Yıldırım, Alves'e çıkan kırmızı kartın doğru olduğunu, Emenike'nin pozisyonun da penaltı olduğunu seylerken, İsmail Kartal'ın 'Haddimizi bilerek oynadık' açıklaması için de kendisiyle konuştuğunu ve gerekeni söyledini belirtti.
Yıldırım ayrıca, Alves'e 30 bin Euro, Bekir'e de 20 bin Euro para cezası verildiğini sözlerine ekledi...
Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri'nde sarı-lacivertli takımın antrenmanı sırasında gazetecilerin soruların yanıtlayan Yıldırım, geçen sezon da ikinci devrenin başında maçlar kaybettiklerini, puan farkı 10'dan 4'e düşünce yeniden ayağa kalktıklarını anlatarak, "Şimdi Trabzonspor ve Galatasaray maçlarını deplasmanda oynadık. Birisinden bir puan aldık, diğerinde yenildik. Kendimiz orada mağlup olduk, bizi Galatasaray yenmedi. Bizim oyuncunun kendini attırması, onun arkasından da psikolojik olarak yediğimiz golün karşılığını verebilmek için açılınca da ikinci golü yedik" diye konuştu.
Galatasaray maçında Alves'in ve Torku Konyaspor maçında da Bekir İrtegün'ün gördüğü kırmızı kartların doğru olduğunu kaydeden Aziz Yıldırım, şöyle devam etti:
"Ancak o iki maçta hakemin de yalnışlıkları var. Biz yine sustuk sesimizi çıkarmadık. Elle atılan goller oluyor, hak edilmeyen pozisyonlar yaratılıyor. Maçtan önce Galatasaray camiasından başkanlarının söylemleri var. Bana göre ilk 7 dakikada Galatasaray'ın 3 tane sarı kart vardı. Bir oyuncusu atıyor kendini, Emenike'ye giriyor, pozisyonu devam ettiriyor, dönüp sarı kart gösterecek 'devam' diyor. Biz de oyuncu atılınca 'onun bahanesinin arkasına sığınıyorlar' demesinler diye sesimizi çıkarmadık. Bekliyoruz, bütün hakemlerin herkese eşit olmasını bekliyoruz. Alves ve Bekir'in kartı doğru ama Torku Konyaspor maçında Kuyt'a yapılan hareket de kırmızı karttı, gösterilmedi. Bunlar yanlış hareketlerdi cezalandırıldı, ama karşı taraf da cezalandırılacak. Emenike'nin ceza alanı içindeki pozisyonu penaltıydı. Orada rakip oyuncu ayağını koyuyor ve Emenike'nin hareket yönünü önlüyor. Emenike vurabilirdi veya sağa kaçabilirdi. Ancak ayağını koyunca Emenike ayağını kurtaramadı. O harekete kitap ne yazıyorsa onun verilmesi lazım."
"Alves'e 30 bin avro ceza verdik"
Aziz Yıldırım, Galatasaray maçında kırmızı kart gören Bruno Alves'e 30 bin avro para cezası verdiklerini söyledi.
Alves ile görüşme yaptığını dile getiren Yıldırım, "Alves'e 50 bin avro ceza vermedik. Menajeri bu haberleri size veriyor. Orada öyle bir konuşma oldu, rakamı telaffuz ettik ve 'hukukçulara soracağız' dedik. Ancak hukukçular 'talimat gereği 30 bin avro ceza verebiliyoruz' dediler. 30 bin avro Alves'e verdik, 20 bin avro Bekir'e verdik. Bundan sonra Fenerbahçe'ye zarar veren herkese gereken cezayı vereceğiz" ifadelerini kullandı.
Yıldırım, Fenerbahçe'nin erkek takımının voleybol maçında yapılan Ersun Yanal tezahüratıyla ilgili soru üzerine, "Kaç kişi yapıyor. Stada gelebiliyorlar mı, yarın öbür gün voleybola da basketbola da gidemeyecekler. Fenerbahçe için 1 milyon üye projesi yapıyoruz. Onlar Fenerbahçeliyse gelsinler kulübe üye olsunlar. 400 kişi, 300 kişi toplanıyorlar bir maça gelip bağırıyorlar. Gerekirse sert tepki yaparım ama adamlar geliyorlar amatör maçta eğleniyorlar, kendi kendilerine söylüyorlarsa rahatsız etmez beni. Ancak statta söylerse rahatsız eder beni. Ancak basketbol maçında sevgilerini dile getiriyorlar getirsinler" diye konuştu.
Yeni transfer Diego'nun performansıyla ilgili Aziz Yıldırım, "Diego yavaş yavaş adapte olur. 3 sene burada. Bir günde olmaz. Beşiktaş ve Gençlerbirliği maçında statta olacağım. Soyunma odasında oyuncularımla olacağım. Bir aksilik olamzsa maçlara gideceğim" dedi.
"Yine şampiyon olacağız"
Aziz Yıldırım, takımın performansıyla ilgili bir soru üzerine şunları kaydetti:
"Geçen sene ikinci devre başladı, Sivasspor'a, Eskişehirspor'a mağlup olduk. Sizlerde şöyle bir algı var. Bu hafta yendi iyi, öbür hafta yenildi kötü. Geçen sene hafta hafta bizim oynadığımız maçlar ve diğer takımların oynadığı maçların neticelerini çıkarttım. Biz burada yürürken diğerleri de kaybetti. Şimdi onlar kazanıyorlar, biz onlarla oynuyoruz. İlk devre böyle bir şey yoktu, Beşiktaş ile berabere kaldık, Galatasaray'ı yendik. Şimdi tam tersi ilk devrede üçünü deplasmanda oynuyoruz. Beşiktaş maçını kazanırsak, geçen seneden bu takımlara göre daha iyi netice almış oluruz. Ben diyorum ki gol atın, basketbolda da üçlük sayı atın. Çünkü bunu yaptığınız zaman kazanıyorsun. Gol atın kazanın. (İyi oynadı kazandı) Türkiye'de kimse bunlara bakmıyor. Herkes sonuca bakıyor."
Ersun Yanal'ın gönderilmesiyle ilgili olarak Yıldırım, "Ersun Yanal'ı niye gönderdik. Geçen sene ligin bitimine 4-5 hafta kala bizim takım antrenman yapmadı. Çaykur Rizespor ile berabere kalıp şampiyon olduktan sonra iki günde hafif ter idmanı yaptık. Ondan sonra 3 ay tatil yaptık. Geldik, doğru dürüst çalışmadık. Bu kadro çalışınca ancak rayına oturur. İsmail Hoca da çalıştırıyor. Yavaş yavaş oturacak. Merak etmeyin yine biz şampiyon olacağız. Fenerbahçeliler rahat olsun. Biz de bu arada diğer projelere bakıyoruz. Küçük olsun bizim olsun mantığıyla değil, büyüsün hepimizin olsun, Fenerbahçe bütün Fenerbahçelilerin olsun diye çalışmalar yapıyoruz" şeklinde konuştu.
"İsmail hoca buranın çocuğudur"
Aziz Yıldırım, bir gazetecinin "Beşiktaş maçında kötü sonuç alınırsa İsmail Kartal gönderilecek şeklinde iddialar var" demesi üzerine şunları söyledi:
"Devre arasında kendisi gitmezse hiç antrenör gönderdim mi? Sezon sonunda iyi de olsa kötü de olsa şartlara göre ayrımı yaptım. İsmail hoca buranın çocuğu, sonuna kadar burada kalacak. Gidecek gelecek yok. Aziz Yıldırım gittiği gün, 'ben gidiyorum' derim. Arzu ederse bırakır. Hiç arada da antrenör göndermedim. Kendisi 'ben ayrılacağım' derse, bir şey diyemem. Aykut hocayı kaç kez geri çevirdiğimi biliyorum. İsmail hoca duygusal, çalışıyor çok çalışıyor. Gereksiz şeyleri de televizyonda söylüyor. Kendisini zor duruma sokacak şeyleri de söylüyor. Bunları söylememesi gerektiğini de kendisine söyledim. Oturttum anlattım. O haddini bilerek derken mana o değil."
Passolig konusu
Aziz Yıldırımı, Passolig ile ilgili soru üzerine, şu görüşleri dile getirdi:
"Herkes şunu algılasın, 3 temmuz olayı bir şike olayı değildir. Nasıl diğer özel yetkili mahkemelerde operasyonlar yapılmışsa her konuda, bu da bir operasyondur. Zaten göreceğiz. Şikeden dolayı 3 temmuz operasyonundan dolayı statlarda seyirci çekildi, hayır tam tersi 3 temmuzdan sonra statlar doluydu. Bu sezonun başına kadar. 4 senedir Türk sporunda seyirci sorunu diye bir konu gündemde yoktu. Bugün başladı. Bugün başladıysa neden başladı araştırmak lazım. Passolig'dir odur, budur benim bunları söyelememe gerek yok. Passolig yanlış anlatıldı, yanlış konuya girdi. Passolig bir bankanın kredi kartı kullanma amacıyla çıkardığı bir unsur olmamalıydı. Bugün maalesef o duruma düştük. Biz Fenerbahçe olarak bunu ayırdık. Biz banka kredi kartı gibi taraftarımıza verilmesini arzu etmiyoruz, ancak e-bilet yerine geçen kart verebilirsiniz. Bunun da fiyatı 7-8 liradır. Ancak kombine kartı almış olanları biz kulüp olarak karşılarız, diğer almak istiyenler 8 liradan alırlar diye tavır koyduk ve buna göre anlaşma yaptık. 1.8 milyon dolar sponsorluk anlaşması olarak para veriyorlardı kredi kartı karşıllığında biz buna evet demedik ve o parayı da almadık."
Aziz Yıldırım, Galatasaray Kulübü Başkan Adayı Alp Yalman'in kendisiyle ilgili sözlerine karşılık, "Alp Yalman'a teşekkür ederim. Her zaman Galatasaray camiasında dostlarımız oldu, olacaktır. Seçim olduğu için bu konuda fazla konuşmak istemem. Seçimden sonra bu konuda düşüncelerimizi söyleriz" dedi.
Yıldırım, yabancı oyuncu konusunda da 15 sene önce fikirlerini söylediğini ama kendisi söylüyor diye karşı çıkıldığını kaydetti.
Fenebahçe Can Bartu Tesisleri'nde antrenman sırasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Yıldırım, Çebi'nin "Koskoca İstanbul'da bir stat bulamıyoruz. Fenerbahçe samimi davranmıyor" sözlerine yanıt verdi.
Yıldırım, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nı kendilerinin yaptığını belirterek, şöyle devam etti:
"UEFA Şampiyonlar Ligi maçları bile oynadık. Sıfır puanla tamamladık ama hiç sitem etmedik. Gidip de kimseye, 'bana stadını ver' demedik. Şimdi Beşiktaş stadını yapıyor. Çok güzel. Biz Fenerbahçelilerin parasıyla yaptık. Devletten para almadık. Hiç kimseye en ufak bir söz söylemedik. Beşiktaş İkinci Başkanı konuştu. Fikret Bey'e (Orman) de söyledim. Beşiktaş'ın ikinci başkanı devamlı, 'Koskoca İstanbul'da bir stat bulamıyoruz. Fenerbahçe samimi davranmıyor" diyor. Ben, hapisten çıkınca Fikret Bey geldi. Dışarıda bir yerde daha konuştuk. 'Galatasaray stadını veriyor mu?' dedim. 'Galatasaray'la anlaşma yap aynısını ben de yapayım' dedim. Tabi olmadı. Bu sezon başında da Fikret Bey, ikinci başkanıyla geldi. Veremeyeceğimizi söyledik yüzlerine"
Devletten yardım almadan Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nı yaptıklarını vurgulayan Yıldırım, "Sen bir planla yapmadıysan, hazırlığın yoksa kimseyi de suçlama hakkın yok. İki de bir, 'samimi değiller' diyor. Bu beni rahatsız ediyor. Sen bana sormadığın bir şeyden dolayı, beni suçluyorsun. Baştan, Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynanacağım, dedin. Oranın şartlarını bilmen lazımdı. Şimdi, hiçbir kulübe sitem edemezsin" şeklinde konuştu.
" Milli takımın durumu, yabancı sınırlaması yüzünden değil"
A Milli Futbol Takımı'nın 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası grup elemelerinde gösterdiği performansa da değinen Yıldırım, "Takımlar, ekonomi, siyaset neyse milli takım da odur. Ayırırsak yanlış olur. Yabancı oyuncu, 2000'lerde 3 tane 5 taneydi. Milli takım o zamanlar başarılıydı. Milli takımın durumu, yabancı sınırlaması yüzünden değil. Bu jenerasyonu iyi yetiştirmek lazım. Taktikten beslenmesine kadar iyi hazırlamak lazım. Bu da milli takıma yansır" dedi.
"Abdullah Bey'e (Kiğılı) kırgınlığım var"
Kısa bir süre önce Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulu'ndan istifa eden Abdullah Kiğılı ile ilgili gelen bir soruya Aziz Yıldırım, "Abdullah Bey'le tartışma yapmadım. Abdullah Bey'in müdürünü görevini yapmadığı için görevden aldım. Biz 24 saat çalışıyoruz. Benim 1 liraya tek başıma imza atma yetkim yok. O kişiye 100 milyar liraya kadar imza atma yetkisi vermiş Abdullah Bey. Benim kırgınlığım var. O ayrı bir konu, aramızda konuşuruz. Benim dostluğumda, arkadaşlarımı yanımda çalışan biri için kırmak yoktur. Benim kitabımda yazmıyor öyle bir şey" şeklinde cevapladı.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından "Fenerbahçe sözümüzü dinledi" açıklamasının bir basın mensubu tarafından sorulması üzerine sarı-lacivertli kulübün başkanı Yıldırım, "Söz dinleme yok. Biz, elimizden geldiğince fazla masraf yapmamaya, bankalardan kredi almamaya başladık. Bunu transferde de gösterdik. SPK da bunu görüyor. Teşekkür ederiz" dedi.
"Devlet bize hiçbir katkı yapmıyor"
Kulüplerin amatör sporlara çok fazla para harcadığını ve maddi olarak karşılığını alamadığını anlatan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kulüplerin hiçbiri banka değil. Kulüpler eskisi gibi değil. Kulüpler büyüdü. Antrenman sahasının bile masrafı var. 8-9 branşımız var. Amatör şubede kalmadı hepsi profesyonel oldu. Devlet bize hiçbir katkı yapmıyor. Devlet, ancak amatör sporcular şampiyon olursa bireysel ya da takım halinde çağırıp kutluyor, ellerini sıkıyor. Kimse, sporcuların kulüplerini tebrik etmiyor. Kadın basketbolunda dünya 4.'sü olduk ama bir yazı yazıp, 'şu oyuncularınızdan dolayı tebrik ederiz, şu kadar da maddi yardım yaparız' diyen yok."
Türkiye Voleybol Federasyonu'nu da eleştiren Yıldırım, "Maçlarımızın biletlerini federasyon belirliyor ve 1 lira almıyoruz. Federasyon fiyatı tayin edip parayı kendisi alıyor. Televizyon yayınını veriyorlar istedikleri yere. Ne alıyorlarsa bize söylemiyorlar. Gelen yayın gelirini ne yaptıkları belli değil. Kulübe bir lira para gelmiyor. Biz her sene tescil parası ödüyoruz. Halkbank, Vakıfbank ve Ziraat Bankası, devletin bankasıyla mücadele ediyoruz. Devlet bankası istediği kadar buraya harcama yapıyor. Biz bunlarla mücadele ediyoruz. Çok iyi takım yapınca bütçe açığı veriyorsun. Futboldan kısman lazım ya da bankalardan alıp buraya vermen lazım. Mayıs ayında amatör şubelerle ilgili kongre yapacağım. Bu kongrede detaylı anlatacağım her şeyi" diye konuştu.
"Fenerbahçe Üniversitesi için izin vermiyorlar"
Fenerbahçe Üniversitesi kurmak için bir yılı aşkın bir süre önce Yüksek Öğretim Kurulu'na (YÖK) başvuru yaptıklarını anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bir sürü yerde üniversite kuruldu. Fenerbahçe bu ülkede üniversite kurma hakkı alamıyor. 25 milyon Fenerbahçeli var. Üniversite açsak, Fenerbahçe doldurmaz mı? Öbürleri müşteri arıyor. Bizim böyle değil. Biz eğitim yaptırmak için açmak istiyoruz ama maalesef izin vermiyorlar. Ekim ayında randevu istedim, dün aradılar kasım ayında programları uygun olursa randevu verecekler" diyerek sözlerini tamamladı.
Öte yandan Yıldırım'ın açıklaması sırasında yanında yöneticiler Mahmut Uslu, İsfendiyar Zülfikari, Selim Kosif ve Yalçın Haker de hazır bulundu.
Yıldırım, konuşması sırasında basının yalan haber yazdığını iddia ederek sık sık gazetecileri bu yönde uyardı. Televizyondaki spor programlarını da eleştiren Yıldırım, eleştirdiği programlardan birine telefonla bağlanan futbolcu Gökhan Gönül'e de ceza verdikleri kaydetti.
