Yine de Beşiktaş

Süper Lig'in en şanslı teknik adamı Bilic. Sahaya sürdüğü 11 bir yana ara transferde kadroya dahil olan isimlerle birlikte yedek kulübesi de çok zenginleşti. Ligde bu kadar alternatifli kadroya sahip başka takım yok. Buna oyuncuların teknik adama saygısını da eklersek ortaya harika bir takım çıkıyor. Takım sözcüğünün tam karşılığı Beşiktaş.
Tek bir oyuncu üzerine kurulu olmayan oyun yapısı sayesine sahadaki her futbolcu eğleniyor. Bu da Beşiktaş'ın kazanmasını sa ğlıyor.
Dün öğle maçı olmasına rağmen fazlasıyla konsantre olmuş bir takım izledik.
Öğle maçları kararı nedeniyle Türkiye Futbol Federasyonu'nu tebrik ediyorum. Ha tta daha da erken oynanabilir.
Tıpkı Anadolu takımları gibi saat 13:30'da da oynansa bu Beşiktaş için farketmezdi. Sabah, öğlen, akşam, ilkbahar, yaz, sonbahar, kış...

Oğuzhan sahada yoktu
Beşiktaş adına dün beni şaşırtmayan Oğuzhan oldu. Yine sahada yoktu. Israrla da olmak istemiyor. Bu kadar şansı Bilic'ten başkası vermez ona. Pozisyonların içinde olması gerekirken o kendisini sürekli saklıyor. Hal böyle olunca Gökhan, Oğuzhan'ın görevini üstlendi bu kez kendi işini yapmakta zorlandı.
Ayrıca Sosa da geri dönüşlerde yavaş kalınca, orta sahası çabuk geçildi Beşiktaş'ın.
Mersin bunu avantaja çevirmeye çalıştı ve hakem Kalkavan ile yardımcılarını desteği golü bulmalarına yardımcı oldu. Anlaşılan o ki hakemlerle ilgili ciddi sıkıntı devam edecek. Bir penaltısı verilmeyeceği, auta çıkmış topla gol yiyeceğini kimsenin tahmin (!) edemeyeceği bir gerçek. Neyse ki Demba Ba'nın sırtı Kalkavan'ı kurtardı, şimdilik.
Oyunu çirkinleştirmeyen Rıza Çalımbay'a ve tribünleri dolduran Ankaralı Beşiktaş sevdalılarına kocaman alkış.