Mustafa Denizli'nin iddiası: "Çok forvetle oynamak, çok gol atmak değil!" Acaba? Bu savın, Denizli gibi deneyimli bir teknik direktörün dudaklarından dökülmesi şaşırtıcı... Bobo-Nobre'li çift santrforlu Beşiktaş'ın, tek santrforlu oyundan daha fazla gol pozisyonuna girdiğini, gireceğini, karşı takım savunmalarının iki forvetli Beşiktaş'ın üstüne gitmekten çekineceğini futbolu bilen hiç kimse tartışmaz bile. Beşiktaş, bu doğruyu son maçlarda hep yaşadı. Forvet konusunda sorunu olmayan Beşiktaş'ın, ağırlığını yeniden koyduğu lig şampiyonluğu yarışındaki bir başka avantajı ise ikinci yarıyla birlikte savunmanın, daha dikkatli oyunla artık rakiplerine kolay pozisyon vermemesi. Toparlanan savunmada en dikkat çeken oyuncu Gökhan Zan. Sivok'la çok iyi anlaşan Gökhan'ın gelişme gösterdiği yönü, topu dan-dun yerine, artık görerek ve isabetle arkadaşına göndermesi. İstanbul Büyükşehir Belediyespor'a attığı galibiyet golü ise özgüvenini artırdı. Gökhan Zan'ın eksiği, ikinci hamleyi yapamaması! İki bek İbrahim'in performansları da geri dörtlünün başarısına katkı yapıyor. Gerisi ve ilerisi güven veren Beşiktaş'ın, orta sahasında, daha çok adamla hücum yapmayı engelleyen ön libero fazlalığı vardı! Ernst'in Belediye maçında olduğu gibi tek başına da yeteceği ön liberoda üretimi olmayan Cisse'nin yerine forvete destek de veren Sivok tercihi, Mustafa Denizli'nin deneyiminin sonucudur. Sivok gibi "iki yönlü" ikinci ön libero zararlı değil, yararlı oluyor. Özgüveni yükselmiş Beşiktaş'ın, iyi oynamadığı Belediyespor maçında kendine güven getiren yüksek kazanma hırs, azim ve isteği son kilometrelerine gelinen lig şampiyonluğu maratonunda rakiplerini ürküten gücü olacaktır.
