Taraftara yazık

Ozan Tufan ve Jeremain Lens yerine, Van Persie ve Alper Potuk konmuştu mecburiyetten.
2 oyuncu farklıydı ama mantık aynı idi; Rakipten baskı ile ya da pas arası yaparak hızlı çıkmak (ki gol böyle bulundu) İlk 20 dakikada Alper, Josef ve Mehmet Topal ile baskı ile kazanıldı da toplar ancak, Emenike'nin kaçışları ya zayıf şut, ya rakibe müdahale, ya da penaltı itirazlı pozisyonlarla skora yansımadı.
Hücum arkası oynayan Van Persie 20. dakikaya kadar etkisizdi, sonra biraz dirildi, ilk yarının en çok mesafe kat edeni oldu.
2 bek, hücuma etkili çıkamıyordu.
Alanyaspor, Volkan Şen'in içe kat etmelerine önlem almıştı. Alper ise dikine oynayamıyordu. İş yine duran toplara, baskı ile kapılan toplarda içe kat etmelere ve şutlara kalıyordu.
Maçın 4'te 1'i biterken Alanyaspor'un da bir şut dışında tehdidi yoktu. Van Persie'nin aldığı faul ve attığı frikik sadece kendini heyecanlandırıyordu.
Volkan, Abdoulaye Ba'nın kafasını çıkarmasa ilk yarı sıkıntılı olabilirdi.
İlk yarının en iyisi Mehmet Topal, presle aldı götürdü, Alper ile verkaça girdi kendi yarattı ve attı.
İlk yarıda 17 orta yapıp, hiçbirine vuramayan Fenerbahçe, 45 dakikanın manşeti idi.

10 KİŞİYE KARŞI HİÇ
İkinci yarı işi idare etmek istedi F.Bahçe ama ilk hızlı Alanyaspor hücumunda 2 kanat beki birden adamını kaçırınca yedi golü. Topla gereksiz fazla oynayarak pozisyona girmeyi engelliyorlardı.
Emenike-Aatıf değişti. Van Persie santrfora geçti. Ancak bu üretkenliği iyice düşürdü. Temposu da düştü takımın.
Alanya daha diri idi.
Alper-Stoch hamlesi, o dakikaya kadar 23 ortada sıfır isabet bulan takımın şut seçeneğini araması idi. 2. yarı dökülen takım ilk isabetli ortayı 80'de bulurken, harcanan pozisyonlar seyirciyi de çıldırtıyordu.
Rakibin son 8 dakika 10 kişi kalması bile, bitik Aatıf ve RVP'li takıma hırs vermiyordu.
Sonuç mu;
Yönetimin hataları ile taraftara yazık oluyor.