13 Şubat 2017 | Pazartesi

Kim dursun?

Hayatımda izlediğim en kötü Galatasaray'dı. Sabretti, bekledi. Yanlış anlaşılmasın Galatasaray futbol takımı değildi bekleyen, sabreden. Galatasaray'ın vefakar, cefakar taraftarıydı. Umutlanmışlardı.
Beşiktaş'ın, Fenerbahçe'nin, Başakşehir'in puan ve puanlar kaybetmesi ile 'şampiyon olacağız' diyorlardı.
Maç öncesi tribüne asılan dev pankartta böyle yazıyordu; 'Kenetlenin! Ruhunuzu Koyun Ortaya. Beraber Yürüyoruz Şampiyonluğa' ... Maç başladı ve herkes birbirine baktı ilk yarıda; Hangisi Galatasaray'dı?
Sarı fomalılar mı, beyazlar mı?
Sarılar efsane Galatasaray gibi gelip durdu. O günleri hatırladı tribünler, ekran başındaki Galatasaraylılar. 1-0 oldu Kayserispor öne geçti. Galatasaray taraftarı 'şimdi tamam uyanır bizimkiler' dedi içten içe. Sonra Kayserispor, sarılar yine dalga dalga geldi. Semihler, Sabriler, Hakanlar yerlerde gezdi.
Uyandırmadı o gol Galatasaray'ı.
Ardından 2-0 oldu ve başladı taraftarlar 'sabrımız taşıyor adam gibi oynayın' diye. İlk 45 dakika böyle geçti. Sneijder yok, Selçuk yok beni ilgilendirmez.
Hiç bir Galatasaraylı'yı ilgilendirmez.
Onlar yoksa diğerleri var. Sen Galatasaraysın.
Üzerine giydiğin formadan sonra değil Sneijder, Messi, Ronaldo gibi oynayacaksın.

Değişiklikler yetmedi
Karşındaki takım senin gücünde olan bir rakip değil. En azından değildi senle oynayana kadar! Top rakipteyken oynayamıyor Galatasaray. Top Galatasaray'da iken üretkenlik yok.
Hücum hattı defans yapamıyor.
Öyle ki günümüz modern futbolu, bunu yapamayan takımları hep cezalandırıyor.
Düşünün Galatasaray, Kayserispor'un stoperlerinden gol yiyerek ilk yarıyı 2-0 geride tamamlıyor.
İlk 45 dakikada Galatasaray'ın isabetli ortası yok, Kayserispor'un ise 5!
Galatasaray'ın karşısına ne zaman dirençli takımlar çıksa hep sıkıntılar yaşıyor.
İkinci yarı başlarken Sinan Gümüş ve Eren ile kan değişikliğine gitti Galatasaray. Yetmedi.
Hiçbir şey değişmedi. Değişen tek şey kar yağışının şiddetini arttırması oldu.
Kanatlardan içeri tek bir orta yapılmadı.
Dün akşamki karşılaşmada Lukas Podolski'yi ceza sahasında gören oldu mu hiç? Üçlü defansa dönen Galatasaray, risk almasına rağmen en ufak bir üretkenlik göremedik. Muslera kurtaracak da, Sneijder oynadığı zamanlar üretecek de, Podolski aralara girecek de, Bruma koşu rekorları kıracak da getirecek de, Yasin vuracak da gol olacak da Galatasaray maç kazanacak.
Son sözü zaten taraftar söyledi ama şimdi soru şu; Galatasaray'da kim dursun? Riekerink mi, Başkan mı, Futbolcular mı? Kim dursun?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor