23 Eylül 2016 | Cuma

Advocaat zamanı

Dick Advocaat'ın takımının ilk maçını izledik. Kasımpaşa karşılaşması öncesi, Zorya maçı sonrasındaki basın toplantısında çok kesin çizgilerle konuşmuştu Advocaat.
Yönettiği 6 maç ve geçen bir ayda neredeyse tüm oyunculara şans verdi.
Hepsini gördü, sınırlarını öğrendi ve kime güveneceğini anladı. Bu nedenle, Kasımpaşa karşılaşması kendi fikirleri ve analizleriyle oynadığı ilk maçtı aslında.
Hollandalı teknik adamın performans ölçümlerine şimdi başlamalıyız.
Daha doğru ve objektif olmayı ancak böyle başarabiliriz. Orta sahadaki top kayıplarının üstünü çizmesi, farklı galibiyete rağmen "zor anlar" yaşayabileceklerinin altını çizmesi de, her şeyden önemlisi "Düşündüklerimi söylemeyeceksem, burada konuşmanın anlamı nedir?" diyerek belki kırıcı ama gerçekçi bir şekilde ortaya çıkması, kendisi için hep artı puan.

PERSİE NE OLACAK?
Şenol Güneş üç gol attığı maç sonrasında Cenk Tosun'u yanına oturtup, Gomez'i oynatarak oyuncuyu kazandı ve sorumluluğu verdi. Pereira ise tam tersine Van Persie'yi, Fernandao'nun yedeği yaparak kaybetti.
Uluslararası yıldız olan iki futbolcunun yönetilme şekli, performanslarını da belirledi, bugün yaşananların da kaynağı oldu.
Van Persie klasik Hollandalı kibri ile şu anda da almaza yatıyor. Beklediği ilgiyi hâlâ göremedi, egosunu okşayacak rüzgarı bulamadı. Yaşı ilerlemiş ve görece statü düşmüş tüm oyuncuların yaşadığı bir travmadır bu. Galatasaray'da Sneijder'in gördüğü ilgiye bakıp, kıyaslama yapıyorsa durum daha da vahim Bu tip futbolcuları motive edecek en önemli unsur paradır. Alex'i hatırlayın; başkan hapisteyken, "Alacağım yoktur" kağıdını imzalamamıştı.
Van Persie de önceliğini kazanacağı paraya vermiştir çoktan.
Eğer ödemeleri de aksamışsa, artık unutun gitsin...

KAŞ YAPARKEN...
Takım galip geldi, Mahmut Uslu konuştu. Belki özeleştiri yapıyordu ama tam anlamışla kaş yaparken göz çıkardı. Eren Derdiyok'u almak istemiş ama başkan istememiş.
Zaten Caner ile Gökhan'ı da istememişti. Emre Belözoğlu'nu da gönderip, Alex'e de "ayak ayak üstüne attı" demişti. Ne soruyorsun başkana...
Bir kere de bildiğinizi yapın; örnek;
Mert Nobre...
Sadece başkanın futbolcudan anlamadığını öğrenmedik bu sayede, Fernandao'yu da kaybettiler topluca. Aslında gözden çıkarıldığını öğrendikten sonra, hangi hırsla-istekle oynayacak; merakla bekliyoruz.

BEŞİKTAŞ'IN HAKEMLERİ
Mahmut Uslu, Beşiktaş'ın Akhisar maçında kırmızıdan atılmayan Tosic'i örnekleyerek, bir hakem rüzgarından bahsetti. Konya'da Cüneyt Çakır, Necip'i atamamıştı ikinci sarıdan;
Karabük maçında da Serkan Çınar, Caner'i. Bir de penaltı vermeyerek...
Üst üste üç maçta, farklı hakemlerden gelen yorumsuz pozisyonlar...
Bir kere olsa Mahmut Uslu'nun yersiz konuştuğunu söylerdik ama üç maç üst üste benzer rüzgarlar, benzer kararlarda esmişse, geçen sene aklımıza gelir.
Bunlar hakem hatalarıdır. Ama hakemlerin yorum ibresinde yüzde 51 olarak yer almaktaki istikrarın nedenini bulmalıdır Mahmut Uslu aslında. Bir omuzda Kjaer kırmızı kart görüyor, Tosic'e faul bile verilmiyorsa, Fenerbahçe'yi küçültmüşler demektir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor