TBF'nin açıklamasında, TBF Disiplin Kurulu'nun verdiği kararlara bir kısım çelişkili yorumlar yapıldığı ve doğru olmayan sonuçlar çıkarıldığı belirtilerek, şöyle denildi:
"Bilindiği üzere, ceza hukukunun en temel kriterlerinden biri 'suç ve cezanın kanuniliği' ilkesidir. Diğer bir deyişle verilen cezanın dayanağının mutlaka mevzuat olması gerekmektedir. TBF Disiplin Kurulu da hukukçu kişilerden oluşmuş ve TBF mevzuatı çerçevesinde 'adil ve hukuki' kararlar vermekte, verilen kararların büyük kısmı değerli hukukçulardan oluşan Spor Genel Müdürlüğü Tahkim Kurulu tarafından onaylanmaktadır. TBF Disiplin Kurulu tarafından bugüne kadar, keyfi olmayan, mer'i mevzuattan kaynaklanan ve mesnedi Basketbol Yönergeleri'ne dayalı kararlar alınmaktadır."
Galatasaray Liv Hospital'ın final serisinin son maçına çıkmadığı için hükmen yenildiği, Fenerbahçe Ülker'in şampiyon ilan edildiği ve Galatasaray Kulübü'nün yöneticilerine açıklamaları nedeniyle TBF Disiplin Yönergesi hükümleri kapsamında en ağır cezaların verildiği bildirilen açıklama, şöyle devam etti:
"Anayasa ve meri kanunlar dahi, toplumun ihtiyaçları ve sosyal gelişmeler çerçevesinde yenilenmeye ihtiyaç göstermekte ve bilindiği üzere bunlar, ihtiyaçlar dairesinde gözden geçirilmekte ve ilave hükümler getirilmektedir. Basketbol Federasyonu da bu kapsamda her yıl tüm yönergelerini gözden geçirmekte olup, ilgili Disiplin Yönergesi'nde de önümüzdeki yıllarda uygulanmak üzere, bu tip eylemler karşısında, ağır para cezası, puan silme cezası ve hatta küme düşürme cezası getirilmiştir. Önümüzdeki sezonlarda tüm müsabakaların centilmence ve kurallara uygun yapılmasını dilerken, suç teşkil eden eylemler karşısında mevzuata uygun gereken uygulamaların yapılacağını da vurgulamak isteriz."
- Alınan kararların gerekçesi yayınlandı
TBF, yaptığı açıklamada, Galatasaray Kulübü'ne verilen cezaların gerekçelerini de yayınladı. Galatasaray Liv Hospital'ın maça çıkmamasıyla ilgili yöneticilere verilen cezaların nedenleri şu şekilde açıklandı:
"Final müsabakasının oynanmadığı, kupa merasiminin yapılamadığı, müsabakayı izlemek üzere bilet alan seyircilerin, müsabakayı izleyemeden salondan ayrılmak zorunda bırakıldıkları, söz konusu müsabakanın naklen yayınlanamadığı, netice olarak sezonun en önemli müsabakasının oynanamadığı, sonuçta; Türk basketbolu imajına ve basketbol organizasyonuna zarar verildiği görülmektedir. Bilindiği gibi günümüzde önde gelen basketbol liglerinden olan 'Türkiye Basketbol Ligi', seyircisi, sporcusu, teknik ve idari kadroları ve sponsorları ile bir bütün olarak Avrupa'nın, hatta dünyanın önemli bir basketbol organizasyonu konumuna gelmiştir. TBF'nin bu yöndeki olumlu çabalarına karşın, kulüpler arasındaki birtakım çekişmeler neticesi 'organizasyon'un zarar görmemesi ve gelebilecek zararların önlenmesi gerekmektedir.
Ayrıca MHK tarafından atanan, ülkemizi yurt dışında başarı ile temsil eden FIBA kokartlı bir kısım hakemlerimiz üzerinde, bu müsabaka ile ilgili mesnetsiz ithamlarda bulunulmuş ayrıca halen uluslararası siyasi-ekonomik organizasyonların güvenliğini sağlayan emniyet güçlerini yeterli bulmayan, İstanbul Valiliği'nce alınan 'tedbirlerin en üst düzeyde planlanması ve uygulanmasına' dair kararın ve İstanbul İl Spor Güvenlik Kurulu Toplantısı'nda titizlikle alınan tedbirleri yok sayan bir yaklaşım ile, Türkiye basketbol organizasyonunun en önemli müsabakası olan Türkiye Basketbol Ligi play-off finaline yukarıda yazılı vb. gerekçeler ile müsabakaya çıkmama yönünde, Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu tarafından alınan kararın, TBL basketbol organizasyonuna, dolayısıyla ülkemiz basketboluna, maddi ve manevi anlamda ciddi zararlar verdiği kanaati hasıl olmuştur."
TBF Disiplin Kurulu, Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal ile sarı-kırmızılı yöneticiler Mehmet Karlı ve Necati Demirkol'a 45 gün hak mahrumiyeti cezası vermişti. Galatasaray Kulübü, bu kararı yaptığı açıklamayla eleştirmişti. Ayrıca Fenerbahçe Kulübü de verilen cezaları az bularak, açıklamayla TBF'ye eleştiride bulunmuştu.
