03 Nisan 2015 | Cuma

Rövanş

Hal ve Gidiş diye bir ders vardı.
Bilgi ve zeka kadar değerliydi.
Sessiz sedasız ortadan kaldırdılar.
Terbiyeye gerek kalmadığı için belki.
İn cin top oynuyor şimdi.
Zarafete yaban kalmış insanlar ülkesinde ne insanlık, ne kalite.
Hal ve gidişin hali vakti yerinde.
Küfür ve insan.
Paha biçilmez düalite!

***

Çocukluğumuzda güneşin altında oynanan pırıl pırıl bir oyundu futbol.
Bilgisayarın istatistikleriyle futbolun bir deha oyunu olduğu fark edildi.
Yeni moda öğretmenler bizleri sınıfta bıraktı.
Bizler inatla hala eski moda yazıların içinde eski aşkların izini sürüyoruz.
Yenikapı'da sandal kiralıyoruz hala.
Hayyam dörtlükleriyle kızdırıyoruz birbirimizi.

***

Popülerlik yasasında hal ve gidişin önemi kalmadı. Efendilik oyunu bitti.
Adına endüstri dendi, futbolun kuralları da değişti.
Bazı futbolcuların prospektüsleri var artık.
Bazı yöneticilerin puştluk üsleri!
Sinüsleri, kosinüsleri.

***

İzleyenler için basit bir doyumdu futbol.
Ekranda her gün konuşanlar için doyumsuz bir iştaha dönüştürüldü.
Ya da bütçeyi fazla mesaiyle denkleştirmek durumuna.
Şimdi herkeste bir star olma telaşı.
Donanıma gerek yok.
Hal ve gidiş o biçim.

***

Çocuklara top oynanacak arsa bile bırakmayan bir düzenin içinde.
Bizler futbolun çocuklara kattığı değeri sevdik.
Çocukların futbola kattığı coşkuyu.
İstatistik dahileri futbolun kurallarını bırakın da, adam gibi maç izlemenin kurallarını öğrettiler mi?
Ya da çocuk saflığıyla maç izlemenin zarafetini?

***

Elektrikler kesildiğinde, tek korkuları spor programlarını izleyememek olanlar dünyasında çocukların hükmü olur mu?
Kimin şampiyon olacağını yazmak varken.
Böyle bir yazının sırası mı yani?

***

Ama hala bisikletiyle arkadaşına tur attıran çocuklardan kalmıştır.
Onlara yazıyorum ben.
Hayat Bilgisi dersinde aşkı okuyan.
Beden Eğitimi'nde satranç oynayan.
Harita metot defterlerinde kareleri sayan.
Raskolnikov'u tanıyan.
Kızılderililerin tarafını tutan.
Kimin şampiyon olduğuna değil.
Nasıl şampiyon olduğuna bakan.

***

Futbol için bestelenmiş bir şarkı sözüm olmadı hiç.
Karşı talep teorilerim aşkı seçti, futbolun kirine karşı.
O yüzden futbola açlığımız dindi.
Futbolun piyonlarına karnımız tok.
Biz hayal satan adamları sevdik, para için ruhunu satanları değil.

***

Hayat önemsiz sanılan ayrıntılarda gizlidir.
Zarafetin yoksulluğuyla, azgınlığın zenginliği arasındaki yol ayrımından bahsediyorum Onlar kazandı!
Bizler çocukluğumuzun taş kaleli mahalle maçlarından kalan futbol seyircileri.
Büyüyünce bütün zamanların rövanşını kaybettik.
Hükümsüzdür!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor