02 Kasım 2016 | Çarşamba

Şapka çıkarmak lazım

Şu bir gerçek; Beşiktaş bir takım.
Diğer takımları seyrettiğimizde binbir türlü bahane; sakatlıktı, hakemdi, zemin kötüydü, hava yağışlıydı. Bir de iğrenç bir cümle: Kadro mühendisliği!
Kardeşim bu Beşiktaş bu kadar futbolcu sakatlığına rağmen, bu kadar eksi faktörlere rağmen çıkıyor sahaya çatır çatır mücadele ediyor.
Yahu arkadaş adamın zaten futbolcuları sakatlanmış, eksik çıkmış sahaya. Bir de üstüne Tosic maç içinde sakatlanıyor.
Tosic ki bu seneki performansıyla Beşiktaş'ın 'en iyi transferi' gibi oynuyor bence… Böyle olduğu halde Beşiktaş, Napoli gibi diri, hızlı çıkan, hata kollayan bir takımla kafa kafaya mücadele ediyor.
Yalnız şunu unutmayın; Fabricio iyi bir kaleci. Yaptığı hareketlerle kendi defans oyuncularına da güven veriyor. Rakip hücumcuları da rahatsız ediyor. Biraz da futbol ukalası olmasa 'on numara' diyeceğim.

Teknik adam becerisi
Teknik adam olsam Şenol Güneş'in yerinde olmak istemezdim. Şampiyonlar Ligi'nde oynuyorsunuz en etkili futbolcularınız leblebi gibi sakatlanıyorlar.
Maç başlıyor, bu sefer en iyi oyuncun sakatlanıp oyundan çıkıyor. Şenol Güneş'in teknik adamlığına ve görüşlerine şapka çıkarmak lazım. Hata yapmıyor mu? Yapıyor. Ama eğer özellikle Şampiyonlar Ligi'nde bu kadar zorluğa ve aksiliğe rağmen, böyle bir takımı oynatabiliyorsanız buna teknik adam becerisi denir.
Ucuz oynarsanız Avrupa'da başarılı olamazsınız. Bakınız! Beşiktaş'ta bu kadar eksik var, karşısındaki Napoli de bayağı etkili oynayan ve grubun favorisi olan bir takım. Bakın 90 dakikaya... Demek ki bazı şeyler yapılınca, bazı şekiller doğru oluyor.

Hakem orkestra şefi gibi
Bakınız! Dünkü maçı idare eden Mark Clattenburg, dünyanın 1 numaralı hakemi.
Dünkü maçı alalım oynatalım, bir de buna benzer pozisyonların olduğu bir Süper Lig maçını oynatalım. Kaç düdük daha fazla çalınırdı? Türkiye'de dokunduğunda yere düşüyorlar ya hani… Futbolcular 4-5 takla atıyorlar. Niye dün gece kimse taklalar attıktan sonra 'zınk' diye kalkıp itiraz edemedi. Çünkü itiraz ederlerse sarıyı gözlerinin üzerine yiyecekler.
Adam da orkestra şefi gibi maç yönetti.
Beşiktaş takımı, iki senedir takım. Peki Türkiye'de başka takım var mı? Var… Başka takım olabilen takım var mı? Yok… Olabilecek olanlar var.
İşte Avrupa ile bizim aramızdaki fark da bu. Gerçekleri kabul etmezseniz bizden hiçbir halt olmaz.
Beşiktaş takımı Şampiyonlar Ligi'nde bu gruptan çıkar mı, çıkmaz mı beni hiç ilgilendirmiyor.
Beşiktaş takımı, rakipleriyle adam gibi oynuyor mu, mücadele ediyor mu?
Beni o ilgilendiriyor.
Aynen sahaya çıkıp oynuyor ve mücadele ediyor onun için de Beşiktaş'a teşekkür ediyorum.

NET ÇALDI ADAM!
Beşiktaş'ın lehine dün bir penaltı verildi. Peki bu penaltının daha da barizi size başka şeyleri hatırlattı mı? Konya-Fenerbahçe maçı… Hakemi kimdi? Bülent Yıldırım. Peki ikisi de çok net pozisyon penaltı. Yoruma açık değil. Biri çaldı, biri üfleyemedi. Acaba neden? İşte Avrupa ile aramızdaki fark! Bizim eyyamcı hakemlerimiz Türkiye'de maçları 'eyyam eyyam' idare ettikleri için Avrupa'da bizim takımlarımız zorlanıyorlar. Pozisyonların yorumları vardır, yorumsuzları vardır. Dün ne kadar net çaldı adam! Ve net çalınması gereken de bir pozisyondu zaten. Bunlar konuşulduğu zaman Türkiye'de kötü oluyorsunuz. Ondan sonra da bazıları çıkıp basın açıklaması yapıyor. Yavuz hırsız, ev sahibi misali…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Etiketler :
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor