Son iki maçını kazanarak hanesine 6 puan kazandıran Trabzon ligde kendisi gibi sıkıntılı günler yaşayan Beşiktaş'ı yenip yarışta 'Ben de varım' düşüncesiyle müsabakaya başladı. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Bir kere şunun altını çizelim: Trabzonspor'a kimse kızmasın. Eldeki mevcut kadronun gücü bu. Bundan fazlasını ne yazık ki yapamıyor. Yine de şöyle bir eleştiri getirmek istiyorum: Duran bir rakip karşısında eğer pozisyon üretip gol atamıyorsan demek ki içerde önemli sıkıntılar var. Rakip koşmadığı gibi Trabzonspor da koşmadı. Üretemedi, kenarları yeterli kullanamadı. Her şeyden önce kendi yarı alanı üzerine çekilen Beşiktaş'ı açamadı. Tayfun tarafından hamle yapmaya çalıştı o da saman alevi gibiydi. Bir parladı bir söndü. Yine de Gökhan Ünal ve Umut ile pozisyon yakaladıysa da bu iki futbolcunun beceriksizliğinden ziyade kaleci Hakan'ın gününde ve mükemmel oyunu ile bordo-mavililer golü bulamadılar.
Broos görevini yaptı İlk yarı Trabzon'un görünen bir hakimiyeti vardı ama topla oynayan taraf Beşiktaş'tı. Bu yarıda oyun üstünlüğü Trabzon'da idi. Ancak bu üstünlüğü gereği gibi kullanamadı. Burada Broos'un yapacağı fazla bir şey yoktu. Takımını maça iyi motive etti. Oyuna takımı iyi başlangıç yaptı, ne var ki yukarda belirttiğimiz gibi Trabzonspor'un gücü bu. İkinci yarıda Beşiktaş ilk yarıya göre daha farklı bir görüntü içerisindeydi. Denizli burada iki oyuncu değişkliği yaparak oyunun hakimiyetini eline aldı. Tabata'nın yerine Yusuf, Uğur'un yerine İbrahim Kaş, Beşiktaş için önemli hamlelerdi. Sonra Nobre-Bobo değişikliği Beşiktaş'ın hücum anlayışına güç kattı. Beşiktaş, Ernst ve Bobo'nun golleriyle bir puana razı olduğu maçı 3 puanla geçmeyi başardı. Bundan sonraki süreç Trabzon için önemli. Alınan bu mağlubiyet bazı taşları yerinden oynatacaktır. Bakalım neler olacak!..