28 Kasım 2016 | Pazartesi

Pembe günler

Maç başlarken "Bu Rize Stadı niye boş?" diye merak ettim. Yarım saat geçince Rize seyircisinin neden maça gelmediğini anladım.
Çünkü Çaykur Rizespor takımı bu lige göre biraz hafif bir takım. "Kweuke oynarsa" diyorlar, arkadan "Gol yemezsek" diyorlar. Yani nasıl bir iş bu?
O zaman da F.Bahçe çıkıyor, ilk golü yemesine rağmen istediği gibi oynuyor, tepki görmeden maçı bu skora getiriyor. Yani fark biraz kapansa Fenerbahçe gaza basacak, farkı yine açacak. Görüntü o… Sarı-lacivertli futbolcuların hepsi birbirlerine yardım ettiler. Hiçbiri tek başına oynamaya kalkmadı.
Koştular, mücadele ettiler. Zaten Çaykur Rizespor ile bir de kalite farkı var. O zaman fark açıldı.
Şimdi düşünüyorsunuz; giden teknik direktör kalsa Aatif Chahechouhe kiraya verilecek, Stoch kiraya verilecek. Yöneticiler de belki buna razı olacaklardı.
Ama teknik adam değiştikten sonra işler değişti.
Şunu net söyleyebilirim; Volkan Şen şu güne kadar oynadığı maçlarda çok iş yaptı gözüktü ama bal yapmayan arı gibiydi. Gidiyor, geliyor, alıyor, veriyor… Asist yapıyor mu? Can alıcı yerlerde yok. Sol kanattan geliyor, sağ ayağıyla 600 tane vuruyor, iki tanesi gol oluyor. Şimdi Aatif geldi, özellikle fizik gücü arttıktan sonra farkı da ortaya çıktı. Hem asist yapıyor, hem topu iyi oyuna sokuyor, hem de iyi vuruşları var. Böyle giderse de Volkan Şen bekler, Aatif oynar.

Takım olarak iyi oynuyorlar
Fenerbahçe'de pembe günler başladı. Eğer büyük hatalar yapmazlarsa da kötü pozisyonlara düşmezler. Düşünün, dün gece kaleci Volkan Demirel bir gol yedi, bir de karambol pozisyonu var. Onun haricinde bir pozisyon var mı? Yok… Bu neyi gösteriyor, Fenerbahçe'nin takım olarak iyi defans yaptığını… Yani forvette oynayanlar "Benim işim bitti" deyip rakibi seyretmiyor. Dün gece üç gol atan Sow'u, ben üç-dört pozisyonda Fenerbahçe ceza alanı civarında rakibi kovalarken, faul yaparken gördüm. İşte her şey bunda gizli.
Mesela dün geceki Fenerbahçe'yi, bir gün önceki Beşiktaş ile karşılaştırıyorum.
Siyah-beyazlılardaki bazı oyuncuların müdahale yapmadan, rakibin arkasında refakatçi gibi koştuklarını görüyorum. Mesela sağ bek oynayan Beck… Futbolda şu vardır; Ne oldum demeyeceksin, dün yok ne olacağım diyeceksin.
Hakem Ali Palabıyık'a fazla iş düşmedi. Bir taç kararını kendi doğru verdi. Yardımcı hakem onu ters yönlendirdi. Kendin doğru görüyorsan, yardımcıyı sallama. Çünkü yardımcılar bazen seni kötü yollara düşürürler, sen de kendini kurtaramazsın.

SOW ÇOK ENTERESAN
Fenerbahçe'de üç gole imzasını koyan Sow'un yaptığı vuruşlar enteresan.
Röveşata deseniz değil, çünkü röveşatada ayağa kalkarsınız iki ayakla makas yaparsınız ve vurduğunuz top genelde kafanızın üstünde kaleye dik gider.
Sow tek ayak üzerinde kalkarak bir vuruş yapıyor. Havadaki topa yapacağı vuruşun ne tarafa gideceğini kestirmek çok zor. Nitekim kaleciler bakakalıyor!
Mehmet Topal için zaten söylenecek bir şey yok, gereğini yapıyor.
Souza da oturdu. O da artı işler yapmaya başladı. Skorlar da iyi gidince psikolojik olarak da bir rahatlama oldu.
Bu da neticeleri arka arkaya getirdi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Etiketler :
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor