Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamaların tüm kamuoyu tarafından yanlış algılandığını söyledi. Sorun ve mazeret üretmeden yola çıktıklarını, yaptığı açıklamaların da 'durum tespiti' olduğunu ifade edin Güneş, Fikri ve vicdanı hür insanlarız. Mustafa Kemal'in çocuklarıyız, sözü esirgemek gibi bir durumumuz yok. Beşiktaş'ın adı şampiyonluk için yeterlidir, yine bunu kovalayacağız. Şampiyonlar Ligi'nde gruptan çıkmak için elimizden geleni yapacağız" dedi. Tecrübeli çalıştırıcı, "Güneş, Orman'ı yaktı" gibi ifadelerin doğru olmadığını belirterek şöyle devam etti: "Güneş de, Orman da hepimize lazım. Orman yanarsa, senin ciğerin yanar. Güneş, ormanı yakarsa hepimiz zarar görürüz. İkisinden de vazgeçmek doğru değil. Başkan bana 'ağabey' diyor. Türkiye'nin de en iyi başkanıdır. Karar mercii ben değilim, önemli olan patrondur. Hiçbir zaman yalakalık yapmam. Yönetim de transfer için uğraşıyor. Fikri ben veriyorum, transferi onlar yapıyor. Biz çalışanız, onlar karar verenlerdir. Maç kaybettiğimizde başkan bana kızar mı, kızar! Gitmemi isteyenlere söyleyeyim; En az 1 yıl daha buradayım, kovsalar da gitmeyeceğim. Beni Barcelona istese bu takımı bırakıp gitmem. Bu takım ile Şampiyonlar Ligi'ni görmek isterim."
GÜNEŞ'TEN iNCiLER
Başkan ve yönetimin desteği, oyun gücü ve taraftarımız bu yarış için yeterli olacaktır. Geçen sene de böyle başladık. Eğer başkan ve yönetim kurulu planlamayı yapmasaydı bizim şansımız yoktu. Biz işimizi iyi yaparak onlara yardımcı olduk.
Her maça kazanmak için çıkacağız. Bazı konularda kızgınım, üzgünüm. Başkanı yönetimi suçlayan biri hayatım boyunca olmadım. "Gökhan ve Adriano neden alındı?" demedim ama hakemi de suçlamadım. Benim hakemlere ihtiyacım yok.
Geçen sene başarıda herkesin katkısı vardı, bunun korunmasından yanaydım. Bu kadar başarılı oyuncular neden gitsin? Gitmenin sebebi ekonomik olabilir, hocadan memnun olmayabilir. Oynamayan oyuncuların gitmesi doğrudur.
Eksikler var ama yöneticiler gayret gösteriyor. Geçen sene de böyleydi. Bu mazeret olmamalıydı. O zaman "Messi, Suarez'i alırsın, almazsan bırakırım" dersin! Takımımı, taraftarımı, başkanımı ve yönetimimi seviyorum. Bu yıl da hep birlikteyiz.
Nasıl bir suçlama yaptığımı anlaşmış değilim. Keşke hiç açıklama yapmasaydım. Hiç kimseye yararı olmadı. Bu ülkede en güzel şey susmak. O yüzden bilim adamları konuşmuyor. Özgürlükten korkmayalım, farklı düşünceler olsun.
Heyecanla, coşkuyla çalışıyoruz. Rakipler iyiyse onları da alkışlayacağız. Son maçta da yaptık. Alanyaspor'a başarılar diliyorum. Başkan söylediklerime üzülmüş. Olay başka boyuta geldi, ben de üzüldüm. Ona aktarılanla, izlenenin farklı olduğunu düşünüyorum.
Sosa ile konuştum. Geçen sene de sorunları vardı ama düzeldi. Bu şekilde davranmasına şaşırdım. "Antrenmana çıkacaksın" dedim. Hareketleri doğru değildi. Sosa iyi bir oyuncu ve gitmesi kayıptır. Bunun aksini söylersem, yalan söylediğimi düşünün.
Oğuzhan, Atiba ve Sosa gibi üçlü kolay oturmuyor. Oraya gelecek olan Tolgay, Veli ve Necip'i denemek zorundasınız. Burası bizim en sağlam yerdi ve sorun oldu. Biz sağlam yeri bozduğumuzda yeni bir arayışa geçiyoruz. Bu yönetimin suçu değil.
Sosa başarılı olmasaydı Milan'a gider miydi? Başarısız olsaydı burada kalırdı. Başarılı olması bana sorun oldu. Esasında futbolda bu tartışılmalı. İyi oynasa gidecek, kötü oynarsa kulübe zarar verecek. Bu nasıl bir sistemdir? İkisinde de zarar görüyoruz.
Ben fikrimi söyleyeceğim, başkan ihtiyacı giderecek ya da gideremeyecek. Ben burada durum tespiti yapmayalım. Ben işi yürütsem "hoca para alıyor" derler. Para konusu kirli bir iştir. Kulübün sahibi patron olacak. Öyle dernekler kanuna göre olmayacak.
Defanstaki stoper konusunu çözemedik. Geçen seneden bu yana bu devam ediyor. Rhodolfo sakatlıktan çıktı. Biz oraya düşündüğümüz oyuncuyu almadık. Oynayan oyuncuları zorlayacak, yarıştıracak oyuncular gerekiyor. Şu anda kadro sayımız yeterli değil.
Kalecilerimden memnunum. Üç kaleci de iyi. Boyko geçen seneden daha iyi. Fabri ve Tolga iyi. Tolga'nın avantajı kaptan ve Türk. Tabi bunlar oynama garantisi vermiyor. Yabancı da takımda kalabilir ama bir yabancı hep dışarıda kalacak.
Her halimizle Süper Lig'e hazırız. Eldeki kadro ile yarışırız ama biz Şampiyonlar Ligi'nde yarışan bir takımız. Geçen sene oyunculara "şampiyon gibi yaşayın" dedim. Şimdi gerçek şampiyonsun. Şampiyonlar Ligi'nde kesinlikle ezilmek istemiyorum.
Devler Ligi'nde bir maçın ardından derbi oynayacağım. Bu takım onu nasıl kaldıracak? Şampiyonlar Ligi'nde oynayan oyuncu sayısı az. Güçlü takımlara karşı üst üste oynamak sıkıntı yaratabilir. Yaş olarak da düşündüğümüzde bu tempodan nasıl çıkacağız?
Belhanda ve birkaç oyuncu var ama alternatif bunlar. Yeni transferler olacak inşallah. Transferde her an her şey olabilir. Yarın ne olacağını bilmiyorum. Hücum zenginliği olan takımda 3 oyuncu yok. Takım savunmasını oturtup belki farklı boyuta geçebiliriz.
Maçına göre sistemi değiştireceğiz. Bizim daha çok koşmamız gerekiyor. Geçişler hızlı olmalı. Topu kolay kaybetmek bize pahalıya patlayabilir. Genç oyuncular, üst seviyede oynayacak durumda değiller. Mesafe aldılar. Amokachi'nin çocuklarını izlemedim.
Transfer olmazsa Mustafa ile Veli var elimizde. Veli ne verir, Mustafa ne verir? Bu kötü oyuncu diye demiyorum. Aynı şeyi Cenk ve Oğuzhan için demem. Ya Veli ve Mustafa ile eldekileri zorlayacağız ya da transferle bunu yapacağız.
Talisca hem şut atıyor hem de defansif oynuyor. Bazen Ömer'i sağ açığa alıyorum. Oyuncu tek bir mevkiiye sabit kalmamalı. Oğuzhan biraz kötü oynasın "ben burada iyi değilim" der. Artık aldığımız oyuncular da böyle olacak.
