24 Kasım 2016 | Perşembe

10 dakika daha olsa...

Futbol maçlarında başlama düdüğü çok önemlidir. Seyirci bu düdükle beraber ağırlığını ve etkisini ortaya koyar, rakip de, hakem de bundan yüzde 100 etkilenir. Ve bunu İngilizler çok güzel yaparlar. Ama sen "Şov yapacağım" diye, "Adımdan bahsedilsin" diye çıkıp da 'sessiz' bir gösteri yapmaya kalkarsan rakip bundan faydalanır.
Sen bu gösteriyi maçın ortalarında daha önce belirleyeceğin bir dakikada, mesela 30. dakikada yap.
Maç bir başladı tribünde çıt yok. Benfica çatır çatır oynuyor, Beşiktaşlı futbolcular şaşırmışlar, 25-30 dakika gidiyor. Zaten bu 30 dakikada bu şaşkınlıkla Beşiktaş 3 tane gol yiyor. Siyah-beyazlılar öyle şaşkın ki, o bildiğimiz Beşiktaş gitmiş, başka bir takım gelmiş. Tamam Benfica seni yenebilir.
Bu dakikalarda Benfica hakikaten iyi oynuyor.
Bakın, Benfica'nın son adamı ile en ilerideki adamı arasındaki mesafe 20 metreye düşüyor. Beşiktaş topla oynuyor gözüküyor. Ama oyunun hakimi Benfica ve maç 3-0. "Maç bitti" diyorsunuz.
İkinci yarı başlıyor… Bu maçın dönmesindeki en etkili adam Cenk Tosun. Kendisine inanılmaz güvenli, "Ben bu takımda bazı şeyler yapacağım kardeşim. Ne olursa olsun" der gibi. Aferin ona… Onu ilk defa bu tarz görüyorum. Çünkü bundan evvel hep tedirgin oynuyordu. Keklik gibi sekiyordu. Dün yere sağlam basa basa oynadı. "Ben bu takımda oynarım kardeşim" der gibi bağırıyordu.
Aferin Cenk, aynen devam. Yalnız şunu unutma. Gol atmak önemli, asist yapmak da o kadar önemli. Çünkü asist yapabilecek pozisyonlara da çok giriyorsun. Eğer onu da yaparsan üç dört misli büyürsün.
Gökhan Gönül sahte oynadı. Daha devrede Şenol Güneş de kemendi attı. Aslında Şenol'a da bir şey diyemiyorum. Çünkü Caner'in sakatlanması, Talisca'nın sakatlanması, geçen seneden gidenler… Kolay iş değil. Şampiyonlar Ligi'nde oynuyorsun.
Herkesteki hava şuydu; 3-1 olursa iyi olur.
İlk yarı boyunca top hep Benficalılar'a gidiyordu.
Bu bir tesadüf müydü? Hayır. Peki topla oynama Beşiktaş'ta daha fazla. Beşiktaş nasıl oynuyor? Korkak… Yan top, yan top, yan top. İlk yarı Beşiktaş ileride Aboubakar'ı adamların ortasında tek başına bırakmış, yanına giden yok. Arka da kalabalık. Böyle olduğu zaman bile Benfica üç tane gol atıyor.
Demek ki sahanın içinde bazıları ya sahte oynuyor ya da Şenol Güneş akordu tam yapamamış.
Şenol, akordu yapmaya başlayınca işin rengi değişiyor.
Gelen 1 gol zaten bütün havayı değiştirmeye yetti. 10 dakika daha olsa Beşiktaş kazanırdı.
Peki bunun sebebi ne? Beşiktaşlı oyuncular "Yahu kardeşim, öyle de yenileceğiz böyle de yenileceğiz. Hiç olmazsa adam gibi mağlup olalım" dediler. Sonrasında da maçı 3-3'e getirdiler.
Geçen sene Beşiktaş, Avrupa Ligi'nden kötü elendi. İnşallah bu sene öyle olmaz.
Kiev'de işi bitirirler mi, bence bitirirler.
Ama şu unutulmamalı;
Kulüp başkanı da, teknik direktör de, seyirci de dikkatli konuşmalı, dikkatle haraket etmeli, işin nereye varacağını iyice düşünmeliler.
Başarı ayrıntıda gizlidir!


Son 3-4 yılın en iyi hakemi
Hakem son 3-4 yıldır seyrettiğim en iyi hakem. En çok beğendiğim de şu oldu; Maç çatır çatır oynanıyor.
Bizde olsa 10 dakikada 10 tane faul çalınır. O "devam" diyor. O "devam" dedikçe futbolcular daha fazla oyuna konsantre oluyor, tempo yükseliyor. Hem futbolcular oynadıkları futboldan keyif alıyor, hem seyirci… Yapabilecekleri en ufak ters harekette de zaten gereğini yapıyor.
Eğer dün akşam maç ikinci yarıda bu kadar keyifli olduysa hakemin bunda bu kadar rolü var. Beşiktaş'ın ilk attığı gol ofsayt mı tartışılır. 2 nolu yardımcı hakeme bakmak lazım. Penaltı, penaltı… Kendisi çözemedi çizgi hakemi çözdü. Aslında çizgi hakemine bırakmadan penaltı vermesi gerekirdi.
Bakınız, ben hakemde bunlara bakmıyorum.
Futbol anlayışına bakıyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Etiketler :
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor