23 Ocak 2015 | Cuma

Maça kızı!

Bıraktığımızyerden başlıyoruz görkemli ligimize!
Ne bekliyoruz!
Kalitenin kendini göndere çekmesini değil elbet.
Ülkede kalitenin anlamı yok zaten!
Benim merak ettiğim.
Bazı hakemler gömlek değiştirecek mi?
Adalet musluğu "tısss!"

***
Akvaryumlar balıklarını tanır.
Hakemlere sürtünen duruş, futbolun her katında kral akçe!
Onur ve haysiyet, kimsenin tırmanmayı göze almadığı bir dağ.
İkisinin arasındaki bağı kuvvetlendirmek için var gücüyle çalışan bir sistem mevcut.
Asıl utanç verici olan; eskiden ayıp olan şeyler artık ayıp değil.
Haksızlığa her el açış da bağış yerine geçiyor belki.
Ne de olsa haksızlığın da maliyeti yükseliyor. Futbolu sadece naklen yayın zannettiler! Taraftarı da para ağacı!

***
Duygularıyla oynanan insanların, bir de keyfine limon sıkmak çok şeylere bedel oldu.
En büyük kulüplerin tribün ortalaması hayal bile edilemeyecek kadar kötü.
İnsanlar dönme dolaplardan indi.
Onların başını döndürmek kolay değil artık.
Gerçeği görüyorlar!
Ve dönmeleri zaman alacak.
Kendilerinden aldıklarını geri vermeyen sisteme karşı bir direniş bu!
Cesaret de uysallık kadar baki! Yıllar önce Old Trafford'u gezmiştim.

***
Stadı gezdirmek bile Manchester United için bir gelir kaynağı.
Bu geliri de localardan gelen gelirlerle birlikte, bilet fiyatlarındaki indirimde kullanıyorlardı.
Taraftarını korumak, en çok takım iyi gitmediği zamanlarda değer kazanır.
Bunun adı bütünlüktür.
Bizde taraftarın arkasında duramayıp, üstelik taraftarı yolunacak kaz gibi görenler.
Filmin ikinci yarısını da görecekler! Bir kez daha gördük ki; futbolcu ve aşk safsatası arasında gezinmenin alemi yokmuş.

***
Bir futbolcu, içinde ne olduğunu bilmediği taşın altına asla elini sokmaz.
Ama "taşın altında para var" dediğiniz zaman kafasını bile sokar!
Ruhunu yoksul bırakan adamların milyonlara attığı imzanın bizde hükmü yoktur.
O yüzden elde kalmış, bütün eski güzelliklere talibiz!
Kartpostal, tekmeye kafa uzatan gazete küpürleri, ne varsa!
Herkes kendi çocukluğunun izlerini taşır, kusuruma bakmayın.
Ve o yüzden, 1980'den sonra bizde "Maça kızı" erkeklerden daha delikanlı sayılır. Mahallenin kasabı vardır ya hani, biri gider et ister. "Yok" der, "Etim sana yaramaz!"

***
Bir başkası gelir, önceki insana yaramayan eti diğerine satar.
Kendisine özel ilgi gösteren kasabın adı, "Delikanlı" kasaptır!
O kasap aynı eti başkalarına sattığı için sorgulanmaz bile.
Futbolumuz da böyle artık.
Herkes kendine ait olanı alıyor, meselenin diğer kısmına bakmıyor. Futbol erkek oyunuydu!

***
Eskidendi, çook eskiden!
Haksızlık ve adaletsizlik fiyakalı bir salgın olmadan önce!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor