Temel Kotil, verdiği özel röportajda, futbolda güzel bir sonuç alındıktan sonra, bunun tanıtıma etkisinin olması için mutlaka bir çarpanının olması gerektiğini belirterek, ''Futbol, basketbol, tenis, bütün spor dalları dünyanın ortak değeri ortak kültürü. İşte o kültürle biz markamızı yan yana koymak istiyoruz. Barcelona takımıyla THY'yi yan yana koyduğunuz zaman tabi bu çarpan etkisi oluşturuyor. Şirket olarak şunu çok iyi öğrendik; Bir işte sonuç almak istiyorsanız, birşeyi birşeyle çarpmanız gerekiyor. Çarptığınız şeyde 1'den büyükse, sonuç 1'den büyük oluyor. Bizim burada bütün yaptığımız dünyaya mal olmuş sanat ve sporun yanında durarak, bir de yanına 1'den büyük olduğu kesin olan spor gibi futbol gibi bir değeri getirince, sonuçta 5-6 kat oluyor. Zaten biz onun peşindeyiz. Bu sponsorlukla da her ne kadar gönülden futbolu, basketbolu destekleme varsa, öbür tarafta da ticaret boyutu var. En büyük çıkışımız ise Barcelona'da oldu'' diye konuştu.
''THY, BARCELONA İLE DÜNYA MARKASI OLDU''
Kotil, Barcelona sponsorluğu ile dünya markası olduklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Barcelona'daki sponsorluğumuzla biz bütün dünyaya göstermiş olduk ki, marka bir takım dünyaya mal olmuş bir spor takımı, dünyaya mal olma niyetinde olan, en iyi olduğunu söyleyen bir havayolu şirketiyle taşınabilir. 2009'un başında Almanya başta olmak üzere yaptırdığımız bir anket çalışması vardı. Sokaktaki insanlara soruluyor, havayollarını sırala dediğin zaman 100 kişiden 4 kişi bizi biliyordu ama Barcelona'dan sonra İspanya'da bizi bilmeyen kalmadı. Bir örnek vereyim. Hong Kong'ta bir adamla tanıştım. Bana oğlunun söylediğini şöyle aktardı; 'Baba, THY, Barcelona'ya da sponsor olmuş. Bundan sonra onlarla uç') Böyle örneklere çok denk geliyoruz. Aslında dünyanın bizi tanımasını istiyoruz. Tahminimiz dünyada tanınırlığımız 4 puandan 15 puana gelmiştir.''
ŞANSLA GELEN BARCELONA SPONSORLUĞU
Reklam ve tanıtım çalışmalarına 2004 yılında başladıklarını söyleyen Türk Hava Yolları Genel Müdürü Temel Kotil, Barcelona ile sponsorluk anlaşması yapmalarının kolay olmadığını söyledi. Bu anlaşmanın sağlanmasının kendileri için çok özel olduğuna dikkat çeken Kotil, Barcelona sponsorluğunu şöyle anlattı:
''Barcelona'daki müdürümüz takımla ilk görüşmesini yapıyor, bir adım ilerleniyor. Barcelona'da biz 10. yıl uçuşumuzun kutlamasını yapıyoruz. Orada da bir konuşmamız gerçekleşiyor. O zaman diyorlar ki; Siz çok iyi bir havayoluysanız bir görelim. Bunun üzerine biz takımı Barcelona'dan Abu Dabi'ye uçuracağız. Fakat İspanya yetkilileri İstanbul'a bir uğramanız gerekiyor diyorlar, reglasyon gereği. Ona rağmen bu seyahat Barcelona takımının beklentisinin çok ötesinde kalitede geçti. Abu Dabi'den dönüşte de 6 kupa aldılar. Bizden değildir büyük ihtimalle ama biz onlara şanslı geldik. Onun üzerine bu sponsorluk gerçekleşti.''
Temel Kotil, Barcelona Kulübü Başkanı'nın imza töreninde yaptığı açıklamanın kendileri için çok kıvanç verici bir konuşma olduğunu vurgulayarak, ''Barcelona Başkanı, Türk Hava Yolları'nı 2 sebepten dolayı seçtiklerini söyledi. Birincisi çok kaliteli, ikinci daha büyük marka olmak için. Yani Barcelona dünyada daha global olmak için seçiyor bizi. Doğru, biz onun reklamında bir sürü para harcadık. Gerçi sponsorluğumuz minnacıktı ama tanıtımına dünya para harcadık ve bütün gazeteler bunu yazdı. Rusya'da meşhur gazetelerden birisi bu haberi yarım sayfa yazdı. THY tanıtımı böyle oluyor. Her tarafını kaneviçe gibi işlemeniz gerekiyor. Bu bir sanattır, bizim arkadaşlarımız da bu sanatı iyi biliyor'' şeklinde konuştu.
''HEDEF 7 MİLYAR İNSANA ULAŞMAK''
Hedeflerinin dünyada hava yolculuğunu tercih eden herkesin THY'yi tercih etmesini sağlamak olduğunu ve bunu başarana kadar çalışmalarının süreceğini belirten Temel Kotil, şöyle dedi:
''Biz yıllardan beri hem reklam, hem tanıtım, hem de spora destek aktivitesinde bulunuyoruz. Barcelona'nın arkasından Manchester United geldi. Arkasından Basketbol Eurolig geldi ve devam ediyor, devam da edecek. Nereye kadar gideceğiz? İşte yeryüzünde ne kadar insan yaşıyorsa yani 7 milyar insan. Herkes bizi tanıyana kadar, yolumuza devam edeceğiz. Bütün yapmak istediğimiz herkesin THY'yi tercih etmesini sağlamak.''
DÜNYA STARLARI THY REKLAMLARINDA
Türk Tanıtma Fonu'nun bütçesinin 100 milyon doların üstünde, 200 milyon doların altında olduğunu, kendilerinin ise Türkiye ve THY'yi tanıtım ve reklamı için bu sene harcadıkları paranın 100 milyon dolar olduğunu söyleyen Kotil, sözlerine şöyle devam etti:
''Öyle sanıyorum devletten sonra en çok parayı biz harcıyoruz. 4 milyar dolar 2009 yılında yurt dışından Türkiye'ye getirmiştik. 2010 yılında bu artarak devam etti. Bu yıl daha da artarak devam edecek.
Dolayısıyla çok ciddi miktarda parayı biz yurt dışı ofislerinde satışlardan elde ediyoruz. Türkiye'de marka olarak, ürün olarak en çok tanıtıma bizlerin ihtiyacı var ve onun için de bu paraları harcıyoruz. Hiç de az para harcamıyoruz. Tabi para vermekle bu iş bitmiyor. Herkesin üzerinde hem fikir olduğu bazı değerlerle yan yana durmak gerekiyor. Spor çok önemli, futbol da sporun içinde çok önemli bir değer. Diğer sanat aktiviteleri de çok önemli. Yalnızca spor değil, dünyaya mal olmuş yıldızların da burada çok önemi var. Biz hepsini kullanıyoruz. Spor, sanat dünyaya mal olmuş ne değer varsa dünyanın herhangi bir değerini biz reklamda oynatacak güçteyiz. Yani yararına gördüğümüz herhangi bir tanıtım aktivitesini yapacak güçteyiz. THY markası bunu sağlıyor.''
THY DÜNYA MARKASI
Temel Kotil, havayolları arasında dünya markası olduklarının altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı:
''Yalnız Türkiye'de, yalnız Avrupa'da değil, bütün dünyada biri uçmak istiyorsa bizi tercih ediyor. Bunun için ekonomik gücümüz de var. Niyetimiz de var ve cin gibi kadromuz da var. Bizim her zaman projemiz vardır. THY'nin gücü ne kadardır onu size söyleyeyim. Sadece para harcamakla iş bitmiyor. 20 kat para harcadıysanız bunun yanında 20 kattan fazla çaba harcamak zorundasınız. Mesela Bangkok'ta büyük bir binayı arkadaşlar 60 milyon dolara giydirdiler. Düz bir alan olduğu için çok uzaktan görebiliyorsunuz. Arkadaşlar Berlin'de anayol üzerinde 2 sanat eserini 1 ay giydirebildiler. Çünkü bu giydirme işi sadece tamirat sırasında olabiliyor. Aksi halde sanat eserini kapatamıyorsunuz. Böyle aktiviteler olduğu gibi dünyanın en büyük futbol takımlarıyla biraraya gelmek de var.''
