İki gündür üç Türk takımı Avrupa maçı yapıyor. En fazla Avrupalı F.Bahçe. Eğer Pereira futbolcularla arasındaki sorunları hallederse F.Bahçe yalnız Türkiye'de değil Avrupa'da da iş yapar. Peki nasıl yapar? Şu cümle çok net; teknik direktör futbolcularıyla "kişilik" mücadelesine girmeyecek. Onlarla mücadele etmeyecek. Onlarla "konuşarak" başarıya yürüyecek!
Eğer F.Bahçe takımında sakat yoksa Van Persie, Nani, Diego, Ba bunları yazarsın tahtaya, sonra diğerlerini etrafına süsler, takımı sahaya sürersin. Ama sen köşe başlarında sidik yarışına girersen senden de bir halt olmaz, takımından da.
Türkiye'de bir tabir vardır: "Malı mundar edersin!"
Rakip takım sahaya çıkarken karşı takımda oynayanlara bakar. Teknik direktörü de bakar futbolcusu da bakar. Bu yukarda yazdırdığım isimleri önce tutmaya çalışır. F.Bahçe'ye Fernandao da faydalı olacaktır ama onu rakip takımlar o gol atınca tanırlar! Ama Van Persie, Diego veya Nani psikolojik olarak zaten rakibi eksiltir. Şimdi burada duralım. Sen bu futbolculara gerekli direnci, gerekli kondisyonu vermezsen ve bu futbolcular sahada yürürse o da senden sorulur teknik direktör olarak.
2-0 olana kadar rakip var, F.Bahçe yok! Ama ondan sonra maçın büyük bölümünde Fener var rakip yok!
Bakınız; dakika 86 kale sahasına doğru bir top yöneliyor kaleci Fabiano topa çıkıyor, önünde hem arkadaşları var hem rakip var. O ölümüne çıkıp yumrukluyor topu. Rakip futbolcu altında kalıp sakatlanıyor.
Kendi arkadaşı da olabilirdi sakatlanan.
Kaleci dediğin işte böyle çıkıp herkesi dağıtacak, topu uzaklaştıracak.
F.Bahçe taraftarı bu kaleciyi son derece gereksiz bir şekilde ilk maçında protesto etti. Bu kaleci hem kendi oynayarak hem de saçma sapan beyanatlar vererek, doğru dürüst kalecilik yapmayan Volkan'ı da Fener'e kazandıracaktır. Rekabet başarı getirir.
F.Bahçe ilk yarım saat hariç güzel futbol oynayarak 1 puanı aldı. 3 puan da alabilirlerdi. F.Bahçe'nin Avrupa'da da Türkiye'de de önü açık görünüyor.
Yeter ki teknik direktör bazı oyuncularla
"kişilik" mücadelesine girmesin.
Beşiktaş son yarım saat!
1-1'lik sonuç kötü mü? Hayır, iyi... Çünkü grup maçı. Rakibin sahasında sen da aynı cevabı verebilirsin.
Maç 1-1 bitti tamam... Artısı, eksisi herkes yorum yapacak... Yalnız ben önce şunu yapacağım; maç oynanırken Sporting'in attığı gol gösterildi, sonra kaç defa gösterildi? Halftime'da kaç defa gösterildi, maç bittikten sonra kaç defa gösterildi. Aynen Beşiktaş'ın attığı gol... Kardeşim sen yayın yapıyorsun, maçta topu topu iki gol var. Bunu seyircilere gösterin.
Bir futbol maçının hedefi goldür.
Bu heyecanı yense de atılsa da hani bir laf var ya "Yensen de yenilsen de" insanlara yaşatın. Büyük ihtimalle yönetmenin ya da makina dairesinde çalışanın mesaisi bitmiştir, resmi daireler ya. Ama benim vergilerimle maaşlarını alıyorlar. Benim paramla bana malı göstermiyorlar o da ayrı bir konu.
İki ayrı Beşiktaş
Gelelim maça... Son yarım saatteki Beşiktaş'a evet... Ondan evvelki Beşiktaş'a hayır... Yanımda futboldan anlamayan biri var, televizyondan maç seyrediyoruz bana diyor ki, "Bu beyazlar hücum ederken (yani Beşiktaş) siyahlılar kale önünde fazlalar." Ama o siyahlar gidiyor beyazların kalesine gol atıyorlar. Beyazlardan da adam orada yok. Yani futbolu yazmak için fazla da ulema olmaya gerek yok.
Ersan'a bir tavsiye
Ama bu saç yapınla damgalı bir futbolcu oluyorsun. Gel sen saçlarını normale döndür, futbolunu da biraz düzelt!
Quaresma bilmecesi
Taraftarlar nerede?
Beşiktaş, son yarım saat hariç iyi oynamadı. 1-1'lik sonuç kötü mü?
Hayır, iyi... Çünkü grup maçı. Sen rakibinin sahasına gittiğinde aynı şekilde ona cevap verme şansın var. Ama merak ettiğim başka şeyler de var.
Öyle ya da böyle Beşiktaş Kupa 2'de mücadele ediyor yani küme düşmeye oynamıyor, üst düzey top oynuyor, hani seyirci? Olimpiyat Stadı...
Bana sorsanız "Gider misin?" diye gitmem. O zaman yöneticiler, hiç olmazsa Avrupa maçlarında daha başka şartları zorlayamazlar mı? Veya kulübümü çok seviyorum diyen Beşiktaş seyircisi iki eli kanda olsa bu stadı hiç olmazsa böyle bir maçta yarı yarıya dolduramaz mıydı?
