Trabzonspor'un 48'inci kuruluş yıldönümü çeşitli etkinliklerle kutladı. İlk tören 100'üncü Yıl Parkı'ndaki Trabzonspor Anıtı önünde gerçekleştirildi. Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu ve Divan Başkanlık kurulu Başkanı Ali Sürmen, anıta birlikte çelenk koydu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından konuşan Başkan Hacıosmanoğlu, şunları söyledi:
"Trabzonspor'u kuran, bugünlere taşıyan ve ebediyete intikal eden değerlerimizi rahmetle anıyor, hayatta olanlara sağlıklı ve uzun ömürler diliyorum. Türkiye'de futbolda Anadolu devrimini yapan insanlara layık olmayı ve onların kurmuş olduğu bu çınarı bizden sonraki nesillere tertemiz, ahlaklı şekilde bırakmayı Allah bize nasip etsin. Bu süreçte de onlara layık olacak şekilde karşılıksız hizmet edip onların yaşattığı başarıları yaşatmayı diliyoruz. Ülkemizde son zamanlarda yeniden türeyen, kahpece genç çocuklarımızı katledenleri buradan lanetliyorum. Acılı ailelerine ve Türk milletine baş sağlığı diliyorum. Trabzonspor'un geçmişine ve değerlerin bağlı kalarak bizim de sevdamız olan renklere hizmet etmeyi, geçmişte yaşanan başarıları tekrar yaşamayı ve yaşatmayı arzuluyoruz. Bu yolda hizmet için buradayız."
Törenin sonunda Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu, bordo mavili kulübün Zonguldak Futbol Okulu öğrencileriyle fotoğraf çektirdi.
ASBAŞKAN'DAN ŞOK ONUR AÇIKLAMASI
Trabzonspor'un kuruluş yıldönümü etkinliklerinin ikinci bölümü Kadir Öz can Eğitim Tesisleri'nde gerçekleştirildi. Burada bir konuşma yapan Asbaşkan Ali Kemal Başaran, Trabzonspor'un tarihinin belki de en sıkıntılı günlerinden birini yaşadığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Elbette hatalarımız oluyor. Ama üzüldüğüm şu; hatalar tenkit edilir, yönetimler hatalardan ders çıkarır. Ama bazen ölçüyü aşan o kadar kötü şeyler duyuyoruz ki, hak etmediğimiz şeyler kulağımıza geliyor. Sonlara doğru geliyoruz inşallah yakında bir kongre olacak. Ben başkanıma bakıyorum, gecesi yok, çoluk çocuğunu unutmuş, cebinden paraları sel gibi gidiyor. Bu kadar meşakkate ancak Trabzonspor için katlanılır diyorum. Beğenmediğiniz yanlarımız oluyor. Eleştirilirken ölçüyü aşan sözler duymak da dokunuyor bize. Son yaşadığımız bir olay var. Onur hepimiz için gurur vesilesi olan bir futbolcudur. Onur'u hepimiz çok seviyoruz. Onur bizim her şeyimizdir. Ama bir insan kulüpte hata yapıyorsa cezası da olmalıdır. Yoksa Trabzonsporlu futbolcuları disipline etmek mümkün olmaz. Bir hiyerarşi var. Bu hiyerarşide en alt seviye ama baş tacı edeceğimiz insanlar sporcularımızdır. Yürürken bir sporcu başkanın yanında, hocanın yanında saygısızca bir davranışta bulunursa, ben derim ki bunun cezası verilmelidir. Spor kamuoyunun bu konuyla ilgili bilmediği yanlar var. Kamuoyunda dedikodu gibi paylaşılan yanlar da var. Biz Onur gibi bir sporcuyu kaldırıp yerden yere çalma hakkına sahip değiliz. İdareciyiz bu kulüpte. İdareci, hoş gören, idare eden, sporcusuna, taraftarına, yöneticilik yapmış insanlarına saygı duyarak yürüyen insandır. Fedakarlık yapan insandır. Ama bunu yaparken kulüp içerisinde düzeni sağlayarak yürümek gerekiyor. Benim kişisel kanaatim; Onur'u süresiz kadro dışı bırakıp cezasını vermezsek kulüpte disiplini sağlamamız mümkün değildir. Yönetim bu konuda henüz karar almış değildir. Bu benim kişisel kanaatim."
"BENDEN ÖNCEKİ ASBAŞKANI AYAĞINDAN VURDULAR.."
Kulüpte en cefakar ve en vefakar olması gereken isimlerin yöneticiler olduğunu da ifade eden Ali Kemal Başaran sözlerini şöyle sürdürdü:
"Trabzonspor için her şeye katlanırız diyoruz. Servetimiz sıfırlansa bile Trabzonspor'a hizmeti coşku ile yapan yönetim kadrosuyuz. Hatalarımızı böyle toplantılarda bize söyleyebilirsiniz tenkit de edebilirsiniz, bundan gocunmayız. Yeter ki niyet halisane olsun. Basında aleyhimize birçok şeyler yazıldı. Ama bazıları sırf bir başka duygu ile bizi yerden yere vurmaya çalıştı. Trabzonspor'u kullanan insanlar var. Onlarla mücadele ettik, ediyoruz. Trabzonspor'u ezmek isteyen insanlarla mücadele ediyoruz. Bu mücadeleyi yaparken de kimseden çekinmiyoruz. Allah'a bir can borcumuz var. Bunu yaparken ürktük, korktuk, çekindik diye bir şey yok. Ben Asbaşkan olurken, 'Benden önceki asbaşkanı ayağından vurdular, her halde sıra bana geldi' dedim şaka yollu. Ama bir şey olmadı. Olabilir mi? Olabilir, kaderdir. Bu tehlikelerden dolayı korkalım, çekilenim, başka türlü yapalım görevimizi diye bir şey olmadı hayatımızda. Bu kulübe pırıl pırıl hizmet etmiş pırıl pırıl başkanlıklar yapmış bir sürü abiler gördüm. Buradan ölenleri rahmetle kalanları saygıyla anıyorum. Bu kulübe hizmet eden herkes bizim başkanımızdır. Bize ters bakıldı biz de ona ters bakalım anlayışımız yok. Haddimize de değildir. İnşallah kulübümüzü rahat günlere taşırız. Bir iki tane büyük proje var onları inşallah çözer ve kulübü ekonomik yönden rahatlatırız. Hedef elbette ki şampiyon olmaktır. Ama bu kulüp ekonomik yönden güçlü olmazsa 500 milyon lira borç yapıp şampiyon yapmak benim için önemli değil."
Trabzonspor Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Ali Sürmen ise, törende yaptığı konuşmada, "Burada yönetici olmak taraftar olmak çalışan olmak fark etmiyor. Yönetici artık kılıcını kınına koyacak. Yönetici artık herkesi kucaklayacak. Yanlış söylemler olur, hakaret en kötü şeydir. Bizler buralara küfür yemek için talip olmuyoruz. İşin iç yüzünü öğrenmeden de konuşabilirsiniz. Kulüplerde hesaplaşma yerleri genel kurullardır. Trabzonspor'a sahip çıkarken, tartışırken kulüp değerlerini önde tutmalıyız. Eski başkanı eski yöneticiyi nasıl kötü cümlelerle anamazsak mevcut yöneticiyi de kötü cümlelerle anamayız. Futbolcular da kulübün değerleridir, sermayesidir. Bir futbolcuyu satmayı düşünseniz dahi onun değerini düşürür satarsanız ekonomik davranmazsınız. Futbolcu da yerini bilecek yöneticinin önüne geçmeyecek. Taraftarlar futbol arenasında taraftar olarak beyanat vermemelidir. Bu Trabzonspor'un geleceğine zarar verir. Kulübün acilen bir tüzük değişikliğine gitmesi gerekiyor. Bu konuda gerekli çalışmaları yapıyoruz
