Marka!

Bir kulüp başkanı sırtına hançer sapladığı teknik direktöründen özür dilemesi gerekirken, "Fatih Terim'e kırgınım"diyorsa...
Buna karşılık Melo için ölüp ölüp diriliyorsa.
Türk futbol tarihinde finalden kaçan ilk başkan olarak, hala kelime oyunlarına sığınıp dramatik pozlar takınıyorsa. Ünal Aysal canlı yayında ölü veda pozları vermeyi bırakıp çekip gitsin.
Türk futbolundan aldıklarını da yanında götürsün!
Hiçbir şekilde zarafet ve sportmenlikle anılmayacak bir isim bıraktığı için de kendisine teşekkür etsin!
Melo'nun tribünlere iki eliyle halkalı şeker pozisyonu aldığı ve kendisine büyük keyif veren hareketin posterini duvarına asmayı unutmasın ama...
Teselli olur! Başkanlığın anısına!

***

Fikret Orman'a bakın.
Kendisine tepki gösteren taraftarları için "bunlar kız gibi" diyor! "Bireysel olarak karşımıza çıkamazlar..."
Sayın Orman!
Kız olmayı aşağılamanız, erkeksi duruşa kalite katma mücadelesi midir?
Yoksa "Erkekseniz teker teker gelin" duruşunun imla hatası mı?
Sayın Orman!
Futbolu da ülkeyi de bu hale getiren erkekler!
Üstelik yönetici erkekler! "Sizin tribünlerinizdeki kızların cesareti ülkedeki erkekleri sollar" cümlesinde özneyi teşhis edebilir misiniz?
Burası garip ülke!
Ne acizliktir ki, afrodizyak pıhtılarla erkekliğe prim kazandırmak ancak bizim gibi üçüncü dünya ülkelerine hastır.

***

Emre Belözoğlu ve Emenike fotoğraflarına iyi bakın.
Neymiş, Emenike topuk pası vermiş!
Emre'nin Fenerbahçe'den aldıklarını sorgulayan var mı?
Arkadaşını tribünlerin önüne atan Emre'nin tavrını "Kaptanlık hakkı" olarak yorumlayanlar var da, o hak Lefter gibi Alpaslan gibi kaptanlık yapanlara aittir.
Düşünsenize, ülkenin en çirkef futbolcusu Melo'yu eleştirince, alternatif delil Emre!
Melo ile aynı kefeye konmak gurur sayılıyorsa...
Madem öyle, Emenike'nin topuk pasına yuhh çekenler, Emre'ye üçlü çektirsinler!
Ama mahkemelerdeki adalet adına verdiğimiz kavgayı, sportmenlikte vermemize de saygı göstersinler!

***

Futbolumuz adalet içinde ışıklı bir pencere olup dünyaya açılmalıydı.
Ne utançtır ki, insani değerlerin ve adaletin zerresinin hükmü yok.
Varsa yoksa marka değeri!
Yükselen değerin alçaklık olduğu bir ülkede...
Silahınız para, tetikçiniz yorumcu, adalet katiliniz de hakemse!
Alın size paha biçilmez bir marka!

***

Evet, bazı hakemler adaletten nefret ediyor. Çünkü böyle hakemlerin meslek onuru yok!
Neleri var?
Sisteme sürtünmeleri var, emeği sırtından vurmak gibi ihanet tellallıkları var.
Ya futbolcular?
Emek hırsızları, pozisyon ahlaksızları, zilliler, köpek dilliler!
Dilimleri birleştirince ortaya çıkanları görüyoruz.
Onların sahanın ortasında her türlü soysuzluğu yapıp, parmaklarıyla gökyüzünü işaret etmeleri yok mu? "İşte" diyorum, "Erkekçe duruş bu!" "Kızların onurunun yanına bile yaklaşamayan!"

***

Evet, böyle soysuz bir ortamda tek derdimiz marka!
Hiç kimse farkında değil ama...
Birilerinin boğazına geçebilir!
Cıvatası yalama olmuş, gittikçe genişleyen o keskin halka!