Trajikomikti

Kazanan kadro bozulmazı bozmadı Advocaat. Karşısında, Avrupa'nın ve ligimizin "maçlarında en az gol olan takımı olan" G.Antep'e rağmen.
Seyircinin bile tribünden "atarsa ofsayt olur" diye gördüğü pozisyonda, Ozan'ın Volkan'a attığı pastı ilk tehlike.
Rakibi çıkarken yakalayacak orta üçlünün avantajı ileydi bu pozisyon.
Ozan, defansif orta alanda, atakları organize etmeye soyunmuştu.
Kenar ortalarında da Emenike, Volkan, Ozan üçlüsü ceza alanında idiler.
Dönen topları alıyordu takım ama ortalarında isabet bulamıyordu. İş hızlı hücuma kalıyordu o zaman da. Emenike ile bunu yaptılar da ama Hasan Ali kaçırıyordu. Kjaer ile savunma arkasına uzun pas seçeneğini denediler ama Volkan, çalımı abartınca kaçırdı.
G.Antep ise işin sadece savunma yönünü düşünüyordu. Denemedikleri bir tek duran top kalmıştı. Sonunda Lens'in ortasına Emenike kafası ile golü buldular. İlk 20 dakika silik kalan Lens hareketlendi. Hasan Ali ve Volkan iştahlı idi. G.Antep açılınca boş ve hızlı koşuya müsait alanlar çoğaldı ama Ozan hızlı atak sonrası fırsatı harcadı.
İlk yatının özeti; Temposu giderek artan, oyun planını oturtmaya başlayan, iştahlı, ceza alanında çoğalan ama orta özürlü(13 te 1 isabet) bir Fenerbahçe idi.

SON VURUŞ SIKINTISI BİTMEDİ
İkinci yarının başında duran toplarla bir 5 dakika zorladı G.Antep. Sonra Volkan içeri kat ederek gol kaçırma rekorunu sağlamlaştırdı. Final pası ve vuruşlarındaki beceriksizlik sıkıntı idi.
Takım fizik olarak da düşmeye başlayınca Alper-Sow, Volkan-Ozan ile değişti. Ama gömülerek oynamak değişmedi ve G.Antep golü attı. Çare duran toptu yine, bu sefer Josef yetişti imdada.Lens-Roman değişti, o kadar gol kaçırıp da golün üstüne yatmak zorunda kalmak da trajikomikti.
Fenerbahçe'de son vuruş sıkıntısı sürüyor.Ama, fizik güç de artıyor.