışları doğrulamak değil mesele.
Mesele yanlışların belini doğrultmak.
Fenerbahçe takımında hatalar çoktu ama bunu başaracak gücün işaretleri de çoktu.

***
Neresinden bakarsak bakalım.
Fenerbahçe'nin yenilgisine gitmeyen bir akşamdı. Ama yolunda gitmeyen bir talihsizlik de mevcuttu.
Bakınız ikinci yarı.

***
Gerekçeli karar.
Dün gece Shaktar, hazır olmayan Fenerbahçe karşısında hazıra kondu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor