Denizli, Trabzon'da her iki yarıda, iki ayrı strateji uyguladı. Erken yenilecek bir gol ciddi bir panik yaşatabilir ve hoca bunu hiç istemezdi. Beşli savunma, dörtlü orta saha ile oynaması bundan... Denizli'nin ilk hedefi devrede soyunma odasına en kötü beraberlikle gitmekti... Kaleci Hakan'ın kurtarışları, üç stoperin direnişi ve Ernst'in katkılarıyla bunu başardı... Başarıda Broos'un yanlışlarının da payı vardı. Maç Beşiktaş kalesi önünde oynanıyor, hadi Yattara yok, peki Alanzinho'yu ne diye kulübede tutuyorsun Mr. Broos? Tek hatan bu olsa iyi. Beşiktaş'ın en sağlam yeri orta göbek. Orada Ferrari, Toraman ve Sivok var. Senin oyuncuların oradan delmeye çalışıyor. Kanatları kullanmak onların akıllarına gelmiyor ama sen de seyrediyorsun. Sen ne iş yaparsın Allah aşkına!
Pancu'ya selam yolladı İlk yarıda istediğini elde eden Denizli ikinci yarıda merkez üssü Yusuf olan yeni stratejisini devreye soktu. Etkisiz oynayan ve önde top tutamayan Tabata'nın yerini alan Yusuf iyi işler yaptı. Ayağında top tutarak hem savunmayı dinlendirdi hem de ters toplarla oyunun yönünü değiştirip, kanatları çalıştırdı. Rakip yorgun, Yusuf dingin olunca manzara böyle değişiyor işte. Usta ayaklarıyla Yusuf, Trabzon savunmasını şaşkına çevirirken, kaleci Hakan ve Ferrari'yle birlikte gecenin en iyilerinden olan Ernst attığı harika golle Pancu'ya selam yolladı. Sonra Trabzon kamikazeler gibi saldırdı. Birçok da pozisyon buldular. Atsalar iş değişebilirdi. Beşiktaş da çok iyi kontrataklar yaptı ve ikinci golü de bulup kötü manzaranın üzerini üç puanla örtmüş oldu. NOT: Bundan sonra İlker ağabeyimiz yok. Nur içinde yatsın, mekanı cennet olsun.