Haftalık

İstanbul'da kendilerine futbol oynanacak saha bile verilmeyen sisteme inat. "Size her yer gurbet" muamelesi yapıldığı halde, takımlarına sahip çıkmanın görkemli gösterisini sunarken.
Haftanın en romantik filminin başoyuncuları.
Beşiktaş taraftarları. hhh Futboldaki yıkımı reddederek tribünlerde çoğalmakla.
Trabzonspor gibi bir takımı eze eze yenmek arasındaki gerçeğin açıklaması.
Takım bağlarını güçlendirmek ve safları sıklaştırmaksa.
Haftanın takımı Beşiktaş.

*****

Başka bir teknik direktörün elinde olsa, ligin dibinde olması muhtemel takımlardan birini, ligin yenilmesi en zor takımlarından birini haline getirdiyse.
Futbol kültürünün ve adam duruşunun simgesi haline geldiyse.
Haftanın teknik adamı.
Abdullah Avcı.

*****

Bir teknik adam maç sonrası rakibini analiz ederken "Teknik direktör değişimi onları güçlendirdi!" diyorsa.
Fenerbahçe ligin en zayıf takımı Balıkesir karşısında ikinci yarıda hayalet donanması gibi duruyorsa.
Kısır döngünün içinden çıkabilmek için zayıflığın yoğunlaştığı noktayı fark etmek gerekirken, o zayıf nokta İsmail Kartal oluyorsa!
Haftanın kendini sobeleyen ebesi!
İsmail Kartal.

*****

Bir adam, Coritiba formasıyla kariyerinin son maçına çıkarken bile Fenerbahçe bayrağını stadında dalgalandırıyorsa.
O adam bu ülkenin gördüğü en asil yabancıysa.
Ve bu denli sevilmesi sebepsiz değilse.
Haftanın heykeli.
Alex de Souza.

*****

Onca eleştiriye karşılık hâlâ gördüklerini çalamıyor da, kuralları maçın gidişine göre değerlendiriyorlarsa.
Rakibini tabanıyla ezen adama bile kart çıkaramayacak kadar korkak olmayı gururlarına yediriyorlarsa.
Ve kendi zırvalıkları maçların önüne geçerken, günahlarla akrabalıklarını sürdürüyorlarsa.
Haftanın kötü adamları. "Yine" hakemler!

*****

Çocuklarına bir bataklığı miras bırakacaklarını düşünmeyenler, futbolun çirkin siyasetine soyunuyorsa. İnsanları vatan haini ilan etme haddini kendilerinde bulanlar, "aslında insanların ailesine bile küfür edenlerin arkasında duruyoruz" diye bas bas bağırıyorsa!
Haftanın cesetleri!
Küfürbazlar!

*****

Futbolumuz yerle bir olmuşken.
Şehir takımları bile tribünlerinde 2 bin kişiye oynarken.
İnsanların ailelerine küfredenlere arka çıkanlar tribünlerde ve televizyon ekranlarında insanlığı naklen ya da banttan öldürürken...
Haftanın ucuzluğun dışavurumcuları! "Emre Belözoğlu'nu gömdük!
Volkan Demirel'i sırtından vurmaya çalışıyoruz!" diyen yorumcular.

*****

Futbolun oluşturulan yeni kültürüne karşı insanların tepkileri büyüyor da.
Maçlara gelmeyen insanlar üstüne üstlük suçlanıyorsa!
Bu yozlaşmanın çimentosunu kendi çıkarlarıyla "karıştıranların" bedeli katlanarak ödenecekse.
Haftanın tsunamisi!
Geleceği görmeyen yöneticilik!

*****

Haftanın maçlarından birinde, futbolcuların elinde taşıdığı "Bütün insanlar özgür ve eşit doğar" yazılı bir bez afiş vardı.
Güldüm!
Hakemlerin nezdinde bile insanlar eşit değilken. "Herhalde bizim bilmediğimiz bir dünyanın afişini taşıyorlar" dedim.
Afiş de bizlere güldü zaten!
Haftanın en acı gerçeği olarak.