06 Mayıs 2015 | Çarşamba

Aklımıza takılamayan!

Bitime beş hafta kala aklımızda kalanlara bakalım. Evet, hala bakıyoruz; 29 hafta geçti iz bırakan, "vay be" dedirten, alkışlamamızı gerektiren hiçbir şey bulamıyoruz...
Üç takımın burun buruna zirve mücadelesi yaptığı bir sezonda heyecan ve keyif adına bir-iki kelimeden fazlasını etmemiz gerekiyor halbuki. Keçiboynuzu gibi, bir yudum bal bulmak için kemirip durduğumuz; koca bir 29 haftadan bahsediyoruz.

O saygıyı beklemeyin

Sadece lokal heyecanlar içinde, kendi kendine tempo bulan haftalar var arkada. Derbi haftalarının üstüne ekleme yapamıyoruz.
Balıkesirspor'un gelip, Fenerbahçe'ye kendi sahasında üç gol birden atması bile sürpriz olmaktan çıkmışsa, şampiyon adaylarının için "kalan maçlarını kazanırlar" diye rahat konuşamıyorsak, böylesine bir zikzakın içinden kalite de çıkartamayız aslında.
Halbuki bir yıl geriye gittiğinizde, bir hafta öncesinde Fenerbahçe şampiyonluğunu ilan etmişti çoktan.
En gövdeli, istekli ve hükmeden oyununu oynayarak üstelik.
Bunu başaran teknik adamı, "Rakip kötüydü ondan şampiyon olduk" diyerek gönderen bir başkana sahipseniz, şimdiki teknik direktöre kimsenin saygı göstermesini de bekleyemezsiniz.

Dolar üstünden bağlantı!
"Para vermeseydim, şampiyon olamazlardı" diyerek, yapılan tüm antrenmanları, rakip analizlerini, taktikleri ve özel görevleri taca çıkartırsanız, tribünlerin oyuncularla gönül bağını çözer, dolar üstünden bir bağlantı kurdurursunuz. Sonuçta tribünler oynayan oyuncusunu ıslıklamaya başlar. Çünkü ilişkide tölerans bitmiş, alışveriş başlamıştır.
29 hafta sonra geriye ne kaldı?
Kimin daha iyi olduğunu değil, kimin daha az kötü olduğunu tartışmaktan başka...

***

Kuyt&Meireles
Bursaspor, Kadıköy'de Fenerbahçe orta sahasını dağıttı. Eskişehir'de kaleye isabetli şut çekemeden maç bitti. Balıkesirspor bir devrede üç gol buldu. Bütün bu çöküntülü yorumlarda Raul Meireles-Dirk Kuyt ikilisinin bir arada olmadığını belirtmemiz gerekiyor. "Ne yapıyorlar ki" eleştirilerinin başkahramanlarıdır bu arkadaşlar.
Kimileri tekniklerini eleştirir, kimileri oyuna girmemelerini. Ama iki oyuncunun olmadığı zaman, dengelerin nasıl bozulduğunun da farkına varsınlar.

Silahı; tecrübeli isimleri

Gökhan Gönül'ün gücünün Kuyt'dan geldiğini anlamalılar artık.
Ya da Meireles'in akıl koymadığı bir orta sahadaki boşlukları kadroda dolduracak başka bir yeteneğin de olmadığını.
Enerjik bir takım olmaktan uzaklaşan Fenerbahçe'nin, elindeki en önemli silah tecrübeli oyuncuları.
Ekonomik oynuyorlar, oyunu kontrol ediyorlar ve rakibe kendi istedikleri kadar izin veriyorlar.

Hiçbir maçı kaybetmezler

Alper Potuk-Emenike veya Caner Erkin gibi tempolu oyuncular, bu tecrübenin içinde kendilerinin tolere edileceğini bilerek rahat oynuyor, rakibi de tehdit ediyorlar.
Fenerbahçe bu iki oyuncuyu birlikte oynatabildiği anda hiçbir maçı kaybetmeyecektir.
Bunu başardıklarında, şampiyon da olacaklar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor