Genç oyuncu, yeşil-beyazlı kulübün resmi yayın organı Bursaspor dergisine verdiği röportajda, futbola İzmir'de Altınırmak Spor Okulu'nda başladığını belirtti.
4-5 yıl boyunca burada amatör olarak futbol oynadığını anlatan Çağıran, ''Yaşım küçük olduğu için yaklaşık 3 yıl boyunca lisansım çıkmadı.Sadece antrenman ve hazırlık maçlarına katılabildim. Sabah-akşam antrenman yapıyorduk.
Sabah antrenmanının ardından hocamın bisikletini alıp eve giderdim. Akşam antrenmanına yine bisikletle geri dönerdim'' dedi.Ardından 14 yaşındayken Altay'a transfer olduğunu ifade eden genç oyuncu, şöyle devam etti:
''Bu dönemde profesyonel oldum. 15 yaşında Altay A takımına yükseldim. O sezonun başında Aliağa Belediyespor'a kiralandım. Aliağa Belediyespor'daki son maçımda sol dizim döndü. Yan bağlarım yırtıldı. Üç ay gibi bir süre futbol oynayamadım. Ancak ligin son maçına yetişebildim. Altay'da iki sezon üst üste forma giymeyi başardım. Ardından Galatasaray'a transfer oldum. Galatasaray'da çok yetenekli yabancı ve yerli oyuncuların oynuyor olması forma şansı bulmanızı güçlendiriyor. Geçtiğimiz sezon Konyaspor'a kiralandım. Bu sezon başında da kiralık gideceğimi düşünürken, kendimi Bursaspor'da buldum.''
''Babam borca girip, bana en iyilerini alırdı''
Bir ağabeyi ve bir de kardeşi olduğunu dile getiren Çağıran, şunları dedi:
''İkisi de amatör olarak futbol oynadılar. Ağabeyim fiziksel olarak biraz ufaktır. Yetenekli olmasına karşın fiziksel dezavantajının onun ilerlemesine engel olduğunu düşünüyorum. Kardeşim şu an da Altay altyapısında oynuyor. Ailemin desteği, benim bu noktalara gelmemde çok önemlidir. Babam küçük yaştan beri benimle ilgilendi. Futbolcu olmam için elinden gelen her şeyi yaptı. Yokluk durumlarımızda bile babam borca girip bana en iyilerini alırdı.''
Bursaspor'a transferi
Galatasaray'da oynarken forma şansı bulamadığını vurgulayan genç oyuncu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Transferin son gününde kiralık gönderileceğimi bekliyordum. Fatih Hoca beni kesinlikle satmayacaklarını söylüyordu. Bursaspora gelmeyi çok istedim.Telefonumun çalmasını bekliyordum. Bir anda her şey gelişti. Transferin son saati sabahın 4'ün de Birol Hoca ve Genel Menajerimiz Adil Cenkçiler ile bekleyişimizin sonunda lisansıma kavuştum. Altaya ilk gittiğimde forvettim. Sonra sağ açık, bir sonraki sene orta sahada oynadım. Ardından hiç anlamadığım bir şekilde stoper oldum. O sezon A takıma yükseldim. Aliağa Belediyespor'da tekrar orta saha oldum. Sonunda da bu mevkide kaldım. Genç milli takımlarda da 34 kez oynadım. Bunların 25-26'sında sağ bek olarak forma giydim.''
Soğukkanlı ve rahat oynamayı sevdiğini anlatan Çağıran, ''Sahada stres yapmamak çok önemli'' ifadesini kullandı.Çağıran, Mehmet Sak'ın 10 yıllık yakın arkadaşı olduğunu ve aynı evde yaşadıklarını belirtti.
Bursa'nın güzel bir kent olduğunu dile getiren Çağıran, şöyle devam etti:
''Açıkçası İzmir'i hiçbir yere değişmem. Çünkü doğduğum yer orası. Bursa'da gezilecek çok yer var. Zaman buldukça kenti geziyorum. Ulucami beni büyüledi diyebilirim. Bir de dağ yoluna çıkıp, Bursa manzarasına bakınca etkilendim.
Bursaspor'u, şampiyon olduğu ve yıllardır ligde ağırlığı bulunan bir takım olduğu için kabul ettim. Ülke futboluna artık '5 büyük' kavramı geldi. Bursaspor çok önemli bir işi başardı. Çok önemli bir marka haline geldi. Futbolcuların tercih ettiği bir kulüp konumunda.''
''İtalya'da oynamak istiyorum''
Teknik direktör Ertuğrul Sağlam'ı çok sevdiğini ifade eden Çağıran, ''Bursaspor'u nereden aldı ve nerelere getirdi. Bence Bursaspor için çok değerli bir insan. Bizlere çok iyi niyetli yaklaşıyor. Genç oyunculara güvenip oynatabiliyor. Bu bizler için çok önemli. Ertuğrul Hoca ile çalışıyor olmak bizim için büyük bir şans. Bursaspor'da sürekli forma giymek istiyorum. Daha sonra İtalya Ligi'nde oynamak istiyorum. Hangi takım olursa o olsun orada olmak istiyorum'' diye konuştu.
Bursaspor seyircisinin önünde oynamanın çok keyifli olduğunu dile getiren genç oyuncu, ''Beşiktaş maçında kadroya girmiştim. Benim için unutulmaz bir maçtı. Taraftarlarımız o maçta muhteşemdi. Taraftar sayımızda bu sezon biraz azalma var ama iyi sonuçların gelmesiyle daha fazla geleceklerini düşünüyorum. Bizim yanımızda oldukları sürece başarı gelecektir. Bursaspor taraftarı olmadığı zaman tadı tuzu yok'' ifadesini kullandı.
