10 Nisan 2014 | Perşembe

Melo ve Nouma olay farklıdır

Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören Beyefendi buyurmuşlar: "Kulübü aynen Nouma gibi Melo'ya ceza versin."
Mübarek hem federasyon başkanı hem savcı hem hakim hem de Anayasa Mahkemesi Başkanı gibi konuşmuş.
Nouma'nın olayı ile Melo'nun bu olayını benzetmek eşyanın tabiatına aykırı. Ayrı iki olay. Aslında Nouma hatırladığınız gibi 'tombala' çekmişti.
Ben bu benzetmeyle beraber Maraton'da bu 'tombala'nın süresini işlemiştim.
Birinci çinko çıkmıştı, ikinci çinko bulunmuştu. Sonra da 'tombala' olmuştu. Süre uzundu. Ama perdenin arkasında başka oyunlar da vardı.

BEŞİKTAŞ'IN OYUNU
Beşiktaş, Nouma'dan kurtulmak istiyordu. Yöneticiler o zamanki disiplin kuruluyla dirsek teması kurarak ve benim de Maraton'daki yorumlarımı örnek göstererek Nouma'ya 6 ay ceza çıkmasını sağladılar. Sebebi de 6 ay ceza alan futbolcuya alacağı paralar verilmeyecekti. Ve Beşiktaş bir taşla iki kuş vurmuş olacaktı. Nouma sonra gitti Avrupa'da hakkını aradı, kazandı.
Gelelim Melo'nun olayına. Beyler kendi kendinizi aldatmayın. Basın ikiye bölünmüş.
Bir tarafta G.Saraylılar, bir tarafta Fenerliler. Kavganın asıl sebebi de şu.
Emre atıldı tamam. Ama Emre'nin yanına mutlak birisinin takılması gerekirdi. Bu da Melo olmalıydı. Melo, Emre atıldıktan sonra bazı hareketler yapıyor. Hakem pozisyonu görebilir ona göre kart kullanır veya kullanmaz.
Hakemin yorumudur. Ama beyler bir şeyi unutmayın.
Melo bir maçta Eboue ile beraber 'Pitbull çiftleşmesi' yaptılar. Sahada çocuk üretmeye kalktılar. O zaman bu harekete bir kısım güldü, bir kısım da fazla ses çıkarmadı.

TV'DE OLSAYDI...
O zamanki futbol federasyonu Melo'yu ve Eboue'yi Türk kültür ve ahlakına aykırı hareketten dolayı ceza heyetine yollasaydı ve okkalı ceza verseydi bir daha o hareketi yapabilirler miydi? Veya Melo o günden sonra bu tarz hareketlere devam eder miydi? Siz cezayı vermediniz o maçtan sonra Mehmet Topuz ile F.Bahçeli oyuncular "Kangal'ın işeme hareketini" yaptılar, Pitbull'a karşılık.
Bunların hepsinin önüne geçecek olan merci Futbol Federasyonu.
Düşünebiliyor musunuz, Eboue ile Melo'nun o sahadaki 'çiftleşme' hareketini TV'de iki yorumcu yapsa RTÜK acaba o programı hatta TV'yi kaç ay kapatır? 'Türk örf ve adetlerine' lafının altını çizerek.

EŞİTLE, YANİ EYYAMCI OL!

Bülent Yıldırım nasıl maç yönetti?
Eski maçlarına göre iyi maç yönetti. Çünkü Emre, "Nasıl olsa Bülent Yıldırım beni atamaz" havasında oynuyordu. Hani bir laf vardır, at sahibine göre kişner. Futbolcular hakeme göre sahada mücadele ederler. Maçtan evvel kendilerini öyle hazırlıyorlar. Ama ana fikir hep aynı. Madem Fener'den attın bir tane de G.Saray'dan at. Yani eşitle. Yani eyyamcılık yap. Mesela '3 tane Fener'den, 3 tane G.Saray'dan oyuncu atılmaz' diye bir kural var herhalde. Görünmeyen bir kural. Ama herkesin gördüğü...

AVRUPA'DA 'EFE'LİK NERDE?

Futbolcu isterse atılır mı? Veya futbolcu isterse atılmaz mı? Peki aynı futbolcular Avrupa'da niye aynı haltları yapmıyorlar? Neden? Çünkü orada hakem otoritesi var. Hakemin yanına yaklaşamıyorlar. En ufak harekette sarıyı yapıştırıyor, arkadan da kırmızıyı. Ne Fener'i tanıyorlar ne G.Saray'ı ne de Ronaldo'yu.
Gösteriyorlar kırmızıyı. Bizde bazıları hakemleri eğittiklerini zannediyorlar.
Türkiye'de hakemlerin en fazla ihtiyaç hissettikleri şey kişilik geliştirmeleri.
Bunlar üzerine çalışılmalı veya o tarz hakemler bulunmalı.

BİLİC'İ DAHA DİKKATLİ DİNLEYECEĞİM
Helal olsun Bilic'e... Uzun zamandır 'Evet hakemle maç kazandık' diyen bir teknik direktör görmemiştim. Cüneyt Çakır resmen Beşiktaş'ın liberosu gibi oynadığı maçta bütün Kayseri ataklarını sildi, süpürdü. Üç puanı da Beşiktaş'a verdi. Kaç puan aldığını bilmiyorum.
Ama Cüneyt Çakır'a puan vermeden evvel o maçın gözlemcisi tahmin ediyorum hem Zekeriya'yı hem de Ulenberg'i aramıştır, 'Kaç puan vereyim' diye. Ama yarın Kayseri küme düşerse Allah o puanları kimden keser bilemem.
Bazı ulema medya mensupları 'Cüneyt Çakır'a bu kadar maç vermeyin, çok yoruldu' diyorlar. Ama onlar Cüneyt Çakır'ın ne kadar çok maç istediğini, maç verilmeyen haftalarda rahatsız olduğunu bilmiyorlar herhalde.
Bundan sonra artık Bilic hakemleri de tenkit ettiği zaman daha dikkatli dinleyeceğim.

'YAPTIM OLDU' DEVRİ BİTTİ
Futbol Federasyonu geçtiğimiz aylarda gayet gizli bir şekilde 'oldu bittiye getirerek' Digiturk ile anlaşıp yayınları iki sene uzatmıştı. Beklenen karar Rekabet Kurulu'ndan çıktı. Bundan böyle diğer şifreli kuruluşlar da maçları artık yayınlayabilecekler. 'Eğer siz uzatmayı yapıyorsanız bunlara da canlı görüntü vereceksiniz' diye Rekabet Kurulu'ndan doğru bir karar çıktı.
Yani artık futbolu futbol federasyonuyla birlikte Digiturk idare etmeyecek.
Nerede rekabet var, orada doğru işler vardır. Korkmayacaksınız.
Bu kararla Türkiye'de çok daha geniş kitleye hitap edilecek. Millet Digiturk'e üye oluyor, tonla para veriyor ve özellikle kafe ve lokantalar.
Sonra sen Konya-G.Saray maçını şifreli vermiyorsun. Adamlar zaten 4 büyük takımın maçı için bunları alıyorlar. Günah değil mi verdikleri paraya? Böyle keyfi iş olur mu? Ama zannediyorum hesap soran da yoktu, dava eden de. Ne güzel dünya ben yaptım oldu prensibi.

SEYİRCİYİ SEYİRCİ EĞİTSİN
Yakında e-bilet uygulamasına başlanacak. Bakınız bu bilet uygulamasından sonra artık ne kulüpler ne futbol federasyonları ağlayacak.
Elleri çok konuda güçlenecek.
Daha da önemlisi eğer tam anlamıyla uygulanırsa, futbol federasyonu da uyanır, maçları seyircisiz veya kadınlara- çocuklara oynatma şeklinden de vazgeçer. Aynen İtalya'daki uygulamayı yapmalıyız.
Statta 4 tane tribün var, kimin nerede oturduğu belli. Kimse de başka tribüne gidip oturamayacak. O zaman hangi tribün küfür ediyor ve olay çıkarıyorsa o tribüne ceza keseceksin. O tribünde kim varsa maçlara giremeyecek, 3 maç, 5 maç. Diğer tribünler maçlar gidecekler. Bu sefer ne olacak? Bu ahlaksız ve zararlı seyircileri federasyonlar eğitemedi, polis eğitemedi, hakimler eğitemedi. Şimdi ne olacak?
Seyirci seyirciyi eğitecek.
O tribüne giremeyen düzgün seyirci ceza alıp yanında, önünde ya da arkasında oturan zararlıyı tribünden kovacak.
Yoksa kendi de yanacak.
Bunun en doğru yolu budur.

BAYARSLAN'IN KUMAŞI ÇOK İYİ
Geçen hafta Volkan Bayarslan adında bir hakem izledim. Bayağı beğendim. İnşallah yanılmam.
Geriye dönüp maç skorlarına baktım, misafirleri ev sahibine yedirmemiş. Bu çocuk İstanbul Büyükşehir Belediye maçında bir hata yaptı diye ve belediyede çalıştı diye üstüne gitmişlerdi.
Komite"Niye bizi ikaz etmedin?" diye o zaman bu çocuğu dışlamıştı.
Yahu kardeşim Büyükşehir Belediye'de çalışan kişiyi o maça tayin ediyorsan, önce aynaya bak, kendi suratına tokat at. O çocuğa değil. Bence iyi
bir kumaş. Üzerinde durulmalı.

TİNERCİ TERÖRÜ
Beyoğlu'nda gene tinerci dehşeti başladı. Geçen akşam alkollü birine arkadan yanaşıyorlar, adamın dizinin arkasına tekme vuruyorlar. Adam sendelerken adamı soyup, ceplerini boşaltıp kaçıyorlar. Bir kısmının elinde bıçak ve kesici aletler var. Para vermesen arkadan gelip bıçakla dürtüyorlar. Herhalde gerekli önlem alınır. Çünkü özellikle yabancı turistler inanılmaz rahatsız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor