Bir takım Avrupa kupalarına katılmayı hedefliyorsa ligde ve kupada başarılı olmak zorunda. Şampiyonlar Ligi'ne katılmak için ligde ilk iki sırayı alacaksın, UEFA Kupası'na katılmak için de ya ligi 3. bitireceksin ya da Türkiye Kupası'nı kazanacaksın. Sivasspor, bu nedenle Süper Lig kadar Fortis Türkiye Kupası'nı da ciddiye almalı. Kırmızı- beyazlıların 11 Ocak'ta kendi sahasında Denizlispor ile yapacağı maç bu nedenle çok önemli. Bu maç kazanılırsa Sivasspor gruptan çıkmayı garantiliyor. Aynı zamanda gruptan çıkmak, kulübe de para kazandırıyor. Hem lige, hem kupaya ağırlık verecekse, buna göre stratejisi belirlenmeli. Sivas için lig önemli görünse de kupayı geri plana atmak doğru değil. Hedefi olan takımlar her iki cephede de mücadele etmek zorunda. Önemli olan sezon sonunda hem lig, hem de kupa şampiyonluğunu yakalamak. Ligde liderlik koltuğuna oturan takımın kupayı angarya olarak göreceğini sanmıyorum.
Orta saha ve forvete takviye Sivasspor iki kulvarda da yoluna devam etmek için orta saha ve forvete mutlaka takviye yapmalı. Ligin ikinci yarısında maçların zorluk derecesi ortada. İklim şartları, saha içi ve saha dışı olaylar da buna eklenirse sakatlıklar ve cezalılar da göz önüne alınarak mutlaka takviye yapılmalı. Ligin ikinci yarısında oynanacak hiçbir maçın telafisi olmayacaktır. Sezon başında sakatlıklar nedeniyle kadro kurmakta sıkıntılı anlar yaşayan Sivasspor'da kadro geniş olsaydı belki de averajla değil, puan farkı ile liderlik koltuğuna oturmuş olurdu. Sivasspor'un şu andaki kadrosu yeterli görünebilir. Ama sezon başındaki sıkıntıları iyi bilen teknik direktör Bülent Uygun'un bu gerçeği gözardı edeceğini sanmıyorum. Kendi futbol felsefesine uygun futbolcuları tespit etmiştir. Sivas, kuvvet ve dayanıklık konusunda yeterli durumda. Bu da gösteriyor ki takviyeli kadro hem ligde, hem de kupada başarılı olur.