Ekim treni!

Bursaspor zaman zaman önde basarak başladı, F.Bahçe de bunu kırmak için hızlı pas yapmaya çalışarak. Yavaş oynanıyordu oyun, 6'da Volkan'ın hızlı driplingle girip yaptığı ortaya kadar. Josef tek ön liberoda kalınca, Alper driplingle, Ozan ortalarla hücumu besleme peşinde idi. Ama teoride kaldı.
Yavaş ve yana oyun ile basit top kayıpları ve kötü zamanlamalı paslar ilk yarı tehlike oluşmamasının nedeni idi. Takım % 74 topla oynuyordu ama isabetli şutu ve ortası 40'a kadar yoktu. Tempo yoktu, yavaş oynuyordu, dikine pas yoktu. Ozan ve Josef'ten yaratıcılık beklemek hayaldi.
Lens uyumsuzdu. Bursa 4-4-2 oynarken, sol kanattan getirdiği ortada Batalla ile golü akıllı gelerek buldu.
İlk yarı bittiğinde, tek pozisyonu, tek isabetli orta ve şutu olan, organizasyonsuz, sıkıcı, yaratıcılıktan uzak bir takım vardı sahada. Bursaspor ise akıllı oynuyordu.
Alper-Persie değişikliği ile başladı ikinci yarı... 4-2-3-1 gibiydi takım. Tempo yaptılar, sağlı sollu ortalar başladı ama Bursalılar karşıladı. 2. yarının gayretlisi Volkan direği buldu. Çizgiden çıkarttıkları şut attı.
Sow, Lens'in ortasına 1 metreden vuramadı.
Çare şutlar gibiydi, Stoch, Lens ile değişti. Roman-Emenike ile 3'lü defansa döndüler. Risk aldılar. Bunalttılar da...
Harun devleşti. Son dakikalarda telaşla pas hataları çoğaldı. Bursa Del Valle'nin kontralarıyla geldi ama Volkan bu kez başarılı idi. 3 santrforun aynı anda oynadığında azalan ve kötüleşen orta sayısı da ayrı bir tuhaflıktı. Seyirci sonda iyi oynayan Volkan'ı alkışladı.
F.Bahçe'nin ekim başı ve ortalarından önce mental ve fizik olarak toparlanması zor. O zamana kadar tren kaçmazsa devam ederler.