Her zaman her yerde

Farklarda oyun oynanır, hem sen hem karşındaki eğlenirsin.
Beşiktaş takımı ise adı 'Park' olan stadında oyun oynatmıyor rakiplerine.
Kendi eğleniyor, taraftarını eğlendiriyor, rakiplerine fırsat vermiyor. Ezberlemişler takım halinde birbirini bütün futbolcular. Gözlerine bant çekip sahaya sürsen Beşiktaş'ı, yine kim, kimin nerde, nerede olduğunu bilir. Quaresma, Adriano, Pepe, Medel gibi dünyaca ünlü yıldızlar sanki futbola yeniden başlamışlar da kendilerini ispatlama çabasındalar. 'Ben İnter'den, ben Real Madrid'den, ben Barcelona'dan, ben Benfica'dan geldim' havasında değiller.
Dertleri Beşiktaş olmuş. Cenk, Caner, Tolgay, Atiba ile müthiş uyum içindeler.
Burnu havada değil hiç birinin. 'Ben nasıl olsa dünyaca ünlü yıldızım, alırım paramı yatarım' demiyorlar! Oynuyorlar, açlar hala. Quaresma 45.dakikada deliler gibi koşuyor, defans yapıyor!

Q7 sırtına aldı takımı
İkinci yarıya Beşiktaş ilk yarıdaki görüntüsünden çok uzak başladı. Konyaspor ikinci devreye dinlenmiş ve çıkmış gibiydi. Saldırdı Beşiktaş'ın üzerine, diri ve cesaretli gitti. Kartal yorgundu, topu belli sürelerde Konyaspor'a verdi, dinlendi.
Taktikten de olabilir diye düşünmedim değil Beşiktaş'ın bu oyun şekline.
Babel ile canlandı, Quaresma ile ayağa kalktı tekrar Beşiktaş. Portekizli yıldız sırtına aldı takımı, herkesin içinden geçti ve muhteşem gol attı. Ronaldo Real Madrid, Messi Barcelona, Neymar PSG için neyse Quaresma da Beşiktaş için odur. Şampiyonlar Ligi haftalarında zorlanacak Beşiktaş bunu gördük dün gece. Yorulacak, çok yorulacak Beşiktaş.
'Her zaman her yerde en büyük Beşiktaş' dedirtmek için savaşıyor Beşiktaş.
Kaybetmek istemiyorlar ne ligde, ne Şampiyonlar ligi'nde. Vardır formülü bunun da Şenol Güneş'in kafasında.
Medel mi? Müthiş profesyonel ve hamleleri yerinde. Çok şey katacak Beşiktaş'a.
Vazgeçilmezi olacak Güneş'in.
Negredo mu?
Bekleyin, az bir zaman sonra Türkiye Negredo'yu ve Beşiktaş'a kazandırdıklarını konuşacak!